Gazeteci Serdar Akinan’ın Çatalca’daki çiftliğinde geçirdiğim bir gün, beni çocukluğumun tatlarına ve huzuruna kavuşturdu
‘Farm to table’ (çiftlikten masaya), dünyada şu anda en popüler yeme-içme akımlarının başında geliyor. Tüm ürünlerin bahçeden taze taze toplandığı ve malzemeyi ön plana çıkaran basit pişirme teknikleriyle sunulduğu bu akım aldı başını gidiyor.
Sevgili Elçin ve Serdar Akinan’ın İstanbul’un hemen yanındaki evlerini isimlendirdikleri ‘Çifttlik’te (evet çift ‘t’ ile) ise, bunun tam anlamıyla dünyada vücut bulmuş halini yaşıyorsunuz. Şehre yaklaşık bir saat mesafedeki bu gizli cenneti bir süredir misafirleri ile paylaşmaya başlayan çift, maceralarında gönülden bir alkışı hak ediyorlar.
BU HİKAYEDEN KİTAP ÇIKARYaşadıklarını dinlediğimde, medya sektöründeki samimi ve başarılı işleriyle tanınan sevgili Serdar’ın bu yolda başına gelenler sanki yeni bir kitabı tetikleyecek gibi geliyor. 10 kovan arısı, 500’ün üzerindeki tavuğu ve tamamen sürdürülebilir model üzerine kurgulanan 100 dönüm arazinin üzerindeki çiftlik evi, başlı başına bir hikaye...
Bu hikayeye canlı şahitlik yapmak için, önceden mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Çatalca’nın Örencik ilçesindeki evleri, sadece İstanbul’un keşmekeşinden kaçıp keyifli bir gün geçirmek için değil; unuttuğumuz doğanın o eşsiz lezzetlerini tekrar hatırlamak için eşsiz bir fırsat.
Sabah erken saatte Çatalca yoluna koyulduğumda, beni nelerin beklediğini doğrusu bilmiyordum...
Tek isteğim vardı, o da birkaç saatliğine de olsa kafamı bir şekilde dağıtmak.
Çifttlik’e varıp, geniş bir vadiye bakan püfür püfür terasa çıktığımda, beni karşılayan o özenli sofra ve misafirperverlik karşısında daha ilk dakikadan isteğime ulaşmış oldum.
SERDAR’IN ARILARLA İMTİHANITavukların altından sıcak sıcak aldığı köy yumurtaları ile Serdar’ın hazırladığı omlet, değme aşçıları kıskandıracak nitelikteydi. Burada Serdar’ın aşçılığı kadar, yumurtaların da hakkını vermek lazım.
Tamamen doğal ortamda gezinen ve bitkisel proteini çok yüksek olan yonca ile beslenen bu özel cins tavukların yumurtasını kırdığınızda, o eski günlerde kalan turuncumsu rengi göreceksiniz.
Kahvaltıda yediğim bala da ayrı bir parantez açmak lazım. Serdar’ın bir keresinde kaza sonucu düşürdüğü kovandaki arılar tarafından sokulup, ölümün kenarından döndüğü ve buna rağmen gözü gibi baktığı arıların balının lezzeti kelimelerle anlatılacak gibi değil.
REÇEL VE PEYNİRİ KENDİ YAPIYORKöy kasabının yaptığı sucuk, taş fırın ekmeği, çiğ sütten yoğurt, ev yapımı reçeller, Serdar’ın kendi ürettiği peynir ve daha neler neler. Bunların üzerine içten ve samimi sohbet ise cabası.
İstanbul’a bu kadar yakın ama aynı anda bu kadar uzak olmanın hazzı ile saatlerin nasıl geçtiğini doğrusu anlayamadım.
Benim gibi şehre dönmesi gerekmeyenler için ise öğleden sonraları Çifttlik’te mangal ve taş fırında pide zamanı başlıyor. Gece konaklamayı planlayanlar için de iki odaları mevcut.
Akşamüstü keyfini en kısa zamanda yaşamak için geri geleceğimin sözünü verip dönüş yoluna çıktığımda, yanımda bir kutu yumurtam, ağzımda eşsiz bir lezzet ve içimde tarifsiz bir huzur vardı...
DiYABETLi HASTALARA YAZ ÖNERiLERi
Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serpil Salman diyabet hastalarının tatilde daha dikkatli olması gerektiğini söylüyor ve yazı sağlıklı geçirmek için önerilerde bulunuyor:
Bol bol su için: Yeterli sıvı alamamak kan şekerinin yükselmesine, böbrek sorunlarına yol açabilir.
Egzersiz yapın: Yürüyüş, yüzme gibi egzersizler kan şekeri kontrolü, kilo verme, kalp damar hastalıklarından korunma gibi faydalar getirir.
Güneşlenin ama aşırıya kaçmayın: Aşırı sıcakta ve güneşte uzun süre kalmak tansiyon yükselmesi, kalp krizi ve beyin kanaması riskini artırır.
İlaçlarınızı sıcaktan koruyun: Haplar, insülinler, kan şekeri ölçüm cihazları ve çubukları aşırı sıcaktan korunmalıdır. Unutmayın! İnsülin bozulduğu halde normal görünebilir.
Hipoglisemiden korunun: İnsülinin sıcakta ciltte daha hızlı emilmesinden dolayı yazın hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi) riski fazladır.
Tatile çıkarken çanta hazırlayın: Bu çantayı bagaja vermeyin çünkü yolculuk esnasında ihtiyaç olabilir, aşırı sıcak veya soğuktan ilaçlar bozulabilir. Çantanızda şunlar bulunmalıdır; kan şekeri ölçüm cihazı, ara öğün, hipoglisemi riskine karşı şeker ya da meyve suyu, eğer kullanıyorsanız hap, insülin ve insülin iğne uçları.