Kulaktan kulağa yayılan bir şehir efsanesidir: “Michelin Yıldızı’nı kaybedince intihar eden şefler vardır” derler
Michelin Yıldızı’nı kaybedeceğini düşündüğü için intihar ettiği söylenen Fransız şef Bernard Loiseau.
“Michelin Yıldızı” denince birçok kişinin aklına seneler önce intihar etmiş bir şef gelir. Pek çokları işin aslını bilmez ama başlığın çekiciliği, herkesin aklının bir köşesinde yer etmiştir. Üzerinden 10 yıl geçen bu intihar hakkında, geçen hafta L’Express’ gazetesinde çıkan haberler, olayı enterasan noktalara taşıdı. İntihar eden şefin ismi, Bernard Loiseau’du. Fransız’dı ve 1980’lerin en meşhur şeflerindendi. 3 Michelin Yıldızlı bir restoranı, televizyon programı ve zincir haline getirdiği birçok farklı lokantasıyla zamanında zirveye oturmuştu. 24 Şubat 2003’te restoranının mutfağında, tüm gün çalıştıktan sonra av tüfeğiyle kendi hayatını sonlardırmıştı.
Ölümünün ardından birçok spekülasyon yapıldı. Bunlar arasında en dikkat çekeni, Michelin rehberi hakkında olanıydı. Rivayete göre, ölümünden önce restoranını ziyaret eden Michelin müfettişleri, kendisine bir yıldızını kaybedeceğini, yola iki yıldızla devam edeceğini söylemişlerdi. Ve yine rivayete göre, bunu gururuna yediremeyen Bernard intihar etmişti. Oysa ki, ölümünün ardından eşinin devam ettirdiği restoranı 3 Michelin Yıldızı almış ve günümüze kadar da bunu korumayı başarmıştır. Diğer ve daha gerçekçi bir hikayeye göre de, Bernard’ın yeni açtığı restoranları ve hızlı büyümesi kendisini mali krizin içine soktu. Fısıltı gazetesinin de Michelin Yıldızı’nı kaybedeceği hakkında söylentiler çıkarması, işlerinin sadece daha kötüye gideceğinin işaretiydi.
Gizemli el yazısı notları
Michelin rehberi olayla bağlantısı olduğunu devamlı yalanladı. Sadece incelemek için Bernard’ın restoranına gittikleri gün, çorbanın sıcaklığı hakkında yorumlar yaptıklarını ve herkesin bildiği gibi ölümünün ardından da üç yıldızla ödüllendirdiklerini belirttiler. Geçen hafta L’Express’te çıkan haberlerse, Michelin’i zor durumda bırakacak gibi görünüyor. Haberde, o zamanlar Michelin rehberinin başında olan Derek Brown’un el yazısıyla aldığı notlar kullanılmış. Bu notlarda da Bernard’ın restoranı hakkında ciddi eleştiriler var. ‘Karakterini kaybettiği, devamlılığının olmadığı’ gibi normalde bir restoranın Michelin Yıldızı’nı kaybetmesini gerektirecek eleştiriler, bu kağıtlara bolca karalanmış.
Ölümünden 10 yıl sonra basına sızan bu haberin ardından, Michelin ısrarla olayla ilgisi olmadığını tekrarlamış. Analizlere göre, yıldızını kaybeden bir restoranın işlerinde yüzde
30-40 arasında azalma yaşanıyor. Michelin her ne kadar şefler için ciddi gurur kaynağı olsa da, restoranlar için de o kadar kuvvetli bir PR unsuru ve gelir kapısı. Dünyanın en ciddi restoran derecelendirme kurumu Michelin, her ne kadar Bernard’ın ölümünün ardından yara almış gibi görünse de, esasında şefleri ne kadar derinden etkilediğiyle bir efsane haline gelmiş oldu. Bakalım bu efsaneyi, bu haber sonrası nasıl yönetecekler?