2011’in bu son gününde temennim, Türkiye’de daha renkli ve derinliği olan bir gastronomi dünyası oluşması ve yaratılması. Tahminlerimi son gidişatlara bağlı yaparken, gerçekleşme ihtimallerini de belirtmek istiyorum. Her şey yolunda giderse 2012’nin sonunda karnemize dönüp, bakarız
Yıldız Restoranlar
Her yıl dünyaca ünlü lokantaların Türkiye’de yeni şubeler açacağı konuşulur. Örneğin ‘Nobu’nun İstanbul’da bir şube açacağını yaklaşık 4-5 senedir duyuyorum. Gordon Ramsay’in geçmişte önemli bir otel grubunun davetiyle İstanbul’a muhtemel bir işbirliği olasılığı için geldiğini kendisinden duymuşluğum var. Keza, gelecek yıllarda İstanbul Doors grubunun Tom Aikens’le bir restoran açması kimse için sürpriz olmaz.
Geçmişte ülkemizde açılan yıldız restoranların durumuna baktığımızdaysa tablo ne yazık ki içacıcı değil. Büyük ümitlerle açılan Hakkasan ve Spice Market şu anda kapalı. Cipriani ise ilk günlerinden uzak bir görüntü sergilemekte.
Aralarında en başarılısı tartışmasız Zuma gibi görünüyor. Açılan bu tarz restoranların Türkiye için kazanç olduğunu düşünenlerdenim. Buralarda iyi bir şekilde yetişen ve görgülerini arttıran elemanların ülke gastronomisine ileride büyük yararları olacağını düşünüyorum.
Gelelim tahminime. Bir tanesi yeni açılacak Zorlu Center’da olmak üzere iki uluslararası üne sahip restoranın 2012’de hayatımıza gireceğini düşünüyorum. Umarım uzun ömürlü olurlar...
Yemek Kitapları
Yemek kitapları bakımından maalesef çok da zengin bir ulus değiliz. Bu kadar büyük bir kültüre sahip olup, bunu bir şekilde yazıya dökemememiz bizim ayıbımız. Albenisi yüksek ve Batı standartlarında yazılmış yemek kitaplarımızın sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Tahminim, 2012’nin yemek kitapları bakımından altın bir yıl olacağı. Bu köşede de eğitimli ve vizyon sahibi şeflerimizin yeni kitaplarını sizinle paylaşmayı umduğum bir yıl olacağını düşünüyorum.
Meraklı okurlar için benim de üzerinde çalıştığım bir yemek kitabı olduğunu paylaşmak isterim. Fakat raflarda yerini alması 2013’ü bulacaktır.
MIchelIn Rehberi
Henüz ülkemizde Michelin Rehberi yok. Rehber olmadığı için Michelin Yıldızlı lokantamız da yok. “2012’de böyle bir rehber çıkar mı?” sorusunaysa cevabım çok iyimser olmayacak. Michelin, her yıl büyümeye ve yeni ülkelerde rehberler çıkarmaya devam ediyor. Bir gün sıra elbet bizim ülkemize de gelecek. Michelin, Türkiye’de rehber çıkartırsa, kanımca yıldız alabilecek düzeyde 3-4 restoranımızın olduğunu da eklemek isterim.
Aşçılık Okulları
Şef olmanın oldukça ‘cool’ olduğu günümüzde, aşçı olmaya meraklı gençlerin sayısında da büyük artış var. Talebe paralel olarak, her geçen gün yeni bir aşçılık okulunun açıldığını duyuyoruz. 2012’de de aşçılık okullarının sayısındaki artışın hızlanarak devam edeceğini düşünüyorum. Sektöre eğitimli gençler yetiştiren bu okulları canı gönülden desteklemekle birlikte, nitelik olarak kendilerine daha bir çekidüzen vermelerinin zamanının geldiğini hissediyorum. Emekleme dönemini geride bırakan belli başlı okulların 2012’de olgunluk dönemlerine gireceklerini düşünüyorum.
Ülkemize sağlık, barış, başarı, şans ve lezzet dolu bir 2012 diliyorum.