25.12.2020 - 14:24 | Son Güncellenme:
Nurseli İdiz'in yerine geldiği konuşulan Ayşe Kökçü'nün açıklamaları şöyle:
"Bu iş daha ortada kimse yokken 1,5 ay önce ilk bana teklif edilmişti. Oturduk konuştuk, sonrasında arayan olmadı. Ben hiç kurcalamadım; 'şimdi neredeler, niçin yoklar' demedim. Bu rolü kimin oynadığını da bilmiyordum, daha yeni basından öğrendim. Çünkü böyle şeyler hep olur. Eylül ayında bir dizi için görüşme yapmıştım. Büyük saygıyla onore ederek her şartta oynamamı istediler. 15 gün sonra bir başkasının oynadığını duydum. Sormadım bile, 'niçin dizide bir başkası oynadı' diye. Ben sorgulamam hiç, böyle şeylerle uğraşmayı, polemiklerin insanı olmayı sevmiyorum ama böyle şeyler olabiliyor. Olmaması için ne yapılabilir? O zaman sevgili oyuncu arkadaşlarıma sesleniyorum; sendikalarının olması gerekiyor, sendikalarda haklarını koruyacak avukatlarının olması gerekiyor. Maalesef Türkiye de bu işler böyle. Ne zaman ki sendikalaşma gerçekleşir, oyuncu hakları gerçek manada korunur o zaman herkesin sorunu çözülür.
"DİZİDE KÖTÜYÜ OYNARSAM HİÇ İNANDIRICI OLMAZ"
Sinema ve tiyatroda her karakteri oynarım. Yeri geldiğinde katil, dedikoducu, fesat, hırsız karakterlerine bürünebilirim ama dizilerde rol seçerken çok dikkat etmem gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin en beğenilen dizilerinden 'Bizimkiler'de 14 yıl boyunca bir anneyi oynadım. Türk halkı 14 yıl evlerinin salonlarındaki televizyonda beni iyi bir anne olarak tanıdı. O yüzden bana fazla kötülük yüklediğinizde hiç inandırıcı olmaz.
"UĞUR YÜCEL İLE 45 YIL SONRA İLK KEZ BİR ARAYA GELDİK"
Uğur Yücel, İstanbul Belediye Konservatuar'ı Tiyatro Bölümünden sınıf arkadaşım. Beş sene birlikte okuduk, ayrıca Kuzguncuk'tan da mahalle arkadaşımdır. Daha önce okul temsilleri dışında hiç beraber oynamamıştık. 45 sene sonra bir araya geldik. Şimdi eşini oynuyorum. 'Necla' uyku problemi olduğu için çok ilaç kullanan bir karakter. Aslında biraz uyurgezer gibi. Boş bakıyor. Hatta aval aval bakıyor ama eğlenceli bir karakter. Ben mutluyum, Yönetmenimiz Bülent İşbilen ile 'Şevkat Yerimdar'da beraber çalışmıştık. O ve ekibiyle birlikte bir aile gibi olduk.
"PANDEMİ BANA POLYANNA OLMAYI ÖĞRETTİ"
Aslında mükemmeliyetçi ve aceleci biriyimdir, asla Polyanna değilimdir. Ama öyle günler yaşıyoruz ki, Polyanna olmayı yukarıdan öğretiyorlar size. Pandemi ile bu gerçek bana da çarptı. Çünkü yapılacak hiçbir şey yok; ister tepin, ister bayıl, ister çatla. 'Otur ve şükret' dedi Allah. Dua et geçinecek bir paran var, evin sıcak, yanında eşin var, çoluk çocukların sağlıklı ve iyi kötü istenen bir oyuncusun. 65 yaşındayım. Bizi içeri tıktılar diye çok bozulmuştum ama enerjimi hep yüksek tutuyorum. Çocuklarıma yardım ediyorum. Gelinim, oğlum, torunuma yemekler yapıyorum. Torunum Can ile oyunlar oynuyorum ve yürüyorum hiç durmuyorum. Bu dönemde kendi kendimizle iyi geçineceğiz, başka yolu yok."