01.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Efendim, kar yağdı, İstanbulda hayat felç oldu. Kötü hava da en çok eğlence sektörünü ve okulları vurdu. Çocuklara düğün, bayram tabii. Bizim sitede de maşallah herkes dışarda, kartopu oynuyor. Dünya umurlarında değil. Ama eğlence sektörü tam anlamıyla duman oldu. Özellikle de Türkçe müzik yapan gece kulüpleri kepenk indirmek zorunda kaldı. Zaten sadece hafta sonları çalışıyorlar. Geçtiğimiz cuma akşamı Nükhet Duru &Cenk Erenin çalıştığı Günayda bile gündüz rezervasyon 320 kişiyken öğleden sonra yağan kar nedeniyle iptaller olmuş. Aynı şekilde Serdar Ortaçın çalıştığı Polo 13 ve Hande Yenerin çıktığı Club Türkde de cuma akşamı durum vahimdi. Cumartesi akşamı eğlence dünyası hareketlendi ama tek geceye düşmesi acıklıydı. Kısacası kar, eğlence yaşamını çok kötü vurdu. İşletme sahiplerinin çoğu tabir-i caiz ise kan ağlıyor. Tabii ki ben herşeye rağmen tur atmak zorundayım. Yine bir süredir uğrayamadığım Reinaya siteden yakın arkadaşlarımla yemeğe gittik. Küçük ortak Ali Ünal her zamanki gibi işin ba ındaydı. Büyük patron Mehmet Koçarslan ise hâlâ Amerikada. Ee kolay değil, hanım, çoluk-çocuk orada olunca özlem büyüyor. Hava muhalefetine rağmen yemek salonu da bar da doluydu. Yönetici kadroyu oluşturan Salih Çınar, Erkan Ünal, Sırrı Şahin etrafta dolaşıyorlardı. Ben her zamanki gibi köşe masama oturdum. Yine Kemal, sağolsun, başarıyla servis yaptı. Yakışıklı şef Erkan Ünal hiç yalnız bırakmadı. Masamızdaki üç kişi ön yemek olarak Reinanın özel yemeği kurutulmuş armut dilimleri, taze ıspanak, biberli Asya sosu ile sunulan ızgara hellim istedi. Ben biberli Asya sosundan dolayı yiyemedim tabii. Onun yerine taze rezene krema ve kızarmış somon balığı ile servis yapılan mor karnabahar çorbası içtim, çok lezzetliydi. İçine cevizli ekmek koyuyorlar ama mideme ağır gelir diye ben istemedim. Ana yemekte ricotto peynirli sebze, istridye mantarı ile doldurulmuş naneli patates püresi eşliğinde piliç göğüs ızgara yedim. Konuklarım ise bir başka özel yemeği; aromalı otlar ve şampanya ile tatlandırılmış, menüyer sos ile sunulan asma yaprağında dil balığı yediler. Ama karar verdik; bir dahaki sefere içinde porcini mantarlı&sebzeli risotto, dana eti, marina bıldırcın, rulo piliç, kuzu eti ve baharatlı sucuk olan Şefin Reina Showunu isteyeceğiz. Finali ıhlamurla yaptım. Aşçıbaşı Tevfik Alpaslan ortaya likörlü krema ve vanilyalı dondurma eşliğinde çikolata sufle, tiramisu, taze mango ve meyva eşliğinde sunulan brandy snap sepeti içinde dondurma topları getirdi. Seyretmekle yetindim. Bir ara Reinada yönetici asistanı olan Sezin Bayındır masaya geldi, sohbet ettik. Çok cici bir kız. Sağolsun, ne zaman işimiz düşse yardımımıza koşuyor. Gecede yine popüler playboylarımız bar çevresinde sıralanmışlardı. Aslında bu çocukları seviyorum, efendi efendi eğleniyorlar. Hakan Tankut, Ozan Kaçmaz, Emre Kütük, benim için farklı bir yeri olan Fazıl Bilgel, Sinan Sabuncu, Kerem Polatı gördüm. Bir ara Hakan Ural geldi. Bir köşede Selçuk Parsadan vardı, ortalığa çıkmış anlaşılan. Q Kızı Reyhan Gökdeniz kız arkadaşları ile playboyları kesiyordu. Murat Cevahir, yakın arkadaşı İsmail Kaya ile erkek erkeğe takılmayı tercih etmişti. Reinanın telefon numarası (0212) 259 59 19. Çıkışta sevgili Ali Ünalın ısrarı üzerine The Mixe yarım saatliğine uğradık. Program tamamen değişmiş. Hafta sonlarında Funda Arar var. Bu kızın sesi muhteşem. Onu ilk kez Erhan-Erkan Gürel kardeşlerin Etiler girişinde açtıkları Club Ashkda dinlemiştim. Sonra ruhsatları iptal olunca Harbiyede eski Agora Meyin yerine geçtiler. Ne yazık ki sevgili Erhan ve Erkanın İstanbulda şansları yaver gitmedi. Harbiyedeki dükkanda da sorunlar çıkınca tası tarağı toplayıp Bodruma döndüler. Yazık oldu. Neyse, gelelim Funda Arara. Çok başarılı, sahne performansı da müthiş. Kendi albümünün yanısıra piyasa şarkıları da okuyor. Hele bir Arapsaçı var ki ortalık ayağa kalkıyor. Valla bu kız skandalsız şöhrete ulaştı ya, helal olsun. Demek ki bu millet sanattan ve iyi şarkıcıdan anlıyor. Salı geceleri de aynı yerde Berdan Mardini var. Yani son günlerde herkesin dilinden düşmeyen "Aman aman aman, haldan düştüm yar yar, aman aman sana küstüm yar yar" dizelerini okuyan adam. Şarkı marş olmuş, ortalık ayağa kalkıyormuş. O gece izleyemedim ya, merak ediyorum. Berdan kardeşi mutlaka bir gece özel olarak dinleyeceğim. The Mixin telefon numarası (0212) 258 28 48. Sosyetik doğum günleri Friends&Trendsde kutlanıyor Bizim Cücenin, yani can dostumun yeri Friends&Trendsden çok söz ediyormuşum. Valla yarası olan gocunur. Ben nereden iş çıkarırsam oraya daha sık gidiyorum. Her gittiğimde Friends&Trendsde bir aktivite oluyorsa, pek çok tanıdığımı orada görüp sohbet ediyorsam, üstelik de haber alıyorsam tabii ki orayı yazacağım. Düşünün; haftanın üç günü, cuma, cumartesi ve pazar üç ayrı doğum günü ve yüzlerce tanıdık insan bir aradaydı. Önce Gülşen Işık üç yıldır birlikte olduğu sevgilisi Mehmet Güçlü Başarana sürpriz bir parti verdi. Günlerden cumaydı. Latife İpek, Eşref Cerrahoğlu, sosyetenin altın kadını Sema Çelebi ve daha bir çok isim oradaydı. Tıpatıp Show Ajda Pekkan, Nükhet Duru, Muazzez Abacı, Huysuz Virjin taklitleriyle ortalığı kırıp geçirdi. Aynı akşam Atilla Aksoyun kızı Gamzenin de doğum günüydü. Çok kilo veren ağabeyi Osman da ona sürpriz bir parti yaptı. Gamze partiden sonra Londradaki okulunun yolunu tuttu. Cumartesi gecesi ise Seba İnşaatın ortaklarından genç ve başarılı iş adamı Engin Keçel nin eşi Selenin doğum günüydü. Benim çılgın arkadaşım Nilgün Delikan, kocası Ülkan ve Engin, Selene sürpriz doğum günü partisi hazırlamışlar. Nilgünü görünce tanıyamadım. Valla ciddi kilo vermiş. Çok da iyi olmuş. Zaten yüzü bebek gibidir. Bu arada Selen ikinci çocuğuna hamile, hayırlısı olsun. Çok küçük yaşlarda anneliği tadan ve güzelliğinden, hanımefendiliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Gülşah Alkoçlar, Fikret-Sedef Orman, Eşref-Asuman Çakar konuklar arasındaydı. Pazar gecesi ise başarılı iş adamı Adnan Polatın 50. doğum günüydü ve karısı Ayşe sürpriz bir parti hazırlamıştı. İlhan Kütük ve eşi, oğulları Emre, Tilda-Erol Tezman, sosyetenin güzel kadınlarından Hande Kunaçav ve dünya iyisi eşi Serdar Ağabey, Derya Karagülle, Songül-Hasan Sel, Murat Polat davetin seçkin konuklarıydı. Çıkışta kar bastırdı, taksi bulamayınca herkes birbirini evine bıraktı. Excellent Cafe, Sıkıysa Yakala Havalar kötüleşip eve kapandığım için ister istemez soluğu Excellent Cafe&Restaurantda alıyorum. Bu kez üst üste gittim. E hemen üst katta Seba Sinemaları da var. Keyifli oluyor tabii. Buranın işletmecisi Hüseyin Kabason da çok şeker biri. Kardeş kadar sevdiğim Cenk Eren ile baş başa gittik. Mönü yenilenmiş. İçersi tıklım tıklımdı. Excellent Sarıyer, Maslak, Yeniköy, İstinye için çok iyi oldu. Buranın meşhur lumpia böreği ile ıspanaklı tavuk köftesini ortaya söyledik. Lumpianın içinde kıyma, mantar ve kaşar var. Pane şeklinde, çok lezzetli. Ispanaklı tavuk köftesinde ise sotelenmiş tavuk ve ıspanakla panelenmiş köfteler yoğurt sosu ile veriliyor. Ardından da ikimiz birlikte ıspanaklı ve mantarlı bonfile yedik. Excellenta gidip de meşhur muhallebisini yememek olmazdı tabii. Sonra soluğu sinemada aldık. Catch Me If You Can-Sıkıysa Yakala. Yönetmen Steven Spielberg. Oyuncular Tom Hanks, Leonardo Di Caprio. Üçlüyü düşünün. Muhteşem bir oyun ve senaryo. Valla nasıl başladı, nasıl bitti farkına bile varmadık. Hele Leonardo Di Caprionun yakışıklılığı, of of ... Kaptan kıyafetleri ile ne şık, ne şık olmuş, anlatamam. Efendim, öykü şöyle; Frank W. Abagnale JR (Leonardo Di Caprio) 20li yaşlarda. Ama yapmadığı meslek kalmamış. Doktorluk, avukatlık, pilotluk... Aslında kendisi tam bir kılık değiştirme ustası, yani üç kağıtçı. ABD tarihinin en başarılı banka soyguncusu. FBI ajanları bu genç dolandırıcının peşinde. Başlarında da Carl Hanratty (Tom Hanks) var. Her seferinde peşindeki ajanı atlatmasını bilen Frank sonunda... Evet, sonunda... Hadi ben yazmayayım, onu da seyredin. Efendim, ben ve arkadaşlarımın oluşturduğu 18 kişilik grubumuz Seba Sinemalarında oynayan Rus Gelin filmini yarıda bırakıp çıkmıştı. Zeki ve Metin Ağabey bu durumu normal karşılamış. Yapımcı şirket Türkfilminden Arsevi aradı beni. Filmin daha çok halka yatkın olduğunu, Beyoğlu Fitaş ile Adanada kapalı gişe oynadığını söyledi. Rus Gelin şimdilerde rekora gidiyormuş. Yanlış anlaşılmasın, bu tekzip filan değil. Sadece iki ustaya, Metin Akpınar ve Zeki Alasyaya olan saygım nedeniyle kendi isteğimle yazdım. Ama eğriye eğri, doğruya doğru. Ben gazeteciyim, her zaman da dürüst olmaktan yanayım; biz filmi beğenmedik. Bugünlük de bu kadar. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun efendim. TOP DEDİKODULAR Kıyameti koparan ilişki Sosyetede şu günlerde tanınmış piarcı Senem Çapa ile ünlü menajer Aykut Kutluel arasında yaşanan büyük aşk konuşuluyor. Söylenenler doğruysa Aykut, Senemin evine yerleşmiş. Birlikte çalışacaklarmış. Bu durum anne Melek Bozu çıldırtmış. Senem ile birlikte oturduğu evi apar topar terkeden Boz, Bursada yaşayan hasta annesinin yanına yerleşmiş. Trilyonluk teklif Çok ünlü bir kozmetik firması, İlhan Mansız ile nişanlısı Ninaya yeni çıkaracakları bir ürünün televizyon ve basın reklamlarında oynamalarını teklif etmiş. Ama ikili bu çalışma için 1 milyon dolar para isteyince firma yetkilileri şok yaşamış. Zerdadaki gizli kahraman Şenay Ülküyü tanır mısınız bilmem. Türkan ve Nazan Şoray kardeşlerle akraba gibidir. Yıllarca onlarla aynı evi paylaşmıştır. Çok kültürlü, kolej mezunu ve düzgün bir insandır. Zerda adlı çok tutulan dizinin hikayesini o yazmış. Üstelik de bu hikayeyi yıllar önce kafasında planlamış. İlham kaynağı da İbrahim Tatlısesmiş. Nazanın sahne aldığı Caddebostan Maksimin ağır topu Tatlısesmiş. Tatlısesi o tarihlerde eşi olan Adalet Hanım ziyaret etmiş. Ama Tatlısesin hayatında olan Derya Tuna aynı zamanda da kadrodaymış. İşte bu karmaşık olaydan yola çıkan Şenay Zerdaya hayat vermiş. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr