07.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Sercan Kısmet
Fenomen bestelerini tek bir albümde toplayan Ercan Saatçi, proje öncesinde ‘Seni Görmeyeli’ adlı bir single çıkardı. Sanatçı, “Türkiye’de şarkı sadece söylenenle tanınıyor. Kızım bile yazdığım parçaların benim olduğunu bilmiyor. O yüzden daha önce sanatçı arkadaşlarımın seslendirdiği eserlerime yeniden hayat vereceğim” dedi. Şu sıralar Rec By Saatchi şirketi ve kendi adını taşıdığı akademiyle ilgilenen Saatçi’yle bir söyleşi yaptık.
- Herkesin cevabını merak ettiği sorudan başlayalım, neden 20 yıl ara verdiniz?
Aslında bu süre içinde müzikten hiç kopmadım. En son ‘Sayenizde’ ismindeki çalışmamı 1998’de çıkardım. Sonrasında Doğan Grubu’yla bir müzik şirketi kurdum. Genç yeteneklere bestelerimi verdim, prodüktörlük yaptım, albümlerini çıkarttım. Müzik sektörü adına çok şey yaptım ama kendimi ihmal ettim. ‘Seni Görmeyeli’ ile sektöre tekrar ‘Merhaba’ dedim.
- Yeni bir albüm için stüdyoya girdiğinizde heyecan yaşadınız mı?
Heyecan olmazsa, bu işi yapamazsınız. Benim tarzımdaki bestekârlar, işimizi yaparken büyük heyecan duyarız. Yüreğimizle ve duygularımızla müzik üretiriz. Bugüne kadar imza attığım eserler, birçok kalbe dokunmuştur diye düşünüyorum. Onun için heyecan hep var. Yazarken de, kayıt sırasında da klibi çekerken de...
- Albüm nasıl ortaya çıktı?
Türkiye’de şarkı sadece söyleyenle tanınıyor. Bu parçaları yazan ve besteleyen birileri var ama ne yazık ki kimse bilmiyor. Binden fazla beste yaptım ve birçoğu 90 ile 2000’li yıllara damgasını vurdu. Herkes şarkıları biliyor ama en yakın arkadaşlarımdan tutun, kızımın bile benim yazdığımdan haberi yok. Albüm fikri de böyle çıktı. Söz-müzik Ercan Saatçi temalı bir proje olacak. Öncesi belki bir single daha gelebilir, albümün çıkışıysa kasımı bulacak.
- En son albüm çıkardığınızda sektör zirvedeydi, şimdi ise kötü durumda...
Kötü demeyelim de, sektörde ciddi bir değişim var, buna ayak uyduracağız. İnsanların müzik dinleme biçimi değişti. Kaset ve CD dönemi bitti, dijital platforma geçildi. Ama sadece Türkiye’nin sorunu değil, tüm dünyada durum aynı. Güzel bir gelişme de var, plaka dönüş oldu... Gerçek müzikseverler plak alıp, topluyor. Biz de albümün plak versiyonunu yapacağız. ‘Ercan Saatçi Klasikleri’ diyebileceğimiz parçalar, bu kimliğiyle de koleksiyonerlerin ilgisini çekecektir diye düşünüyoruz.
- Günümüz bestelerinin kısa süre sonra unutulmasını neye bağlıyorsunuz?
Dünyanın ve ülkenin durumuyla ilgili bir şey... Sosyolojik, psikolojik ve hatta ekonomik. Zamanla alışkanlarımız bile değişti. Daha çabuk öfkelenip, daha az aşık oluyoruz. Bu yüzden şarkıların değişmemesi de mümkün değil. Ben, sound demeyi tercih ediyorum. Güzel soundlar var ama 10-15 yıl sonra onları hatırlar mıyız, bilemiyorum. 90’ların şarkılarını çocuklar ezbere biliyor. O dönemin ruhu geçmez.
- Türkiye’nin en büyük müzik şirketinin başındaydınız. İşin her alanında yer almak nasıldı?
Düğün salonunda çalmaktan tutun da, aklınıza ne geliyorsa yaptım. Orkestralarda çaldım. Dünyanın en büyük şirketi Time Warner’la DMC döneminde iş birliği yürüttüğümüzde, çok şaşırmışlardı. Şirketin CEO’su, ‘Sen müzisyensin, bestelerin var. Tanınan birisin, bu şirketi nasıl kurup, yönettin?’ diye sordu. Neden şaşırdığını sorduğumda ise, dünyada bunun bir örneğinin daha bulunmadığını, bir iş adamı tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Müzisyen kimliğimin şöyle bir katkısı oldu, sanatçı ve yapımcı empatisini iyi kurabildim. Sanırım o yıllarda sektör lideri olmamızın da en büyük sırrı buydu.
- Yeniden dev bir müzik şirketi hayaliniz var mı?
Müzik yapım şirketim ‘Rec By Saatchi’ aktif olarak çalışıyor. İnandığım isimlerle çalışıyorum. Kerem Görsev, Burçin Büke ve Tuncay Yılmaz gibi dünyaca ünlü müzisyenlere albüm yapıyorum. Geçtiğimiz ay Ayhan Günyıl’ın ‘Sezen Şarkıları’ albümünü çıkarttık. Unutulmaz Sezen parçalarının gitarla yorumlandığı klasiklerin arasına girebilecek keyifte bir iş oldu. Dev bir müzik şirketi hayalim yok, zaten böyle bir dönemde gerek de yok.
- İzel-Çelik-Ercan üçlüsü hâlâ konuşuluyor. Yeniden bir araya gelme ihtimaliniz var mı?
Tek bir albüm yapıp, bu kadar popüler olan başka bir grup var mıdır bilemiyorum. Ekip dağılınca, herkes kendi başına yoluna devam etti, albümler yaptı ve başarılı oldu. Bu da ender rastlanan bir durum. Grubun tekrar buluşması, zaman zaman gündeme geliyor. Beş yıl önce niyet ettim ama çeşitli nedenlerden dolayı gerçekleşmedi. Sene başında yine çok ciddi bir teklifle yeniden gündeme geldi fakat o dönem İzel’in sağlık problemleri vardı. Dostluğumuz zaten sürüyor, belki ileride kapanış konserleri yapabiliriz...
Ercan Saatçi, kızı Zeynep ile...
‘Önemli olan huzur’
- Kurduğunuz Ercan Saatçi Akademi nasıl gidiyor?
Yıllarca yapmak istediğim bir projeydi, hayalimdi. İki sene önce ilk yerleşkemizi Acarkent’te açtık. Hemen arkasından Bahçeşehir’de ikincisi faaliyete geçti. Önümüzdeki aylarda iki tane faaliyete geçecek. Daha sonra altı olacak, giderek büyüyeceğiz. Çok keyif alıyorum. Bizlerin konservatuar döneminde yaşadıklarımızın özetini veriyoruz derslerde... Zamanımın çoğunu orada geçiriyor, derslere giriyor, öğrencilerle sohbet ediyor ve müzik yapıyorum. Aileler, çocuklarını kötü alışkanlardan korumak için spor veya müziğe yönlendirmeli. Müziğin, çocuğun sosyal ve analitik zekasının gelişmesinde inanılmaz bir etkisi var. Batı ve Türk müziği konservatuarlarındaki tüm derslerin yanı sıra, yaratıcı drama ve kamera önü oyunculuğu derslerinin yanı sıra, sirtaki, zeybek ve horon gibi eğlenceli grup derslerimiz de bulunuyor.
- Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?
İki yıldır hayatı paylaştığım biri var, mutluyum. Önemli olan huzur ve mutluluk...