CaddeKilo vereyim derken sağlığımızdan olmayalım!

Kilo vereyim derken sağlığımızdan olmayalım!

09.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Obezite ve Metabolik Sendrom dünyada hızla yayılıyor. Artık gelişmiş ülkelerde bile obezite oranları yüzde otuzları zorlamaya başladı.

Kilo vereyim derken sağlığımızdan olmayalım

Metabolik Sendrom, sağlık sisteminin en büyük gider kalemlerinden biri oldu. Paketli gıdaların, basit şekerlerin, trans yağların ve bunların zararlı etkilerini katmerli bir şekilde artıran kimyasal toksinlerin beslenmemizdeki oranı arttıkça hepimiz obezite ve metabolik sendrom çukuruna batıyoruz. Metabolik Sendrom aklınıza gelebilecek tüm hastalıkların riskini artıran ölümcül dörtlüden oluşur. Bu ölümcül dörtlü aşırı kilo alımı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kan yağlarının yüksekliğidir.

Haberin Devamı

Peki nasıl anlarız ve teşhis koyarız derseniz, ilk iş bir terzi mezurası alıp göbek deliği hizasından karın çevresini ölçmektir. Dünya Sağlık Örgütü, erkeklerde 102 cm.’nin üstü, kadınlarda 88 cm.’nin üstü olmak, metabolik sendromun birinci kriteridir demektedir. Göbek çevresi bu değerlerin üstündeyse ve aşağıdaki dört kriterden ikisi de sizde varsa çanlar sizin için çalıyor, hemen önlem alın lütfen. Bu kriterler;

1- Serum trigliserid seviyesi 150 md/dL’ den fazla olması,

2- Tansiyonun 140/80 mmHg’den yüksek olması,

3- Açlık kan şekerinin 110 mg/dL’ den yüksek olması,

4- İyi huylu yağ denilen HDL-kolesterolün erkeklerde 40 mg/dL, kadınlarda 50 mg/dL’ den düşük olması.

Kilo vereyim derken sağlığımızdan olmayalım

Bedenim değil duygularım aç

Yağ dokularımız içinde birikmiş onca toksik maddenin kontrolsüz kana karışıp, kalbe, beyine, sinir sistemimize yayılması belki de obezitenin kendisinden daha zararlı. Bu konuda ben hem homeopatik hem de fitoterapötik detoksları bu zayıflama programına mutlaka ekliyorum ki yağlar erirken ortaya çıkan toksinler vücuttan rahatça atılsın. Bu çevresel toksinler ayrıca kendi başına obezitenin en önemli sebeplerinden. İnsülin rezistansını ve kronik inflamasyonu arttırırlar. Bu ikilinin ise kanserden romatizmaya birçok hastalığın altında yattığını sanırım bilmeyen yok.

Haberin Devamı

Önümüzde bir engel de psikolojik yükler. Slogan olmuş bir cümle vardır: “Bedenim değil duygularım aç” diye. Pek çok depresif durumda, yoğun streste ya da derinlerde duygusal blokajlar mevcutsa hem yüksek kortizol seviyeleri kolay kilo alıp veremememizi sağlar hem de yemeğe saldırdığımız refleksif durumlar yaratır. İşte bu durumlarda homeopati ve hipnoz yardımımıza koşar. Akupunktur uygulamaları da vücutta serotonin ve endorfin seviyelerini artırarak hastamıza huzur, mutluluk ve rahatlık verir. Hastamız aşırı yemeden aldığı hazzı artık akupunktur seanslarından alır ve rahatlar.

‘Beslenme düzeni gerekir’

Başka bir engel de hormonal bozukluklar. Adet ve hormon dengesi bozulan kadınların ne kadar kolay kilo alabildiklerine şahit olmuşsunuzdur. İç yağlanmadaki artış üreme hormonlarının düzeylerinde de azalma yaratıyor. Bu azalma da sadece kilo almayı kolaylaştırmıyor, aynı zamanda gebe kalabilmeyi de zorlaştırıyor. O nedenle infertil hasta takiplerinde beslenme düzeninin ve metabolik dengenin sağlanması ilk başlama noktalarımızdandır. Aynı şekilde erkeklerde de göbek çevresi artışı, obezite, erkeklik hormonu testosteron düzeylerinde azalma yapar. Böylece hem üreme kapasitesinde azalma, hem de cinsel fonksiyonlarda azalma erkekte göbek çevresi artışına eşlik eder. Kısaca toksik yükler, hormonal dengesizlikler, psikolojik yapı, kullanılan ilaçlar, barsak geçirgenlik bozuklukları, alışkanlıklar gibi pek çok değişkenin değerlendirildiği kompleks bir tablo içinde bu iyileşme yolculuğunun gerçekleşmesi gerekir. Öncelikle alerjenler, intolerans yapan gıdalar, barsak geçirgenliği dikkate alınarak düşük insülin, alkali vücut yapısı sağlayan bir beslenme düzeni gereklidir. Bu esnada daha önce de bahsettiğimiz homeopatik ve fitoterapötik detoks yolculuğa eklenir. Hastamızın psikolojik yükleri ihtiyaca göre homeopati, hipnoz ve bioregülasyonla dengelenebilir. Alışkanlık tedavilerindeki başrol oyuncularımızdan akupunktur, mutluluk hormonlarını artırarak ve yeni alışkanlıklar edinmemizi kolaylaştırarak yolculuğa destek olur. Bioregülasyon ise hem hastanın alerjenlerden, ağır metallere, organ hassasiyetlerine tüm vücut taramasını sağlar hem de mevcut istenmeyen alışkanlıkları tarihe gömmeye yardımcı olur. Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz İnstagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı whatsapp hattından bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, Sağlık ve Huzurla kalın.

Kilo vereyim derken sağlığımızdan olmayalım