Eataly, bugüne kadar yediğimizi düşündüğümüz birçok ürünün gerçeğini, farklı bir felsefe ve standart ile sunuyor
Yemekle biraz içli dışlı olan birisi için Eataly adeta bir cennet. 500’ün üzerinde çalışanı, 5 bin farklı ürünü ve 50 milyon TL’yi geçen maliyetiyle tahmin ediyorum ülkemizin bugüne kadar gördüğü en önemli gastronomi yatırımlarının başında geliyor.
İlgimi çeken bir başka ayrıntı ise, hemen hemen tüm bölümlerin başında İtalya’dan getirilen bir ustanın olması. Sayıları 30’u geçiyor. Rakamlar çok iddialı gelebilir veya bazıları için bir anlam taşımıyor olabilir. O halde biraz da Eataly’nin ne yapmaya çalıştığına ve felsefesine bakalım.
Farklı konseptleri var
İlk şubesini 2007’de Torino’da açan Eataly, şu anda İstanbul ile birlikte 25 şubeye ulaşmış durumda. Yakın gelecekte Londra, Paris, Moskova, Sao Paulo, Los Angeles gibi birçok metropolde de olacaklar. İstanbul’da, Zorlu Alışveriş Merkezinde iki kata yayılmış durumdalar. İçinde 12 farklı restoran var. Alışık olduğumuz sistemden biraz farklı işliyorlar. Et ürünleri istiyorsanız kasabın yanına, balık istiyorsanız balıkçı tezgahına,
hamur işleri tercih ediyorsanız fırına gidiyorsunuz.
Atölyeden mozzarella
Denediklerim arasında beni en çok cezbedenler peynir, pizza ve bira bölümleri oldu. İtalya’dan ithal edilen farklı peynirlerin yanı sıra, manda ve inek sütünden hazırladıkları mozzarella ve türevlerini ürettikleri küçük bir atölyeleri var. Taze olmasının yanı sıra, tükettiğimiz gıdaların üretim aşamasına tanıklık etmek günümüzde büyük bir nimet. İthal grupta özellikle yıllandırılması gereken artisanal peynirlerin (Parmigiano Reggiano,
Grana Padano, Pecorino Toscana e Romano vb.) fiyatları göreceli olarak pahalı. Kendi atölyelerinde ürettikleri mozzarella ve burratolar ise fiyat-kalite dengesi açısından oldukça başarılı. Benim favori peynirim ise ‘stracciatella’.
Pizza yemeğe gidilir
Pizzaları ise İstanbul’da bugüne kadar yediklerim arasında en iyileri. Pizzayı pizza yapan en önemli etkenler; fırın, un, sos ve kullanılan diğer malzemeler. Bu dört unsurun hepsi mükemmele yakın. Pizza fiyatları 18-20 TL civarında değişiyor ve sadece pizza yemek için bile gitmeye değeceğini söyleyebilirim. Butik bira üretiminde önde gelen yörelerden olan Kuzey İtalya’dan ithal edilen değişik bira seçenekleri de Eataly’nin fark yaratan bir diğer özelliği.
Bir de eleştiri var
Eataly hakkında başkalarından duyduğum tek eleştiri, farklı bölümlerden yemek yemek isteyenlerin tek bir yerde oturamaması. Örneğin iki kişisiniz ama aynı yerde biriniz balık diğeriniz et yiyemiyorsunuz. Veya pizza yedikten sonra hesabınızı ödeyip, kahvenizi içmek için yandaki restorana gitmeniz gerekiyor. Benim düşünceme göre, çok fazla sorun değilmiş gibi geliyor. Her bölüm kendi konusunda uzmanlaşmış ve yoğunlaşmış. Bu da yemeklere ve hizmete olumlu yönde yansıyor.
İyi, temiz ve adil gıda mottosu ile yola çıkan, fast-food’un tüm unsurlarına karşı dik bir duruş sergileyen ve getirdiği standartlar ile Türk gastronomisine uzun vadede önemli katkıları olacağını düşündüğüm Eataly, sektör çalışanları için de çok iyi bir okul. Eataly gibi çizgi üstü yeme-içme yatırımlarına çok ihtiyacımız var...