12.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Balçiçek İlter, ‘Balçiçek ile Dr. Cankurtaran’ programından sonra ‘Balçiçek ile Sohbete Geldik’le izleyici karşısına çıktı. “Lifestyle bir program hep aklımda vardı” diyen sunucuyla, projesini, çocuklarıyla ilişkisini ve “Acayip üretkenim” dediği hayatının bu dönemini konuştuk.
- Yeni programınız ‘Balçiçek ile Sohbete Geldik’ hayırlı olsun. Balçiçek’in sofrasında kimleri ağırlayacaksınız, neler konuşacaksınız?
Çok teşekkür ediyorum. Özel hayatımda bir özelliğim vardır, evde insan ağırlamaya bayılırım, sofralarım ünlüdür ve herkesin “Aaa onlar ne sohbet eder ki?” dediği, tabiri caizse beş benzemezi bir araya getiririm, şahane geceler ortaya çıkar. İşte bu özelliğimi ekrana yansıtmaya çalışıyorum. Dolayısıyla rengarenk konuklar, popüler isimler, alanında uzmanlar, kısacası ekranda keyif alacağınız hemen herkes konuk olacak.
- İlk program çekimleri nasıl geçti?
Heyecanlı ama fazlasıyla eğlendim. İki yakın arkadaşımı ağırladım, Ahmet (Güneştekin)ve Ali (Sunal), öyle olunca ben de rahat ettim, çok ama çok keyifli bir sohbet çıktı ortaya. Ayrıca Ege Kökenli de vardı. Reytinglere bakınca da herkesin sevdiğini anladım bin şükür.
- Daha önce sağlık programıyla Kanal D ekranındaydınız, şimdi ise sohbet programı... Farklı bir içerikle ekranda olmayı özellikle mi tercih ettiniz?
Sağlık programı yaklaşık üç yıldır sahada dolaşıp ‘sağlık farkındalığını artırma’ sosyal sorumluluk projesi ‘Evimizin Sağlık Elçileri’nin televizyon ayağıydı, zaten sezonluk bir projeydi. Can arkadaşım Dr. Özlem Cankurtaran ile beraber sunduk. Ne kadar doğru bir proje olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Lifestyle bir program ise hep aklımda vardı, Kanal D yönetimi de böyle bir teklifle gelince, çalışmalara başladık.
- Konukları nasıl belirliyorsunuz?
Evime çağırır gibi... Kimsenin kimseden rahatsız olmadığı, kendini huzurlu ve mutlu hissettiği ortama uyacakları eşleştiriyorum. Evimde ağırlar gibi de ağırlıyorum. Biliyorsunuz Ritz Carlton Istanbul’da çekiyoruz ve müthiş yemekler yiyoruz, yemeğe meraklı isimleri de tercih ediyorum tabii.
- Sizin yemekle aranız nasıl? İyi yemek yapar mısınız?
Yemeye de bayılırım, yapmaya da. Çok da güzel yemek yaparım. Çocukluğum boyunca yazlarımı Marmara Adası’nda geçirdiğim için deniz ürünlerini pişirmede çok daha becerikliyimdir.
- Yaz aylarını nasıl geçirdiniz? Karantina dönemi sizin için nasıldı?
Yaza kadar zaten ekrandaydım, sağlık programıyla her gün çekime gittim geldim, stresle tabii. Ardından yazı da proje üreterek, çalışarak geçirdim. Marmara Adası’nda tatil yaptık çocuklarla, pek seyahat etmedik malum.
- Hayatınızın bu dönemini nasıl anlatırsınız?
Hayattan ne istediğimi gerçekten çok iyi bildiğim bir dönemdeyim. Acayip üretkenim, dünya koşulları pek izin vermese de yepyeni projeler var aklımda, hepsini yapacağım ama geçecek bu günler elbette. Özel hayata gelince, ne istemediğimi çok iyi biliyorum, kıymetli bir bilgi, inanın, yanlıştan koruyor.
- Yıllardır ekrandasınız, haberin her köşesinde oldunuz. Kariyerinize dair bir hayaliniz kaldı mı?
Hayal bittiyse ben bitmişim demektir. Şaka bir yana, kariyer adına hayalden çok, artık istediklerimi yapmak üzerine bir iş anlayışım var, müthiş bir lüks tabii. Dijital projeler geliştiriyorum, içerik üretiyorum, şu anda hep öğrenme, araştırma, soruşturma safhasındayım. İki YouTube kanalım var; gezi ve güzellik, deniyorum şimdilik. Yakında o alanda da sizi fazlasıyla şaşırtabilirim.
‘Biraz otoriter bir anneyim’
- Hep çok formdasınız, kendinize nasıl bakıyorsunuz?
Spor, spor ve spor... Haftanın 3-4 günü hocamla çalışıyorum, diğer günler yürüyorum. Son 1.5 yıldır glutensiz besleniyorum. Şekeri de kesmiştim ama bu pandemi işleri bozdu, mutlu olmak için herkes gibi ben de tatlıya dayandım, onu da tamamen keseceğim. Güzelliğe gelince, göz altı bantlarımı hiç aksatmam; mucize onlar. Cilt bakımı, glutatyon ve vitaminler ise sevgili Dr. Dilek Avşar’a emanet.
- İkizleriniz kaç yaşında oldu, çocuklarınızla ilişkinizi nasıl anlatırsınız?
İkizler 13 yaşında. Biz hep şahane bir üçlü olduk, son sürat arkadaşlığımız devam ediyor. Onlar can suyum benim, enerji kaynağım, hayattaki yaşama amacım. Beraberken çok ama çok iyi vakit geçiririz, zaten her şeyi birlikte yaparız. Nasıl bir anne miyim peki? Aramızda kalsın ama biraz otoriter.