Mesut ve mübarek bir şehir; Konya

Konya'daki güzel anılarıma, kaldığımız yerden, Hz. Mevlana'nın bir sözüyle devam edeyim; "Vallahi 'bizim şehir' çok mesut ve mübarek bir şehirdir". Mevlana'ya hak vermemek mümkün değil. Yunus Emre ve Nasrettin Hoca'nın yaşadığı şehir Konya'nın güzelliklerini keşfetmek ayrı bir keyif. Ama Konya'nın beş yıldızlı otellere çok ihtiyacı var. Hem de acilen. Neden mi? Konya'daki Rixos Oteli'nde işletme sıfır. Yine iki yıl önce çok şık bir outlet olan Truva da bitmiş. Pek çok ünlü marka kapanmış. Mudo, Herry, Deniz Ayakkabı ayakta kalan sayılı mağazalar arasında. Geçen yıl DHA'da, bu yıl da yerel bir gazetede çalışan sevgili Yalçın, eşi Emel ve çocuklarıyla buluştuk. Ardından yollara düştük. DHA'nın Konya Büro Şefi Soner, "Mevlana'nın hoşgörüsünü almış bu şehir" diyor. Gerçekten de öyle. Alışveriş yaptığım Mevlana Sefa ve Hac Market kentin en hareketli yerleri. Türbe Caddesi'nde iğneden ipliğe her şey var, mutlaka uğrayın. Bu arada, uçakta konuştuğum Konyalı ünlü bir iş adamı da kentin imaj değişikliğine ihtiyacı olduğunu söyledi ve devam etti; "Konya, İç Anadolu'nun Paris'i. Modern bir şehirdir aslında burası. Temmuz ve ağustos aylarında kadınlar sokakta dekolte kıyafetlerle gezer, kimse de dönüp bakmaz. Ama Erbakan zamanında yapılan mitinglerin Konya'nın imajına büyük zararı oldu. Ayrıca halk, Vali Atilla Osman Çelebioğlu'ndan şikayetçi. Ne basınla ne iş adamıyla ne halkla ilişkileri varmış. Daha çarşıya bir kez bile uğramamış. Vali'nin hiç gitmediği Bedesten'e uğradık. Burada da iğneden ipliğe ne ararsanız var. Zaten Konyalılar da alışveriş için burayı tercih ediyor. Öğle namazını Aziziye Camii'nde kıldım. Konya Çarşısı'nın ortasında. Son Osmanlı mimarisinin en büyük eseri. Bedesten'in ilerisinde, Emekliler Parkı var. Halk buraya gelip namaz saatini beklerken sohbet ediyor. Bedesten'e 150-200 metre mesafede de Mevlana Çarşısı bulunuyor. Kule Site, M1, Truva, Afra ve Kipa olmak üzere beş büyük de alışveriş merkezi var kentte. Bedesten ve alışveriş Konya'yı dolu dolu yaşamak için bir haftayı gözden çıkarmanız gerek. Camilerden bazısında sabah, bazısında öğle ve ikindi, bazısında da akşam namazlarını kılarken türbelerde de dua ettim. Mevlana Müzesi'nde yer alan minik havuza sağlığım için para attım. Başka da dileğim, hırsım olmadı. Ailem, dostlarım, arkadaşlarım için ettiğim dualar hariç. Mutlaka gitmeniz gereken cami ve türbeleri şöyle bir sıralıyayım isterseniz; 4 Alaeddin Camii: Anadolu Selçuklu Devri'ndeki Konya'nın en büyük ve en eski camii. Şehrin merkezinde. 4 Selimiye Camii: Ahşap kapı kanatlarından sağdakinde "Mescit-i Mümin, suda balık gibidir" cümlesi yazılı olan cami, Konya'nın Şeyh Sadrettin Mahallesi'nde, açık türbeler tipinin ayakta kalan tek örneği. 4 Şekil olarak Selçuklu kümbetlerine benzeyen Sadrettin Konevi Cami ve Türbesi, ayrıca İplikçiler Çarşısı'ndaki İplikçi Camii görülmesi gereken diğer eserler. 4 Konya'nın tarihi mesire yeri olan Meram'da Şeyh Tavus Baba Türbesi var. Kentte altyapı, trafik, hastane sorunu yok. Ama ne yazık ki susuzluk had safhada. Soner diyor ki; "Çölleşme Konya'dan başladı". Gerçekten, zaten büyük olan su sıkıntısı, göç yüzünden daha da artmış. Sadece, Konya Selçuk Üniversitesi'nde 85 bin öğrenci okuyor. Cami ve türbe kenti Konya'ya gidip bir hafta kalsanız, benim gibi mide-bağırsak sorunlarınız da yoksa, 100 kilo olup çıkarsınız. Konya'nın üç ünlü restaurantı var dünyaca bilinen. Birini, Köşk Konya Mutfağı'nı, PAZAR POSTASI'nda tanıtmıştım. Bir de etli ekmek dendiğinde ilk akla gelen Havzan var. Patronlar, İbrahim ve Osman Tezcan. Pek gençler. 7 adet şubeyle zincir haline gelmişler. 4'ü Havzan, 3'ü de Konyalı Hacı Usta adını taşıyor. Özellikle Ankara'daki Konyalı Hacı Usta bürokratların uğrak yeri. Konya Havzan'ın kıymalı, kuşbaşılı, peynirli, tulum peynirli ve kaşarlı pideleri çok meşhur. Buralarda boya göre ekmek yapıyorlar. Tandır kebabı dendiğinde de Hacı Şükrü akla geliyor. Havzan Konya'nın telefon numarası (0332) 236 14 14. Ankara'daki Konyalı Hacı Usta'nın telefon numarası (0312) 386 11 42. Konya mutfağının önemli yemekleri ise şunlar; Su böreği, yoğurt çorbası, yağsız dana kıyması, köftelik bulgur, haşlanmış nohuttan oluşan etli topalak, sac böreği, bamya çorbası, un, tuz ve pudra şekerinden yapılan hoşmerim, pirinçten yapılan zerde, papara, Çerkez böreği, yumurta, süt, kabartma tozu ve undan yapılan kaygana tatlısı... Efendim, kısmetse cumartesi ve pazar İstanbul dedikodularında buluşmak üzere hoşçakalın. Hayırlı Ramazanlar, Allah'a emanet olun. Konya yemekleri çok zengin Sağolsun, Konya'nın yakışıklı ve başarılı Belediye Başkanı Tahir Akyürek iftar dahil, bir öğleden sonrasını bana ayırdı. Mevlana Müzesi'ndeki sema gösterilerini birlikte izledik. sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında olduğu önemli konukların zaman zaman ağırlandığı belediyenin özel konukevinde dertleştik. Başkan Akyürek, Konya'nın gelecek 15-20 yıl içinde ihtiyacı olan herşeyin dökümünü hazırladıklarını söyledi. Ve şöyle devam etti; "Konya'nın ihtiyacı neyse projelendirmeye başladık. Bunların sayısı 286. Yani bu 286 projeyi tamamlarsak Konya 15-20 yıl içinde çok rahat bir şekilde geleceğe koşacak. Sonuçta da diğer şehirlerle arasındaki mesafeyi açmış olacak. Mesela, şu anda açılışa hazır hale getirdiğimiz 26-27 tane 3-5 trilyonluk, hatta daha yüksek bedelli eser var. Alt geçitler, üst geçitler, parklar vs... Gelecek yıl bu sayı artacak. 2007 yılı daha yoğun geçecek, 2008 ise bu işin finali olacak. Şu anda Konya, büyük şehirler arasında en planlı yapılaşmış olanı. Üstelik bu kent, 2020 yılına kadar olan süreci de planladı. Bunu biz yapmış değiliz. Bu, Konya'nın belediyecilik geleneğinden kaynaklanıyor. Geçmiş yıllardan beri, hangi partiden yönetilirse yönetilsin, bu böyle. Ama temeli, bir yerde, rahmetli Ahmet Hilmi Nalçacı'ya dayanıyor. Bizim de birinci tespitimiz olan planlı büyüme sürmekte. Ayrıca Konya, bir huzur kenti. Yani adi suçlar, olaylar, kanunlara aykırı eylemler sayıca en az burada meydana gelir. Bu, bizim için bir övünç vesilesi. Bunun dışında, Konya, öz kaynakla kalkınma modeli uygulayan bir kent. Belediyenin ne Hazine'ye ne başka yere bir lira borcu var. İş adamlarımızın, sanayicilerimizin, organize sanayi yönetimlerimizin hiç bir yere borcu yok". Konya'da tanıtım eksikliği olduğunu kabul eden Tahir Akyürek "Biraz içine kapalı kaldık. Kapalı ekonomi, kapalı kültürel faliyet, kapalı sanayi... Hz. Mevlana'nın reklama ihtiyacı yok, bizim ona ihtiyacımız var. Amerikalı, Koreli, bir sürü yabancı ziyaretçilerimiz oluyor. Mevlana'nın kitapları Amerika'da ön sıralarda satılıyor. Gidip gördük. Konya Büyükşehir Belediyesi Heyeti, Dışişleri Bakanlığı, Kültür Müdürlüğü'nün de desteğiyle Amerika'nın 5 kentinde Konya ve Sema Günleri düzenlendi. 2008'de Dünya Tarihi Kentleri adlı organizasyon Konya'da yapılacak. Yani bu tanıtım ve gündem olma sorununu 2007 yılı ile birlikte inşallah aşacağız" diye konuştu. Küçük hesaplarla hareket etmiyoruz Sevgili Alim (Ali Eyüboğlu), Sina Koloğlu ve tüm Milliyet TV Dergisi ekibi birinci yaşını kutladı. Onlara "Nice yıllara" diyorum. 1, 5,10 değil, daha pek çok yıllarda bol tirajlara... sdudek@posta.com.tr Nice yıllara