Nihayet Milano’da iyi yemek yiyebileceğim bir lokanta buldum
Bundan önceki seyahatlerimde Milano’da birçok restorana gittim. ‘Beni hayalkırıklığına uğratanlar’ listesine, dünyanın en iyileri arasında gösterilen 2 Michelin Yıldızlı Cracco’dan tutun, ülkemizde şubeleri olan Papermoon, Armani ve Bice’nin Milano’daki şubeleri de dahil, birçok lokantayı ekleyebilirsiniz. Ama nihayet, iki gün önceki ziyaretimde şeytanın bacağını kırdım ve Milano’da nefis bir yemek yedim.
Merkeze beş dakika uzaklıktaki lokantanın adı, Montina. Sahipleri ikiz kardeş Maurizio ve Roberto. Biri mutfaktan, diğeri de servisten sorumlu. 50’li yaşlardaki Montina Kardeşler, 25 senedir bu güzel lokantayı işletiyor. Ondan öncesinde de Avrupa’nın en iyi otel ve restoranlarında aşçılık ve garsonluk yapmışlar. Alaylılar yani. Açıldıklarından bu yana iki kardeşin birden olmadığı hiçbir servisleri olmamış. Galiba işin sırrı da burada. Neşeleri, enerjileri ve kişilikleri açısından, doğuştan bu meslek için yaratılmış gibiler. Kapıdan içeriye girdiğinizde kardeşlerin kim olduğunu hemen anlayacaksınız.
Turist görmek zor
Montina’da masaya oturur oturmaz, el yapımı ekmekler ve 2-3 çeşit nefis ağız tatlandırıcı ikramlar geliyor. Bal ve portakal soslu karides ve küçük parmesanlı köfteler aklımda kalanlardan. Ardından garson, her gün değişen günün spesiyallerini söylüyor.
Başlangıç tavsiyem, mutlaka ama mutlaka ‘stracciatella’ peynirini, el yapımı ekmeklerle tatmanız. ‘Stracciatella’, manda sütünden yapılan bufalo mozerella peynirinin ulaşabileceği en leziz nokta. Montina’da sunulan içi akışkan krema kıvamındaki peynir, son zamanlarda yediğim en özel lezzetti. Sonrasında yediğim kabuklu deniz mahsüllerinden yapılan, hafif acılı makarna da süperdi. Makarnanın pişme derecesi, acılığının kıvamı ve üzerindeki deniz mahsulleri süperdi. Ama asıl şölen tatlıyla başladı. Bir arabanın üzerinde, hepsi günlük, Maurizio ve Roberto Kardeşler’in annesi ve kayınvalideleri tarafından yapılan lezzetli tatlıları seçerken zorlanabilirsiniz. Ben hepsinden küçük küçük aldım. Tiramisu, beze ve ‘panna cotta’ harikaydı. Tavsiye üzerine, gece boyunca yemeğimizle beraber içtiğimiz Blange di Ceretto isimli şarap da çok iyiydi.
Montina’da tüm masaları Milanolular dolduruyor. Turist görmek neredeyse imkansız. Kahkaların eksik olmadığı lokantada fiyatlar, Milano’nun janjanlı restoranlarına oranla makul. Montina Kardeşleri Allah restoranlarından eksik etmesin. Sayelerinde ilk kez Milano’da güzel bir yemek yedim.