Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları

Acaba algılarımızı oluşturan yegane duyu organımız gözlerimiz mi? Yemeklerin tatlarını hafızamıza kazırken, kokularından ve tatlarından önce renklerini kullanmamız bu tezi kuvvetlendiriyor

Bilimadamlarına göre; algılarımızı oluştururken, gözlerimizden o kadar çok yarar- lanıyor ve etkileniyoruz ki, diğer duyu organlarımızı önemsemiyor, dolayısıyla tembelleştiriyoruz.
Deneysel psikoloji üzerine uzmanlaşan Oxford Üniversitesi profesörlerinden Charles Spence daha net konuşuyor: “Algılamalarımızı yöneten tamamen gördüklerimizdir.”
Spence’e göre, ‘yemek önümüze geldiğinde, gözlerimiz daha önceki deneyimlerine dayanarak bunun tadının nasıl olacağının ön sinyallerini beyine yolluyor. Beynimiz, bu şartlanmışlıkla yemeği değerlendiriyor.

Kokuya güvenmiyoruz
Aynı şekilde profesyonel şarap uzmanlarına da benzer bir deney yapılıyor. Beyaz şarapların içerisine gıda boyası eklenerek kırmızı renge dönüştürülüyor.
Yapılan tadım sonrası kimse bunların kırmızı şarap olmadığını anlamıyor. Hepsi sonra bir tuhaflık sezdiğini söylüyor ancak gördüğünü sorgulamak, kimsenin aklına dahi gelmiyor. Şarabı değerlendirirken ilk adım, rengine bakmaktır.
Koklamak ve tatmak sonraki aşamalar. İnsanoğlu tat ve koku alma duyularına, asla gözleri kadar çok güvenmiyor.
Yapılmış birçok benzeri deney var.
Gıda boyası kullanılarak bayatlamış bezelyelerin rengini yemyeşil yaptığınızda ve bunları tattırdığınızda, insanların büyük çoğunluğu bezelyelerin ne kadar taze olduğuna vurgu yapıyor.

GENÇLER DE ANLAYAMADI
16-18 yaşları arasındaki gençlere yapılan bir başka deneyde, aynı aromaya sahip bir sıvı iki renkte sunuluyor; kahverengi ve pembe. Herkes içtiğinde pembe renkli içeceğin daha meyvemsi, kahverengi olanınsa kola vari olduğunu iddia ediyor.

DAHA LEZZETLİ DENDİ
Usta şefler, görselliğin yemekte ne kadar önemli olduğunu bilirler.
Oxford Üniversitesi profesörlerinden Spence, geçen ay Şef Charles Michel ile yaptığı bir deneyde aynı malzemeleri kullanarak iki salata hazırlıyor.
Bir tanesinde malzemeler iyice karıştırılıp üst üste konuluyor. İkincisindeyse aynı malzemeler daha sanatsal itinayla tabağa konuluyor.
18-56 yaş arasındaki toplam
60 katılımcı ‘itinayla hazırlanmış tabaktaki salatanın yüzde 18 oranında daha lezzetli olduğunu ve bu tabağa daha fazla para ödeyebileceğini’ söylüyor.
Kanımca iyi bir gurme olmanın yolu, gözlerinize o kadar çok güvenmemekten başlıyor.
Damağınızı ve burnunuzu dinlemeye başladığınızda, yemek yerken farklı boyutları keşfedeceksiniz.
Daha keyifli yemekler için, mümkün olduğunca gözlerinizden yararlanmamaya çalışın...