Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıllardır bilimkurgu filmlerinde anlatılan, üç boyutlu yiyecek yazıcıları (printer) nihayet gerçek oldu. Toner yerine; un, tuz, domates sosu gibi ürünleri kullanıyorsunuz. Çoğaltmak istediğiniz ürünü seçip, makinanın ısınması için gereken süreyi tanıdıktan sonra, ‘on’ tuşuna basıyorsunuz ve üretim başlıyor.
Makinanın adı ‘Foodini’ olacak. ‘Kickstarter’ denilen ve yeni bir iş modeli olanların internet aracılığıyla sermaye topladıkları sitede tanıtımını yapmışlar. Büyük çapta üretim yapmak için sermaye topladıkları yazıcının prototipi ise mikrodalga fırın ebatlarında. İlerleyen senelerde mutlaka cebimize olmasa bile çantamıza girebilecek boyutta olanı üreteceklerdir.

ÜRETİYOR AMA PİŞİREMİYOR
Verdikleri ilanda üç nokta dikkatimi çekti. Birincisi fiyatı. Seri üretime geçtiklerinde etiket fiyatının 1300 Amerikan doları civarında olacağını söylüyorlar. Böyle ilgi uyandırabilecek yeni teknoloji bir ürün için oldukça makul bir rakam. Gerçekten bu fiyatlarda piyasaya çıkarsa, özelikle Amerika’da peynir-ekmek gibi satacağını düşünüyorum.
İkincisi ürünü pazarlarken kullanılan ‘sağlıklı yemek’ vurgusu. Şirketin sloganının ‘Sağlıklı Yiyecekler için Tasarlanmıştır: Foodini’ şeklinde olması doğrusu beni güldürdü.
Toner yerine kullanılacak ürünler her gün taze bir şekilde değiştirilse ve organik ürünler kullanılsa bile yazıcıdan çıkan bir yemeğe ‘sağlıklı’ demek Amerikalı’ların pazarlama dehasının bir göstergesidir. Ürünün en zayıf ve akıllarda soru işareti bırakan yönünü almak ve bunu bir pazarlama aracı olarak kullanmak cesaret isteyen bir durum.
Üçüncüsü ve belki biz şeflerin yüreğine su serpen tarafı ise ‘Foodini’nin yemek pişirememesi.
Bu alet örneğin bir mantıyı kopyalayıp çoğaltabiliyor. Veya aynı şekilde pişmemiş bir köfteyi birebir aynı şekilde basabiliyor.
En azından şu anki teknoloji düzeyleri ile çoğaltabildikleri ürünleri pişirmek için bir insana ihtiyaç duyuyorlar.

EV MUTFAĞINA UYGUN DEĞİL
Bana sorarsanız, ürün çoğaltma kısmını başarıyla yapabileceğini varsaysak bile bu makinenin ev kullanımında bir üründen diğerine geçişi ve temizlik sürecinin zorluğu en büyük handikabıymış gibi geliyor.
Örneğin önce köfte, sonra da kurabiye çoğaltmak istediniz. İkisinin isteyeceği ön ürünler birbirinden çok farklı. Birisinden diğerine geçişte hijyenin sağlanabilmesi ise imkansıza yakın gözüküyor.
Piyasaya çıktıktan bir süre sonra birçoklarının mutfaklarında çokça kullanılmayan ve zamanla erişimi zor yüksek dolaplara konulan beyaz eşyaların yanında yerini alacak olsa da teknolojiden öğrenilecek mutlaka bir şeyler oluyor.
Bakalım ‘Foodini’ heyecanın yanı sıra hayatımıza neler katacak?