Serdar Ortaç’a olan sevgimi, kalbimdeki çok büyük ve kıymetli yerini hiçbir cümle ifade edemez, mutlaka eksik kalırlar, o benim ‘Hayatımın kahramanı’... Benim gibi milyonlarca Ortaç hayranı için de öyle...
“Karımın tırnağı kırılsa benim canım acır” diyor ya, sevenleri olarak biz de Ortaç için aynı şeyi hissediyoruz. Onu inc itmeye çalışanlara zerre tahammülüm yok çünkü o eşi benzeri olmayan, değerini çok iyi bilmemiz gereken bir gurur kaynağı Türkiye için...
Milyonların sevgisini her bir özelliğiyle hak eden, şarkılarıyla hayatlarımıza kazınan, yerini kimsenin dolduramayacağı kadar özel bir sanatçı, kişilik olarak ise ‘Adam gibi adam’ın net karşılığı...
Yine hitlerle dolu yeni albümü ‘Çek Elini Kalbimden’e kavuştuk sonunda... Bakın, Türk popunun değişmez kralı Ortaç, en büyük hayranlarından biri olan bana, neler anlattı...
-“Serdar Ortaç’tan yeni şarkı gelmeden yaz başlamaz” sözü gelenek oldu artık.
Bu cümle beni çok gururlandırıyor ama büyük sorumluluk... Çok iyi bir şey yapmalıyım ki hep “Yine yaptı ve yaz geldi” desinler. Bu da beni yoruyor. Oysa MS hastalığında hiç sıkıntı yapmamak lazım, hatta doktorum, “Evin yansa dönüp bakmayacaksın, vurdumduymaz olmalısın” dedi.
-Sen ise her şeyi kafaya takan bir adamsın, hele işin konusunda...
20 yıl iş konusunda kafaya taktığım her şey birikip bu hastalığa yol açtı. Hakikaten evim yansa bakmamam gerekiyor, “Koy rahvan gitsin” şarkımdaki gibi... Ama olmuyor, hayat bazı şeyleri kafaya takarak güzelleşiyor.
- Yeni albümdeki şarkılar alıştığımız üzere baştan sona hit, aralarından çıkış şarkısını nasıl seçiyorsun?
Albümde çok güzel şarkılar olmasına rağmen ilk klibi covera çektim. Aslında kliplenecek çok şarkı var. İkinci klip ‘Balım’, 15 gün sonra çıkacak. (Balım’ın klibinde Ortaç’a dünyaca ünlü şarkıcı Otilia eşlik etti ve klip için düet yaptılar.)
- ‘Yerin Altı’ şarkına bayılıyorum. “Chloe’nin yanında kısa kalıyor” diyenlere laf çakmışsın!
Bir gün, eşim 15 cm. topuklu giymiş, yanında çok kısa kalmışım. Oturdum, “Siz beni kısa sanıyorsunuz ama yerin altında bir o kadar daha varım” diye yazdım. Yaşananlar onu çıkarttı.
-Oturup düşünüyor musun yoksa bir anda ilham mı geliyor?
Bir anda geliyor. Herkes şarkı sözlerini eleştirmeyi çok seviyor, ama Türk insanı olarak sakızın içinden çıkan manilerle yaşadık yıllarca. Kafiye, uyak, mecaz bunlar kültürümüzde var. Ben de bunu şarkılarda yapıyorum.
-Türkiye’nin en değerli sanatçılarından olmuşsun, hâlâ eleştirenler, “Ortaç sözleri basittir” diyenler var. Ne düşünüyorsun?
Mesela “Seni çöpe atacağım poşete yazık” sözlerini eleştiriyorlar. Bunun yerine “Sen hiçbir şeye değmezsin” mi demeliydim?!
Tabii ki kelimelerle oynayacağım, güzelleştireceğim. Elbette “Kiraz gibi dudakların, çilek gibi yanakların var” diyeceksin. “Çok sevdim seni, taş gibisin” desem ne anlam taşıyacak?! Süslediğinde, şarkı sözü oluyor.
- “Kumar yüzünden Chloe’yle araları bozuldu” haberleri çıkıp duruyor. Rahatsız olmuyor musun?
Eşim tabii ki kumara sıcak bakmıyor, artık Kıbrıs’a gidince konser verip aynı gün hemen dönüyorum, Chloe “Erken gidip geleceksin” diyor. Kumar için eşimin canını sıkmaya değmez.
‘Evrene enerji, ilham fasa fiso’
- Türk popunun tarihine geçmiş bir sanatçı olarak hak ettiğin değeri görüyor musun?
İnsanların beni sevdiğini hissediyorum. Eleştirenlerin çoğunun içinde gizli bir kıskançlık var. “Adama bak bu şarkıları nasıl yazıyor, ben neden ‘Bilsem ki’yi yazamıyorum, konserlere bak 50 bin kişi, nereden buldun bu insanları?..” diye düşünüyorlar. Kıskançlık da eleştiriyi getiriyor.
- Ortaç şarkılarının bir formülü var mı?
Tek formül Allah, o ne gönderdiyse o geliyor. Evrene enerji göndermek, ilham bunlar fasa fiso... İlham diye bir şey olduğunu sanmıyorum.
- Nasıl yok? Günlerce düşünsem senin yazdığın sözlerin tek kelimesini yazamam!
Allah vergisi işte! Yaşanmış bir gerçeği süsleyerek müziğe oturtmak yani...
-Bu ülkede her türlü olay çabucak unutulurken bazı konularda yıllardır senin üzerine geliniyor, cevap da vermiyorsun. Haksızlığa uğradığını düşünmüyor musun?
Yaptığım hatalardan dolayı defalarca özür dileme erdemine ulaşmış bir adamım, her insanın pişmanlıkları olur. Karakter olarak kavga edip, cevap veremediğim için üzerime geliyorlar.
- Bunca yıldır bu işin içinde olmana rağmen kırılganlığın hiç geçmedi sanki... Yanılıyor muyum?
Kırılıyorum ama ne fayda? Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin. 21 yıl çalışıp edindiğim koltuğu neden bırakayım? Neden “Beste fabrikatörü, popun kralı, en iyi sahnesi olan adam” deyimlerini yok edeyim?
‘Canımın diğer yarısını buldum’
- Yıllardır evlenmek istedin, şimdi melek gibi bir eşin var. Chloe’den önce ve sonra neler değişti?
Bir elmanın yarısını kesmişim yıllar önce, biri almış götürmüş, öbür yarısı elimde kalmış. Yıllarca diğer yarıyı aramışım, sonunda Allah bana onu vermiş ve şimdi lezzetle kıpkırmızı elmayı yiyorum. Eşime hissettiğim budur. Hayatımın aşkını, canımın yarısını buldum. Gözüm tamamen kapandı, istesem de başka şey göremem.
-Bundan sonrası için ne hayalin var? Çocuk mesela...
Bir o kaldı ama eşim çok genç, “Yapacak çok şeyim var, bir yıl daha bekleyelim” diyor. 2016’da hazır olacağını düşünüyorum.
-Nasıl bir baba olacaksın?
Eşime nasıl düşkünsem, çocuğuma 10 misli düşkün olurum. Chloe için, “Tırnağı kırılsa benim canım acır” diyorum, çocuğumuz için “Tırnağı kırılsa benim tırnağım kopar” derim. İyi bir baba olacağımı düşünüyorum, kendi babam gibi...
- Sevdiği kadına kendini kraliçe gibi hissettiren bir adamsın ki bu Türk erkeklerinde pek görülmüyor. Erkeklere biraz tavsiye ver gözünü seveyim!
Bizde erkekler önce kendini seviyor. Ben önce karşı taraf mutlu olsun isterim, onun mutluluğu beni de mutlu eder.
- Hastalık konusu tüm sevenlerini endişelendiriyor. Aklımız hep sende...
MS geçecek bir hastalık değil, ömür boyu taşıyacağım ama bununla yaşamayı öğrendim. Sahnede biraz zorlansam da çalışmaya devam edeceğim. Bu yaz çok -azla konserim var.
- Maddi durumu kötü diye haberler çıkıyor, bir de kumarına laf ediyorlar, kime neyse?
Kumar yüzünden parasız kaldığım koca bir yalan. Allah’a şükür çocuğumu, ailemi, geleceğimi devam ettirecek maddiyatım var. Yaralar aldım ama hepsini sardım.
-Seni eleştirenlerin bile dinlediği, şarkılarınla coştuğu bir gerçek. Nasıl bir ironidir?
Kendimizden o kadar rahatsızız ki, iyi bir şey yapandan da rahatsız oluyoruz. “Bir Türk’ten bu kadar yetenek çıkmamalı” diyoruz! Kendimizi küçümserken sanatçımızı da eziyoruz.
‘Her şeyi içime atıyorum’
Serdar Ortaç: “Hayatımda hiç kavga etmedim, yüksek sesle tartışmadım bile. Ama akşam eve gidince kendimle kavga ediyor, her şeyi içime atıyorum, o da vücudumu etkiliyor.”
‘Yerimi korumaya çalışacağım’
Serdar Ortaç: “İyi ki bu kadar çok hayranım var, bundan sonrası için isteğim onlara sahip çıkmak ve yerimi korumak...”