İçi dışı bir olan ve giderek artan popülaritesiyle dünya çapında üne kavuşan şef Gordon Ramsay’in son yaptıkları sosyal medyada çalkantı yarattı.
Gordon Ramsay’in oldukça keskin bir karakteri vardır. Ya onu ya çok seversiniz, ya da ondan nefret edersiniz. Hayatında gri tonlara yer yoktur.
Restorancılık her ne kadar keyifli görünse de, esasen çok zor. Açılan her 10 restorandan dokuzunun bir yılı doldurmadan kapandığı, açık kalmayı başaranlarınsa neler çektiğini, mesleğin her kademesinde çalışmış biri olarak iyi bilirim. Yanında beş yıl çalıştığım ve kendisinden çok şey öğrendiğim Gordon Ramsay de giderek ocaklardan uzaklaşıp, televizyonda star olma yolunda ilerliyor.
Kendisinin keskin bir karakteri vardır. Ya onu çok seversiniz, ya da ondan nefret edersiniz. Hayatında gri tonlara yer yoktur. Çekimlerine başladığı televizyon programı da, öncekiler gibi epey gürültü kopardı. İngiltere Brixton Hapishanesi’nde, çeşitli suçlardan mahkum 12 kişilik gruba, satış yapabilecekleri pastane kurdurmayı ve bu süreçte başına gelenleri anlattığı bir programa başladı. Pastanenin adı, ‘Bad Boys Bakery’. Yani ‘Kötü Çocukların Pastanesi’.
Programda mahkumların dramatik hayatı irdelenirken, diğer taraftan da İngiltere’deki hapishane sisteminin çarpıklığına değiniliyor. Şu anda Britanya’da, hapishane tarihinin en dolu günleri yaşanıyor. 85 binin üzerinde mahkum var ve bunların devlete maliyeti yıllık 3 milyar dolardan fazla. Gordon’un söylediği, sistemin buradaki insanları eğitmek ve geliştirmek yerine, tembelliğe ve işe yaramazlığa sürüklediği... Akşamları beş farklı mönüden yemek seçme lüksleri olan, gün boyu televizyon ve DVD izleyen mahkumlar, günün 24 saatinin 21’ini odalarında geçiriyor. Gordon tembelliğe alışmış veya alıştırılmış, birçoğu düzenli işte çalışmamış
12 kişilik gruptan, makine düzeninde işleyen pastane yaratmaya çalışıyor.
Sakin olmaya niyeti yok
Gordon’un diğer numarasıysa, başarılı bir şekilde ilerleyen ve ABD’de yayınlanan ‘Masterchef’ programına, gözleri görmeyen bir kadını yarışmacı olarak çıkarması. Başarılı bir yemek yaptıktan sonra bir üst tura çıkan bu yarışmacı için Twitter üzerinden Gordon’u ajitasyon yapmak ve reyting peşinde koşmakla suçlayan bir dizi kampanya yürütüldü. Gordon da tüm bu eleştiri yapanlara “Gerizekalı” diye yanıt vererek, en azından beni şaşırtmadı. Kibar davrandığını bile düşünüyorum!
Görüldüğü gibi üstadın sakin limanlarda dolaşmaya hiç niyeti yok! Nerede tartışma yaratacak, etki ve tepkiyi bir arada getirecek konu var, Gordon’u orada bulabilirsiniz. Mahkumlarla yaptığı ilk konuşmada, alkolik bir babası ve uyuşturucu bağımlısı bir abisi olduğunu hatırlatıp, hayata sıfırdan, hatta eksiden başlayıp bugünlere geldiğini anlatıyor. Bir bakıma “Ben başardım, siz de başarabilirsiniz” diyor. Haksız sayılmaz...