Eşinizin yemekten zevk alıp almaması ilişkinizi etkiler mi?
Yemeğin kalitesinin ve zevkinin ‘ne yediğinizden’ daha çok, ‘kiminle yediğiniz’le ilgili olduğunu düşünenlerdenim. Günde üç öğünden ortalama bir hayat boyunca 70 bin öğün yemek yiyeceğinizi ve bunun önemli bir kısmını hayat arkadaşınızla paylaşacağınızı göz önüne alırsak, eşinizi seçerken bir kez daha durup düşünmenizi öneririm.
Wall Street Journal gazetesinde “Bayan Gurme ile Bay İştahsız mutlu olabilir mi?” başlıklı yazıyı okuduktan sonra hayatını yemek üzerinden kazanan ve yaşayan biri olarak sorunun cevabının “Hayır” olduğunu düşünüyorum. Yemeğin hayatımızın minimal bir kısmını oluşturduğunu söyleyip, beni takıntılı olmakla suçlayabilirsiniz. Yine de fikrimi değiştirmeyeceğim. Yemek yeme özellikleri bakımından insanoğlunu ikiye ayırabiliriz: Yaşamak için yemek yiyenler ve yemek yemek için yaşayanlar. Bu iki grubun bireylerinin bir hayatı beraber geçirmesi her ikisi için de zaman zaman çekilmez olabilir.
Vaktimin çoğunu mesleğim gereği restoranlarda geçiriyorum. Bugüne kadar dünyanın farklı noktalarında yemeğe çıkan birçok çiftin yemek yeme alışkanlıklarını gözlemleme şansım oldu. Uyumlu olanların yanı sıra, uyumsuz olanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Nasıl giyindikleri ve yemeğe gelirken ne derece kendilerine ve kıyafetlerine özen gösterdikleri ilk izlenim açısından önemli. “Dış görünüm yanıltıcı olabilir” diyenlerdenseniz, yemek siparişinden restoranın seçimine, içilecek şaraptan servis personeliyle olan diyaloğa kadar masayı okuyabilmek mümkün.
Ortak zevkler önemlidir
Birçok insan tanıyorum ki, özel bir yemek yiyebilmek için kilometrelerce yol gidebilir. Parası, uzaklığı ve diğer zorlukları düşünmeden, ışığa uçan kelebek misali gözü bir şey görmez. Bunun yanında birçok insan tanıyorum ki, evindeki ocağı senelerdir kullanmamış, mis kokulu bir fırının önünden geçerken ağzı sulanmamış veya yediği yemeğin tadının umurunda olmamış... Kimseyi yargılamak bana düşmez. Herkes tercihleri ekseninde yaşamını sürdürür. “Doğrusu budur” diyemem. Bununla birlikte, kendi ihtisas alanım olan yemek konusunda, ortak zevkleri paylaştığınız biriyle beraber olmanızın hayatınızı daha yaşanır bir hale getireceğini düşünenlerdenim.
Evlilik danışmanları, lezzetli bir yemeği paylaşmanın ve bundan ortak zevk almanın ilişkiyi kuvvetlendiren ve şarj eden önemli bir unsur olduğunu söylüyor. Her şey de olduğu gibi, ilişkide de kendi zevklerinizi karşınızdakine öğretebileceğinizi veya empoze edebileceğinizi düşünenlerden olabilirsiniz. Ben yine de “Pek iyimser olmayın” derim. İlişkilerin ömrünün giderek kısaldığı günümüzde ideal eşi bulabilmek için dikkat etmeniz gereken bir unsur daha çıkartıp, başınızı bu güzel tatil gününde şişirdiğim için beni affedin...