Ne kadar meşhur ve yetenekli olurlarsa olsunlar, restoran sahipleriyle lokanta eleştirisi yapanların enteresan bir ilişkileri vardır. Hem restorantörlük hem de yiyecek-içecek üzerine köşe yazarlığı yapınca, herkesin neler hissettiğini biraz daha iyi anlama şansım oluyor
İşin özünde her iki tarafın da var olabilmek için birbirlerine ihtiyacı var. Restoran eleştirisi yapanların, haftada en az bir kere yazı yazmaları ve köşelerini doldurmaları gerekiyor. Özellikle Türkiye gibi sektörün çok da fazla derinliği olmadığı ülkelerde, konu bulma sıkıntısı yaşanıyor. Yeni açılan lokantaların sayıları bir elin parmaklarını geçmeyince, eleştirmenlerin yardımına yurt dışı gezileri ve orada ziyaret ettikleri restoranlar yetişiyor. Yurt dışındaki lokantalar da okuyucular arasında çok az kişinin ilgi alanına girdiğinden,
kürkçü dükkanı misali, eleştirmenlerin imdadına yine yurt içindeki restoranlar yetişiyor. Ayrıca hızlı bir tüketim çağında yaşadığımızdan ve eski mekanların haber değeri olmayacağından, yeni yerlere daha çok ilgi oluyor.
Restoran sahiplerininse özellikle yeni açtıkları restoranlarını bir şekilde daha geniş kitlelere duyurabilmek adına köşe yazarlarına ihtiyaçları var. Tabii bu bıçak sırtı bir durum. Gelen kişi lokantayı beğenip yüceltebileceği gibi, negatif eleştirileriyle itibar ve iş kaybına da yol açabilir. Açılan her 10 restoranın dokuzunun ilk yılın sonunu görmeden kapanmak zorunda kaldığı dünyamızda, ister istemez bu risk de alınıyor.
Bu anlamda özel bir kişiye, sevgili Mehmet Yaşin’e ayrı bir paragraf açmak istiyorum.
Doğan Kitap’tan yeni çıkan ‘İstanbul Lezzetleri’ adlı kitabı, yemek aşığı herkesin elinin altında bulunması gereken bir yapıt. Genellikle benzer kitaplar bir grup restorana odaklanırken (örneğin sadece lüks lokantalar veya sadece pastaneler), Mehmet Abi zengin gustosuyla köftecilerden balıkçılara, etnik lokantalardan esnaf lokantalarına tüm şehrin gastronomi zenginliğini ‘İstanbul Lezzetleri’nde toplamayı başarmış. Ayrıca kitabındaki tüm lokantaların özel bir hikayesi var. Bir roman lezzetinde okunabiliyor. Objektifliğine ve zevkine sonsuz güvenim olan Mehmet Abi’nin kitabındaki lezzet duraklarının bazılarını henüz keşfetmediğimi gördüm. Benim gibi yeni mekan ve tatlar arayanlar için ihtiyaç duyulan bir başucu kitabı. Ellerine sağlık sevgili Mehmet Yaşin...