Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları

Sadece uçaklarda israf edilen yiyeceklerin, her yıl açlıktan ölen 12 milyon kişiyi kurtarmaya yeteceği bir dünyada yaşıyoruz

İNSANLIĞIN BİTTİĞİ NOKTA

Dünya, uzun zamandır acı çekiyor. Artık çığlıklarına kayıtsız kalmak mümkün değil. Her yıl 12 milyon insan, yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybediyor. Bir çırpıda, farklı coğrafyalardaki 12 milyon kişinin ölmesi belki yüreklerimizi sızlatmaya yetmeyebilir. Ancak 12 milyon rakamının Ege Bölgesi’nin toplam nüfusundan daha fazla olduğunu düşünürsek ve her yıl bir Ege Bölgesi’nin bu dünyadan sadece toplumsal bencilliğimizin neticesinde öldüğünü idrak edebilirsek, durumun vahametini daha net biçimde kavrayabiliriz.
Rakamlar, hem Türkiye’nin özelinde hem de tüm dünyada vahameti gözler önüne seriyor. Üç yanı denizle çevrili ve her taşından su çıkan ülkemizin 2030 yılında çok ciddi su sıkıntısı çekeceğini sanırım duymayan kalmamıştır. 2050’deyse su, dünyanın bir numaralı sorunu olacak. Sanırım sağlığımız gibi bize lütfedilen doğanın kıymetini de kaybetmeden anlayabilmemiz mümkün değil.

Doğayı örnek alalım
Tüketim alışkanlıklarımız Çinlileri de geleneklerinden edeceğe benziyor. Bildiğiniz gibi, özellikle Uzakdoğu’da yemek yemek için ‘chopstick’ denilen tahta çubuklar kullanılır. Geçen yıl yapılan hesaplamalara göre, nüfusu 1.4 milyar kişi olan Çin’de 80 milyar çift tahta çubuk kullanılmış. Her yetişkin ağaçtan 4 bin çift tahta çubuk üretildiğini düşünürsek, geçen yıl 20 milyon ağacın sadece bu uğurda kesildiğini anlarız. Bu işin sürdürülebilir olmadığı çok açık. Çinliler için de çatal-bıçak kullanımı kaçınılmaz görünüyor.
Yıllık gıda atığının toplamıysa, 1.3 milyar ton. Bunun çok minimal bir bölümünün kurtarılması bile, ölümleri bitirmeye yetecek. Sadece havayolu taşımacılığındaki atığın sona ermesi de yeterli olur... Suçlu aramak yerine, aynaya dönüp kendimizi sorgulamanın zamanı geldi. Bu bağlamda, atık yönetiminde doğayı örnek almamız gerektiğini düşünüyorum. Doğa hiçbir şeyi israf etmiyor. Kapalı ve sürekli döngü içinde biten her şey, yeni bir oluşumun başlangıcı oluyor.
Eskiden gelecek kuşakların açlık ve susuzluk çekeceğine dair şehir efsaneleri dolaşırdı. İlk kez, çok yakın gelecekte, şu anda hayatta olan kuşağın bir felaketle karşı karşıya kalacağı yüzümüze vuruluyor. Atığı ve israfı durdurmak, ne ülkelerin ne de büyük şirketlerin tek başına yapabileceği bir iş. Hepimiz bencilliğimizi kenara bırakıp, kendi geleceğimiz adına dikkatli davranmak ve aklımızı başımıza almak zorundayız.