29.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Orkun Bulut - Altıncı Duyu
Yabancı markaların kendi konseptleriyle var olmakta en zorlandığı şehirdir Milano. Zamanın vasat terzilerinin dünya markalarına dönüştüğü, yemeklerinin bile ‘milanese’ yorumlandığı bir yer. O yüzden bir markayı var etmeyi bildikleri gibi, başka birinin önlerine geçmesini nasıl duruduracaklarını da biliyorlar.
Şehrin en ünlü gece kulübü Cavalli’de Türk konseptli bir gece yapmayı başarmak, gerçekten şapka çıkarılacak olay. Bu başarının tek mimarıysa Erdal Gül. Şehirde herkesin tanıdığı ve itibar ettiği biri... 15 yıldır burada olan, beş yıldır da tamamen Milano’da yaşayan isim, sosyal çevresi ve bağlantılarıyla ilgi çekiyor. Sisto 3 adlı restoranını sattıktan sonra kurduğu Asistant İtalia’yla, özel organizasyonlar yapıyor. Milano’da yaklaşık 2 bin 500 Türk öğrenci olduğunu düşününce, partide ağırlığın Türkler’den olacağını sanmıştım. Ben de dahil sadece 200 Türk bu partiye katıldı. Geri kalanların çoğunluğu İtalyan’dı. Bence bu rakam, organizasyonun başarısını ve Türkiye’nin düzgün algısını çok daha iyi gösteriyor.
Ajda’da coşuyorlar
Gecede DJ kabininde Hakan Kabil vardı. Sadece iki saat kabinde kalması planlanan Kabil’in harika performansı sonrası, işletme müdürü üç saat daha residence DJ’ini bekletti. Arada çaldığı Türkçe şarkılaraysa bizimkiler kadar İtalyanlar da tepki verdi. Bir kere Tarkan şarkılarının İtalyanlar tarafından bilindiği açık. Ama asıl coşkuyu bence Ajda Pekkan’da aldılar. Bu özel geceye Türkiye Milano Başkonsolosu Özgür Uludüz’ün de katılması, temsil açısından çok önemliydi. Başkonsolos, Türkler’in yaptığı her etkinliği çok önemseyip destekliyor. Kişilik olarak da inanılmaz sempatik biri. Alışılagelmiş devlet lisanı kullanmıyor; sıcak ve espirili. Göreve geleli üç ay olmasına rağmen Türk lobisini kuvvetlendirecek tüm kişiler ve etkinliklerle bağlantıda. Önceki başkonsolosumuz Hami Aksoy gibi, Türkiye’yi ve buradaki Türkler’i şehirde marka yapmaya en önemli desteği vereceği kesin.
10 numara Çalhanoğlu
Milano’nun en büyük markası futbol takımı AC Milan. Düşünün bu markanın 10 numarasını iki yıldır bir Türk sırtında taşıyor.
Milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, 24 yaşında bu gururu yaşayıp yaşatıyor. Kısa sürede şehirde dostluklarını kurmuş ve buralı gibi yaşamayı öğrenmiş. Arjantinli etçilerde yemek yemeyi çok seviyor ama “Nusret daha iyi” yorumunu da yapmayı ihmal etmiyor.
Milano’da açılan Starbucks bildiklerimizden farklı. Merkezdeki tarihi posta binasının renöve edildiği şube, müze gibi gezilesi. Amerikan firması, buraya özel bir konsept uygulayarak kendilerini kabul ettirmeye uğraşıyor. Uzun kahve servisi yapılan barlar, hediyelik eşya reyonları ve kahvelerin hazırlanmasını resmen şov niteliğinde gösteren dev kahve makinaları muazzam! Üst kattaysa güvenliğin durduğu ayrı bir bar var. ‘Self servis’ düzenin en lüks halini yapmışlar diyebilirim. Bu arada; kahveyi karton bardakta değil; seramikte veriyorlar.