Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları

ÇOCUKLAR VE RESTORANLAR



Restorancılık zor meslek. Herkesi aynı anda mutlu etmek neredeyse imkansız. Pittsburgh’da küçük bir restoran sahibi, bundan bir süre önce altı yaşından küçüklerin restorana girmesini yasakladı. Eminim kendisi de bu kararı alırken, sonrasında bu kadar çok konuşulacağının farkında değildi. Wall Street Journal’de konuyla ilgili yazılan makale, haftanın en çok yorum alan yazısı oldu. İnternet üzerinden 10 bin kişinin katıldığı kamuoyu araştırması yaptıklarında, katılımcıların yüzde 64’ünün lokantanın aldığı kararı desteklemesiyse bambaşka bir tartışma yarattı.
Restoranın aldığı karardan rahatsızlık duyan devamlı gelen misafirler de olmuş. Her hafta ailece gelenler, artık bu lokantanın önünden dahi geçmeyecekleri konusunda sosyal medyada siteler açmışlar. Genele baktığımızdaysa restoranın işleri, kararı uygulamaya başladıktan bu yana yüzde 20 artış göstermiş. Eminim bunda, aniden medyada gördüğü yoğun ilginin de payı vardır.
Ağaç yaşken eğilir misali
Gastronomi, eğitimi ve görgüsü ömür boyu devam eden uzun bir süreç. Küçük yaşta, farklı restoranlarda değişik yemekler yiyen gençlerin ailelerini oldum olası takdir etmişimdir. Bir eti doğru pişirme kıvamında ısmarlamanın ve bundan zevk almanın, iyiyle kötü şarabı birbirinden ayırmanın, hangi mevsimde ne tür balık yemenin doğru olacağını bilmenin insan hayatına kattığı birçok artı değer var. Ağaç yaşken eğilir misali, farklı tatlarla küçük yaşta tanışmanın ve sofra adabını gençken öğrenmenin birçok avantajı var. Restoranlar da bu eğitimin verilebileceği en iyi okullar.
Bunun yanında, keyifli ve romantik bir yemeğin, yan masada gece boyu ağlayan bir çocuk yüzünden kabusa dönüşmesini inanıyorum ki herkes en az bir kere yaşamıştır. Veya bir süre sonra oturmaktan sıkılan çocukların yavaş yavaş diğer masaların arasında koşturmaya başlamasına şahit olmayan yoktur.
İşin bir de ekonomik yönü var. Yapılan araştırmalarda, restoran seçimlerinde (eğer çocuklu bir aileyse) çocuğun mutlu olması ön planda tutuluyor. Sonrasında belirleyici kadınlar. Ve en son sırada da centilmen erkekler geliyor. Birçok lokantanın, çocuklar için ayrı ve ozel mönüleri var. Hatta bazıları, ufaklıklar için özel oyun alanları yaratıyorlar. İşe yaradığını kimse inkar edemez.
Çözüm için dengenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çocukların tamamen restoranlara girişinin yasaklanması sağduyulu bir yaklaşım olmaz. Özellikle aile kavramının, göreceli olarak daha da kuvvetli olduğu Türkiye’de böyle bir hareket büyük tepki çeker. Bunun yanında, küçük misafirleri restoranlara götürmeden önce, orasının nasıl bir yer olduğu bilmek de oldukça önemli bir unsur. Çocukları çabuk sıkılacakları ve hoşlanmayacakları mekanlara götürüp başta onları, sonrasında da diğer misafirleri mutsuz etmemek gerekiyor. Neticede, yemek yemek dünyanın en keyifli işlerinden biri.