Hem ABD’nin hem de dünyanın en saygın aşçılık üniversitelerinden Culinary Institude of America (CIA) öğrencileri, geçen hafta eğitim standartlarının düşmesini protesto etti
66 yıllık köklü bir geçmişi olan CIA, birçoklarına göre tartışmasız dünyanın en iyi aşçılık okullarından. Mezunları arasında çok ünlü şefler olan ve en iyi restoranlara aşçı yetiştiren bu okulun öğrencileri, geçen hafta ilginç bir protesto gösterisi düzenledi. Protestonun ana nedeni, yıllık ücreti yaklaşık 30 bin dolar olan CIA’nin düşen eğitim kalitesine kendilerince isyan etmekti. Her ne kadar okulun rektörü, gösteriyi düzenleyenleri “Bir grup kendini bilmez” olarak tanımlasa da, öğrencilerin yüzde 90’ı bu protestoya iştirak etti.
Gösterileri yapanların önemli şikayetleri vardı. Birincisi; okulun son yıllarda hızla büyümesi. Bir başka deyişle, ticari başarıyı önde tutup çok fazla öğrenciyi kabul etmesi. İkinci nedense; okula giriş gereklilerinden olan ‘daha önce bir restoranda çalışmış olmak’ şartının bu yıl kaldırılması. Bu yüzden öğrenciler, yeteneklerine ve tecrübelerine bakılmaksızın ‘parayı bastıranın’ okula kayıt yaptırabildiğini ve bunun da kaliteyi olumsuz etkilediğini düşünüyorlar. Üçüncü nedeniyse, okulun giyim konusunda esnekliğe gitmesi. Bir
aşçılık okulu mezunu olarak, okulda giyim-kuşama çok hassas yaklaşıldığını biliyorum. Bunun ana nedeni, aşçılığın özünün disiplin olması ve okulda da bu disipline giyim-kuşam gibi ayrıntılarla başlanmasıdır.
Duyarlılıklarını alkışlıyorum
New York Times’a yapılan bir söyleşide, okulun 2005 mezunu Alex Tyree, “Yeni mezunların çok az donanım ve çok kötü çalışma etiğiyle mezun olduklarından” dem vurup, “Okulun eğitim merkezinden çok, bir fabrikaya döndüğünü” söylemiş.
Aşçılık okullarının vizyon sahibi ve eğitimli aşçı yetiştirme konusunda büyük önem taşıdığını düşünen ve aşçılık okullarını destekleyen biri olarak, CIA öğrencilerinin yaptığı protestoyu çok beğendiğimi söylemek isterim. Dünyanın en pahalı eğitimlerinden biri olan aşçılık eğitimine başlayan öğrencilerin bu duyarlılıklarını alkışlamamak mümkün değil. Verdikleri ücretin karşılığını almak ve kaliteli bir eğitim talep etmek, öğrencilerin en doğal hakkı.
Bizim de daha iyi okullara ihtiyacımız var
Son olarak sözü Türkiye’deki aşçılık okullarına getirmek istiyorum. Türkiye’de hiçbir okulun uzun geçmişi yok. Son yıllarda aşçılık okullarının sayısı o kadar arttı ki, eğitim kaliteleri ve standartları haklı olarak sorgulanıyor. Birçoğu iyi niyetli girişim olarak yola başlasa da, sağlıklı hizmet veren okulların sayısı oldukça az. Türkiye gastronomisinin geleceği için emekleme aşamasında olan aşçılık okullarına destek vermek, hepimizin boynunun borcu. Ancak doğru düzgün mutfağı olmayan, malzemelerini öğrencilerine aldıran, eğitime esas kendisinin ihtiyacı olan eğitim kadrosu olan okulların sayısı da artıyor. Türkiye’de hiçbir aşçılık okulunun CIA düzeyinde olmadığı gerçeği varken, hem alanın hem de verenin sessizce bu düzene devam etmesini yadırgıyorum.
Türkiye gastronomisinin hak ettiği yere gelmesi için daha iyi okullara ve daha fazlasını talep eden aşçı adaylarına ihtiyacımız var...