TeknolojiMedya, internet ve bir fahişe

Medya, internet ve bir fahişe

25.03.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Konumuzun öznesi bir R&B şarkıcısı olmanın hayalini kuran Ashley Alexandra Dupre.MySpace’de 'ninavenetta' kullanıcı adıyla “arızalı” ailesini ve 17 yaşında evi neden terk ettiğini anlattığı bir sayfası vardı.

Medya, internet ve bir fahişe
Menderes Özel

22 yaşındaki Dupre, geceleri Kristen adıyla fahişelik yapıyor.
Bir gecenin ertesi, New York Valisi Eliot Spitzer’in bomba gibi patlayan seks skandalının merkezindeki Dupre’nin yaşamı birdenbire kamuya ait oldu.
Bikinili fotoğraflarından, sorunlu çocukluk dönemine kadar, Dupre hakkındaki her türlü bilgi birkaç saat içinde gazetecilerin elindeydi.
Zoraki şöhreti veya kötü şöhreti, Dupre’nin avukatının, onun rızası olmadan fotoğraflarının medyada kullanılmaması için harekete geçmesine neden oldu.
Ancak bu işi gazeteciler için kolaylaştıran Dupre’nin kendisiydi. Birçok genç yetişkin gibi kişisel bilgilerini, sosyal iletişim ağlarında “paylaşıma” açmıştı.

Haberin Devamı
Hayatını nette ifşa etti

MySpace’de “ninavenetta” kullanıcı adıyla “arızalı” ailesini ve 17 yaşında evi neden terk ettiğini anlattığı bir sayfası vardı. Dupre, Amie Street isimli internet sitesinde de şarkılarını satıyordu.
Dupre’nin “RateMyBody.com” (vücuduma not ver) üyeliği de vardı; adı manşetlere çıktığında, sitede birden üst sıralara fırladı.
Dupre, bir gün gazeteciler ve günlükçülerin internete yüklediği her şeyin üzerine üşüşeceğini rüyasında görse inanmazdı.
Önceden gazetecilerin büyük haberlerin özneleri hakkında bilgiye ulaşmak için ilk hedefleri aileler veya arkadaşlardı.
Artık MySpace veya Facebook gibi “sosyal ağlar”, bu tip bilgilere erişmeyi çok kolaylaştırdı; materyaller dijital olduğu için kopyalamak ve internette dağıtmak saniyelik bir iş.
Medyanın bu sosyal ağlardaki ifşaatları kullanış şekli internet çağının önemli sorularından birini gündeme getirdi: Hangisi özel, hangisi kamusal?..

Haberin Devamı
Dupre ilk değildi

2007’nin nisanında, Virginia Tech katliamının ardından Amerikan medyası, okulun sosyal ağlarına balıklama dalmış; birçok öğrenci, gazetecilerin trajedinin etkisi altındaki insanlar için olan ağlardan yararlanma şeklini eleştirmişti. Bu ağların özel alanlar olduğunu düşünen öğrenciler, muhabirlerin dijital kapılarını çalmaya bile gerek duymadan içeri girmesine öfkelenmişti.
California Üniversitesi’nden araştırmacı Danah Boyd, sosyal ağların gençlere dikkat çekebilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri, farklarını ortaya koyabilecekleri bir alan sağladığını düşünüyor.
Bir profil sayfası “Bu benim” demenin de bir yolu, ki bu da bazılarının MySpace sayfalarını neden “yatak odası” gibi dekore ettiğini açıklıyor.
“Sanal yatak odası” küresel bir ağın parçası olan Dupre, Vali Spitzer skandalı patlayınca medyanın ilgi odağına yerleşti.
Bazıları Facebook, MySpace gibi ağlara veri girdiğinde, bu bilgilerin arkadaş, aile gibi özel gruplar dışında da erişilebilir olmasını önemsemiyor.
Haber kaynağı olarak bu sosyal ağları kullanma konusu, gazetecileri etik hakkında düşünmeye zorluyor. İngiltere’de gazeteleri denetleyen Basın Şikayet Komisyonu, yeni prensiplere gerek olup olmadığını tartışıyor.

Haberin Devamı
Bütün medya kullandı

Ancak BBC’den New York Times’a birçok medya kuruluşu Dupre’nin Associated Press haber ajansının MySpace’den alarak abonelerine servis ettiği fotoğrafları kimseye sormaya gerek duymadan kullandı.
AP, fotoğrafların izinsiz alındığı suçlamalarına, “onların, Vali skandalı içinde haber değeri olduğu” yanıtıyla karşılık verdi.
Dupre’nin avukatı Don D Buchwald ise, dava açacaklarının işaretini vererek “Dupre’nin adının, görüntüsün, sesinin izin alınmadan kar amacıyla kullanılmasına karşı her adımı atacağız” dedi.
Dupre’nin resimleri internette hızla yayılıyor; google resim aramada onun adına baktığımızda karşımıza beş bin sonuç çıkıyor.
Gazetecilik dalında profesör Alfred Hermida, “Dupre meselesi’nin, teknolojinin, sosyal, kültürel ve hukuk yaşamında uygulamaları ne kadar hızlı değiştirdiğini gösterdiğini söylüyor.

Haftanın teknosu

HomeTech sesli resim çerçevesi

7 inç TFT (16:9) ekranı olan çerçeve MS, MMC, CF, SD hafıza kartlarını, JPEG, MPEG 2, MPEG 4 dosya formatlarını destekliyor. Kolay bir Türkçe menüsü olan çerçeve, uzaktan kumandayla kontrol ediliyor. Zoom ve resim döndürme özelliği de olan çerçevede, istenirse fotoğraflara müzik de eşlik edebiliyor. DPF-66 çerçeve, Bimeks mağazalarında 179 YTL’den satılıyor.