‘TOLGSHOW’ adlı gösterisiyle Türkiye’yi gezen Tolga Çevik’i turnesinin İstanbul ayağında yakaladım. 2.5 saat boyunca yaptığı doğaçlama esprilerle bizleri kahkahaya boğan Çevik, bir ara “Buradan çıkıp hastaneye gideceğim” dedi. Tabii ki herkes bunu oyunun bir parçası sandı ve güldü. Meğer izleyiciye belli etmese de böbreğindeki taş nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyormuş. Oyundan çıkar çıkmaz gerçekten hastaneye yatmış ve ertesi sabah da ameliyata alınmış.
Sahnede acı ve ağrı içinde kıvranırken bunu seyirciye hiç hissettirmeyen oyuncunun bu tavrını takdir ederken, bir yandan da üzüldüm. Ani rahatsızlık yaşayan Cem Yılmaz ve Ata Demirer gösterilerini ertelemişlerdi ancak Çevik’in bu durumdayken, sahneye çıkıp işini layığıyla yapması ve insanları kahkahaya boğması beni çok etkiledi. Öğrendiğime göre, ameliyatı başarılı geçmiş. Çevik’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve kendisini bir kez daha alkışlıyorum.
EMPATİ YOKSUNLARI
Oyuncu Aslı Bekiroğlu’nun sevgilisi Can Koçkan’la ‘özel’ fotoğrafları ve video’ları sosyal medyanın gündemine bomba gibi düştü. Cep telefonu hack’lenen ve burada adı üzerinde ‘özel’ olan fotoğrafları birileri tarafından ifşa edilen oyuncu, bu paylaşımların üzerine kabuğuna çekilip sessiz kalmadı. Hakkında hakarette bulunan kişileri ve kareleri paylaşan tüm hesapları tespit ettirip, yasal süreç başlattı. Eminim ki, adalet ondan yana olacak ve bunu yapanlar hak ettikleri cezayı alacak. Kafamı başka bir şey kurcalıyor.
İnsan neden bir başka insana bunu yapar?
Düşünüyorum düşünüyorum, işin içinden çıkamıyorum. İnsanlar hangi ara ahlaksızlık ve kötülükte yarışır hale geldi?
Bir insanın özel hayatının bu şekilde ifşa edilmesi nasıl bir vicdansızlıktır. Bu kareleri sızdıran kadın ya da erkek her kimse, 10 saniye olsun durup empati yapmaz mı? Yapmamış işte... Bekiroğlu’nun yerinde ben, kız kardeşim, eşim ya da sevgilim olsa diye düşünme zahmetine girmemiş.
O özel anları ardı ardına paylaşanlar da en az ifşacı kadar suçlu. Umarım en ağır cezayı alırlar da bu adı ‘ifşa’ olan sosyal medya ahlaksızlığı artık bir son bulur.
BEYİN YAKAN BOŞANMALAR
Hollywood yıldızları Johnny Depp ve Amber Heard’ün boşanma süreçleri adeta beyinleri yaktı. Depp ile Heard’ün 2015 yılında başlayan evlilikleri, 2017 yılında şiddet haberlerinin ardından olaylı şekilde bitmişti. Heard, evliliklerinde sürekli olarak şiddet gördüğünü ifade etmiş, çift 7 milyon dolar tazminat karşılığında boşanma anlaşmasına varmıştı. Geçtiğimiz hafta ise ortaya çıkan ve 2016 yılına ait olduğu açıklanan bir ses kaydı, tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Heard’ün Depp’e yumruk atması, Depp’in Heard’ü dövmesi, yastıkla boğmaya çalışması ve hatta kendi parmağını keserek, kanıyla not yazması iddiaları aksiyon filmlerini aratmadı. İlişkideki karşılıklı şiddeti gözler önüne seren bu konuşmalar aslında çok acı... Birbirini severek, aşkla çıktığın yolun sonu bu olmamalı. Hele ki şiddet, asla. Şimdi tüm dünya bu ‘hastalıklı ilişkiyi’ konuşuyor. Taraflar birbirlerini suçlamaya devam ederken, insanlar da, ‘Kim kime şiddet uyguladı?’, ‘Kim doğru kim yalan söylüyor?’ diye merak ediyor. Oysa ki insanlar, dünyanın gözü önündeki bu çiftin bile nasıl oluyor da birbirlerine şiddet uygulayabiliyor olduğunu merak etmiyor.
Bizim ünlüler dünyasında da durum pek farklı değil. Fiziksel şiddet olmasa bile, daha fazla tazminat ve nafaka almak adına, boşanma süreçlerinin çirkinliği ortada. El ele göz göze başlayan evlilikler, iftiralarla, özel hayatı ifşa etmekle ve psikolojik şiddetle son buluyor. Ortada kalan çocukları kimsenin gözü görmüyor. Yazık çok yazık...