Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları

Gazeteci Serdar Akinan’ın Çatalca’daki çiftliğinde geçirdiğim bir gün, beni çocukluğumun tatlarına ve huzuruna kavuşturdu

‘ÇiFTTLiK’TEN MASAYA...

‘Farm to table’ (çiftlikten masaya), dünyada şu anda en popüler yeme-içme akımlarının başında geliyor. Tüm ürünlerin bahçeden taze taze toplandığı ve malzemeyi ön plana çıkaran basit pişirme teknikleriyle sunulduğu bu akım aldı başını gidiyor.
Sevgili Elçin ve Serdar Akinan’ın İstanbul’un hemen yanındaki evlerini isimlendirdikleri ‘Çifttlik’te (evet çift ‘t’ ile) ise, bunun tam anlamıyla dünyada vücut bulmuş halini yaşıyorsunuz. Şehre yaklaşık bir saat mesafedeki bu gizli cenneti bir süredir misafirleri ile paylaşmaya başlayan çift, maceralarında gönülden bir alkışı hak ediyorlar.

Haberin Devamı

‘ÇiFTTLiK’TEN MASAYA...


BU HİKAYEDEN KİTAP ÇIKAR
Yaşadıklarını dinlediğimde, medya sektöründeki samimi ve başarılı işleriyle tanınan sevgili Serdar’ın bu yolda başına gelenler sanki yeni bir kitabı tetikleyecek gibi geliyor. 10 kovan arısı, 500’ün üzerindeki tavuğu ve tamamen sürdürülebilir model üzerine kurgulanan 100 dönüm arazinin üzerindeki çiftlik evi, başlı başına bir hikaye...
Bu hikayeye canlı şahitlik yapmak için, önceden mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Çatalca’nın Örencik ilçesindeki evleri, sadece İstanbul’un keşmekeşinden kaçıp keyifli bir gün geçirmek için değil; unuttuğumuz doğanın o eşsiz lezzetlerini tekrar hatırlamak için eşsiz bir fırsat.
Sabah erken saatte Çatalca yoluna koyulduğumda, beni nelerin beklediğini doğrusu bilmiyordum...
Tek isteğim vardı, o da birkaç saatliğine de olsa kafamı bir şekilde dağıtmak.
Çifttlik’e varıp, geniş bir vadiye bakan püfür püfür terasa çıktığımda, beni karşılayan o özenli sofra ve misafirperverlik karşısında daha ilk dakikadan isteğime ulaşmış oldum.

SERDAR’IN ARILARLA İMTİHANI
Tavukların altından sıcak sıcak aldığı köy yumurtaları ile Serdar’ın hazırladığı omlet, değme aşçıları kıskandıracak nitelikteydi. Burada Serdar’ın aşçılığı kadar, yumurtaların da hakkını vermek lazım.
Tamamen doğal ortamda gezinen ve bitkisel proteini çok yüksek olan yonca ile beslenen bu özel cins tavukların yumurtasını kırdığınızda, o eski günlerde kalan turuncumsu rengi göreceksiniz.
Kahvaltıda yediğim bala da ayrı bir parantez açmak lazım. Serdar’ın bir keresinde kaza sonucu düşürdüğü kovandaki arılar tarafından sokulup, ölümün kenarından döndüğü ve buna rağmen gözü gibi baktığı arıların balının lezzeti kelimelerle anlatılacak gibi değil.

REÇEL VE PEYNİRİ KENDİ YAPIYOR
Köy kasabının yaptığı sucuk, taş fırın ekmeği, çiğ sütten yoğurt, ev yapımı reçeller, Serdar’ın kendi ürettiği peynir ve daha neler neler. Bunların üzerine içten ve samimi sohbet ise cabası.
İstanbul’a bu kadar yakın ama aynı anda bu kadar uzak olmanın hazzı ile saatlerin nasıl geçtiğini doğrusu anlayamadım.
Benim gibi şehre dönmesi gerekmeyenler için ise öğleden sonraları Çifttlik’te mangal ve taş fırında pide zamanı başlıyor. Gece konaklamayı planlayanlar için de iki odaları mevcut.
Akşamüstü keyfini en kısa zamanda yaşamak için geri geleceğimin sözünü verip dönüş yoluna çıktığımda, yanımda bir kutu yumurtam, ağzımda eşsiz bir lezzet ve içimde tarifsiz bir huzur vardı...

DiYABETLi HASTALARA YAZ ÖNERiLERi

Liv Hos­pi­tal En­dok­ri­no­lo­ji ve Me­ta­bo­liz­ma Has­ta­lık­la­rı Uz­ma­nı Doç. Dr. Ser­pil Sal­man di­ya­bet has­ta­la­rı­nın ta­til­de da­ha dik­kat­li ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor ve ya­zı sağ­lık­lı ge­çir­mek için öne­ri­ler­de bu­lu­nu­yor:

Bol bol su için: Ye­ter­li sı­vı ala­ma­mak kan şe­ke­ri­nin yük­sel­me­si­ne, böb­rek so­run­la­rı­na yol aça­bi­lir.

Eg­zer­siz ya­pın: Yü­rü­yüş, yüz­me gi­bi eg­zer­siz­ler kan şe­ke­ri kon­tro­lü, ki­lo ver­me, kalp da­mar has­ta­lık­la­rın­dan ko­run­ma gi­bi fay­da­lar ge­ti­rir.

Gü­neş­le­nin ama aşı­rı­ya kaç­ma­yın: Aşı­rı sı­cak­ta ve gü­neş­te uzun sü­re kal­mak tan­si­yon yük­sel­me­si, kalp kri­zi ve be­yin ka­na­ma­sı risk­ini ar­tı­rır.

İlaç­la­rı­nı­zı sı­cak­tan ko­ru­yun: Hap­lar, in­sü­lin­ler, kan şe­ke­ri öl­çüm ci­haz­la­rı ve çu­buk­la­rı aşı­rı sı­cak­tan ko­run­ma­lı­dır. Unut­ma­yın! İn­sü­lin bo­zul­du­ğu hal­de nor­mal gö­rü­ne­bi­lir.

Hi­pog­li­se­mi­den ko­ru­nun: İn­sü­li­nin sı­cakta cilt­te da­ha hız­lı emil­me­sinden dolayı ya­zın hi­pog­li­se­mi (kan şe­ke­ri­nin aşı­rı düş­me­si) ris­ki faz­la­dır.

Ta­ti­le çı­kar­ken çan­ta ha­zır­la­yın: Bu çan­tayı ba­ga­ja ver­meyin çün­kü yol­cu­luk es­na­sın­da ih­ti­yaç ola­bi­lir, aşı­rı sı­cak ve­ya so­ğuktan ilaç­lar bo­zu­la­bi­lir. Çan­ta­nız­da şun­lar bu­lun­ma­lı­dır; kan şe­ke­ri öl­çüm ci­ha­zı, ara öğün, hi­pog­li­se­mi ris­ki­ne kar­şı şe­ker ya da mey­ve su­yu, eğer kul­la­nı­yor­sa­nız hap, in­sü­lin ve in­sü­lin iğ­ne uç­la­rı.