Hesabı ödediniz, sıra geldi bahşiş bırakmaya... Restoran misafirlerinin çoğunlukla en çok bocaladığı nokta, bu bahşiş bırakma anıdır
Bahşiş bırakmak, servisten duyduğunuz memnuniyetin veya memnuniyetsizliğin maddi ifadesi olarak tanımlanabilir. Raconuysa, ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Bu konuda en bonkör ulusların başında ABD gelir. ABD’de iyi servis için hesabın yüzde 20’si, ortalama servis için yüzde 15’i ve kötü servis için yüzde 10’u bahşiş bırakmak normal sayılır. Bu denli bonkör olmalarının iki sebebi var. Birincisi, ABD’de asgari maaş düşük olduğundan garsonların hayatlarını bahşişlerle idame ettirmesi. İkinci ve daha önemlisi, garsonlarının çoğunun üniversite öğrencisi olması. Bu o kadar yaygın ki, dışarıda yemek yiyenlerin kendileri veya yakınları bir zamanlar garsonluk yaptığı için, bahşiş bırakmaya ‘toplum içi imece’ gözüyle bakılıyor. ABD’de yapılan araştırmalarda, hesabın ortalama yüzde 18’i oranında bahşiş bırakıldığı saptanmış.
Japonya’daysa durum tam tersi. Bu ülkede bahşiş bırakmak, hem garsona hem de çalıştığı restorana hakaret kabul ediliyor. İşletmeciler bahşiş bırakılmasına, “Ben restoranımda çalışan garsonuma yeterince maaş veriyorum, neden bahşiş bırakıyorsun?” mantığıyla yaklaşıyor. Garsonlarsa, “Bıraktığın paraya benim senden daha çok ihtiyacım yok” düşüncesiyle
bakıyor.
Minimum oran yüzde 10
Bu iki ekstrem ülke dışında, genellikle beğenilen servis sonrası hesabın minimum yüzde 10’u kadar bahşiş bırakmak normal kabul ediliyor. Buna Türkiye de dahil. İşin içinden gelen biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; garsonlar bahşiş sonrası maddi tatmin kadar manevi tatmin de yaşıyor. Her ne kadar bahşişi bizimle ilgilenen garsona bıraktığımızı düşünsek de, çoğunlukla iş bu şekilde gerçekleşmiyor. Bahşiş, bir havuzda toplanıyor ve belirli büyüklüğe ulaştığında mutfak da dahil, tüm personele paylaştırılıyor.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husussa, özellikle yurt dışında daha çok rastladığımız bahşişin, faturaya otomatik eklenmesi. Eğer gerçekten kötü hizmet aldıysanız, bu miktarın hesabınızdan çıkarılmasını talep etme hakkınız var. Bu kural tüm dünyada geçerlidir. Eğer ki çok iyi hizmet aldıysanız, üzerine çıkma hakkınız da baki. Bir başka husussa, bahşişin mümkünse kredi kartıyla değil, nakit bırakılması. Bahşiş, kredi kartıyla ödenirse faturalandırılması gerektiğinden, önemli kısmı vergi kesintileri neticesinde garsonlara ulaşmayacaktır.
Naçizane tavsiyem, özellikle sık gidilen mekânlarda, ortalamanın üzerinde bahşiş bırakmak. Neticede bir mekâna düzenli gitmemizi sağlayan en önemli unsur, servis ve yemek kalitesidir. Bu kaliteyi tutturmayı başarıyorlarsa, bunu sağlayan personel ödüllendirilmeyi de hak ediyor demektir. Bir diğer gerçekse, iyi bahşiş bırakan misafirin, kaçınılmaz şekilde daha iyi hizmet aldığıdır. Bu durum her ne kadar restoran sahiplerinin canını sıksa ve kapıdan içeri giren her misafir eşit ilgiyi hak etse de, değişmeyecek bir gerçektir. Keyifli yemek yememiz için elinden geleni yapan ve hayatımızı güzelleştiren herkes daha iyisini hak ediyor. Bunun karşılığında mâkul oranlarda bahşiş bırakmak,
teşekkürümüzün en güzel ifadesi...