Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları

İngiltere’deki ‘head hunter’ dediğimiz, insan kaynakları kurumlarının bazılarında hâlâ kaydım var. İlgileneceğimi düşündükleri yeni bir pozisyon olduğunda, e-postayla beni bilgilendiriyorlar. Londra’dan uzakta, kendi restoranlarımın işleriyle haşır neşir olsam da, bu e-postaları görmek mutluluk veriyor bana. Egosal tatminin yanı sıra, yeni açılacak restoranları önceden görme şansım da oluyor. Gordon Ramsay’in yeni projeleriyle de bu vesileyle tanıştım.
2010, Gordon Ramsay için sevimsiz bir yıldı. Vergi borçları, şirketinin büyük ortaklarından kayınpederiyle arasında çıkan ciddi sorunlar... Yeni restoran projelerini duymak beni mutlu etti.
Bu projelerden biri bekleniyordu. İngiltere’nin en prestijli otellerinden Savoy, 2-3 sene önce el değiştirmiş ve yeniden yapılanma sürecine girmişti. Nihayet senenin sonlarına doğru kapılarını açacak. Gordon Ramsay’in Savoy Otel’de restoran açacağı daha önce açıklanmıştı. Ne tarz bir şey olacağıysa tam manasıyla bilinmiyordu. Anladığım kadarıyla Savoy Hotel’de, Türkiye’de çok popüler olan
‘steakhouse’ların daha rafine hali açılacak. Daha rahat bir mekan olacak yani. Röportajlarından birinde şöyle bir demeci var Ramsay’in: “İnsanların senede bir defa yerine, hafta da
2-3 kere gelmek isteyecekleri bir yer olsun.” Savoy Hotel’in bir numaralı misafirlerinin Amerikalılar olmasının da bunda bir rolü olduğunu düşünüyorum.
İkinci projesininse beni şaşırttığını söylemeliyim. Londra’da finans merkezlerinin ağırlıkta olduğu bir semtte açacağı ‘Bread Street Kitchen’ isimli bu lokanta, daha çok kantin havasında olacak. Amaç hızlı ve pratik yemek servis etmek... Yerellik ve yalınlık ön planda. Sandviçler ve şarküteri tabakları sunulacak. El yapımı ekmekler, odun ateşiyle çalışan taş fırın, tahta iskemle ve masalar, mekanın belirleyici özellikleri.

Haberin Devamı

Havalimanındaki restoranından ilham aldı

Bilindiği üzere, Gordon Ramsay bir süre önce Londra’nın yeni hava terminali Heathrow 5’te ‘Plane Food’ isimli bir restoran açmıştı. Amacı, uçağa binmeden önce hızlıca bir şeyler yemek isteyenlere veya uçakta yemek üzere kumanya almak isteyenlere hizmet vermekti. Bu proje başarılı oldu ve hakkında çok konuşuldu. Şehirde açacağı yeni restoranın da esasen, ‘Plane Food’un devamı olacağına dair söylentiler var. Bu söylentiler, her ne kadar şirket tarafında reddedilse de, Gordon Ramsay yeni açacağı restoranda, havalimanındaki restoranından ilham aldığını belirtiyor. Havalimanındaki restoranın baş sorumlusu Stuart Gillies’in yeni projeye atanması da bunun en büyük göstergelerinden.
Beraber beş sene kadar çalıştığım ve üzerimde emeği olan eski patronumun yeni projelerini duymak beni sevindirdi. Bugüne kadar kendisini hep ‘fine-dining’ tarzı rafine restoranlarıyla tanıdık. Geçmişte her fırsatta ‘casual’ lokantalara burun kıvırır, küçümserdi. Büyük ustanın geç de olsa, yeni trendleri görmesi ve ataletinden silkinmesi sevindirici.

Gordon Ramsay nereye koşuyor