“Sana su koyayım mı” diyor masanın üzerindeki şişenin kapağını açarken. Elimde telefonumu tutuyorum kayıt için. “Ben tutayım böyle daha iyi kaydeder” diyor. Ben böyle röportaja alışık değilim arkadaş. Bizim en sıradan grubun sanatçının havalar bin beşyüz. Karşımda 60 milyon albüm satmış, bütün dünyada genç kızların, teyzelerin, genç ve yaşlı adamların ve hatta annemin hayran olup, görünce derin bir “Ooofff” çektiği, Ricky Martin var. Konuşurken “Telefonu ben tutarım sen yorulma” diyor. Şöhreti sindirmek ayrı bir sanat herhalde...
Son albümünün önceki albümlerden ne farkı var?
Umarım 10 yıl önce yaptığım müziğin aynısını yapmıyorumdur. Umarım bir şeyler değişmiştir. Temel olarak aynı yerdeyim. Latin, pop ve rock’ı birleştirmeye çalışan bir tarzım var. Ama kendimi artık farklı ifade ediyorum. Galiba artık başka tür bir adamım. Heyecanlarım duygularım daha farklı... Hayatım çok değişti.
Nasıl değişti?
Bir erkeğin 20’lerinde ve 30’larında duyguları birbirinden çok farklı. Hayatının farklı dönemlerinde farklı şeyler bekliyorsun. Daha çılgınsın, delice şeyler yapmak istiyorsun, hayatını buna göre yaşıyorsun. Ben 30’larımı geçirirken gerçek anlamda ruhsal bir yolculuğa çıktım (Ricky Martin bugün 41 yaşında). Ve çok yol katettim. Neticede kendime karşı dürüst olmayı, hayatta basitliğe ve sadeliğe ulaşmayı öğrendim. Bu bence en önemli şey. Bu albüm özgürlük, kendini bulmak, dürüstlük, başkalarını olduğu gibi kabul etmek gibi temalar barındırıyor.
Gay olduğunuzu açıkladığınızda hissettiğiniz bir özgürlük ve dürüstlük hissi mi bu? Kendinizle daha mı barışıksınız artık?
Bu insanın kendine olan sevgisi ve saygısıyla ilgili.
Kendinizi hayranlarınıza karşı daha dürüst hissediyor musunuz?
Kesinlikle evet. Asla yalan söylemedim. Geçmişte yaşadıklarım o zamanın gerçeğiydi. Kimseden bir şey saklamadım. Yıllar süren aramalar sonunda ve kendimle duygusal açıdan hesaplaştıktan sonra vardığım bir nokta bu. Ve inanın benim için en önemlisi ileride çocuklarıma kendimi olduğum gibi şeffaf bir şekilde anlatabilmek.
‘Herkesin bunu yaşamasını dilerim’
Ciddi bir aydınlanma yaşamış gibisiniz...
Bunun gibi bir şey. 12 yaşından beri çalışıyorum. 18 yaşında ünlüydüm. İnanılmaz bir başarı ve şöhret yakaladım. Çok para kazandım. Ama inan hiçbiri şu andaki huzurumun yanına yaklaşamaz bile. Herkesin bu hissi yaşamasını dilerim.
Sizin için hayattaki en büyük başarı nedir?
Herhalde çocuklarım için iyi bir adam olmak.
Babalığa zaman ayırabiliyor musunuz?
Tabii her zaman beraberiz. Daha iki yaşındalar ama birlikte parka, sinemaya ya da yemek yemeğe gidebiliyoruz. Onlara yemek yedirmek çok hoşuma gidiyor.
Büyüyünce ne olsunlar?
Hiç karışmam. İstediklerini yapsınlar. Ben kimim ki onlara şunu ol bunu ol diyeceğim.
İspanyolca mı yoksa İngilizce söylerken mi daha mutlusunuz?
İspanyolca anadilim. Elbette anadilimde çok rahat söylüyorum. Gözünü kapıyorsun şarkı akıyor zaten. Ama bana Çince şarkı getir, hatta Türkçe şarkı getir onu da söylerim. Şarkıyı hissedebiliyorsam sorun yok.
Türkçe öğrendiniz mi?
Teşekkür ederim (Türkçe söylüyor, telaffuzu da bayağı iyi). Ama asıl yeni bir dilde ilk önce küfürleri öğrenmelisin kendini korumak için. Onları da öğrendim ama söylemeyeyim şimdi...
Çok fit görünüyorsunuz. Nedir sırrınız?
Sahneye çık iki saat konser ver inanılmaz spor yapıp enerji harcamış oluyorsun. Ama hepsi bu değil. Dövüş sanatlarını seviyorum. Capoeira yapıyorum. Geleneksel Brezilya dövüş sanatı. Vücudun çok esnek oluyor ve kendi içinde bir ahenki olan bir dövüş türü bu. Dans ve dövüşün birleşmesi bana müzik gibi geliyor.
Dövmeleriniz gözüme çarpıyor. Seviyor musunuz?
Evet çok seviyorum. Bana güç verdiklerini hissediyorum. Ama çok başındayım işin. Şimdilik sadece kollarımda, omuzumda, sırtımda ve ayağımda var.
İleride her yanınız dövme mi dolacak yani?
Kendimi iyi hissettireceklerse neden olmasın?
Ayağınızdaki dövme bir şark motifine benziyor. Nedir anlamı?
Bunu bir yetimhaneye yardım için Hindistan’a gittiğimde Kalküta’da küçük bir kız ayağıma çizdi. O kadar hoşuma gitti ki fotoğrafını çektim ve eve dönünce aynısını kalıcı olarak yaptırdım.
Adınızı taşıyan vakfın amacı nedir?
Dünyanın her yerinde çocuklar fahişeliğe ve pornografiye zorlanıyor. Biz bu sömürüye maruz kalanları hayata kazandırmak ve genel olarak çocukları korumak amacındayız. Çoğu hükümet buna göz yumuyor ya da görmezden geliyor. Biz onlarla görüşüp önlemler alınmasını sağlıyoruz. Tayland’a, Kamboçya’ya, Latin Amerika’da birçok ülkeye gittim bu mesele için. Yavaş ilerliyor ama mesafe kaydediyoruz.
Number One’ın medya sponsorluğunda Türkiye’ye gelen Ricky Martin Bursa’da da konser verecek. FOTOĞRAF: OZAN GÜZELCE