İngiltere’de erken çocukluk dönemi ve film televizyon bölümlerini okuduktan sonra Türkiye’ye dönen ve annesi Gül Sunal’ın anaokulunda öğretmenlik yapmaya başlayan Ezo Sunal, miniklere İngilizce dersi veriyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl Ezo Sunal Çocuk Atolyesi’ni kuran Sunal, “Çocuklarla çalışmaktan büyük bir zevk alıyorum. Onlarla bütün dertlerimi unutuyorum” diyor. 17 yaşından bu yana oyunculuk teklifleri alan ancak kabul etmediğini söyleyen Sunal, geçtiğimiz yıl “Tutsak” dizisi için ilk kez kamera karşısına geçti. Dizinin yayından kalkmasının ardından oyunculuk macerasına ara veren Sunal, “Sürekli drama projeleri geliyor. Mutsuz bir yüzüm mü var acaba? Oyunculuğa aç değilim. Ben şu anda tatmin olduğum işi, öğretmenliği yapıyorum ve kariyerimi bu yönde ilerletmek istiyorum” diyor.
Beş yıl İngiltere’de okuduktan sonra Türkiye’ye geldiniz. Anaokulu öğretmenliği yapmaya başladınız. Bu çocuk sevgisi nereden geliyor?
10 yıldır anaokulumuz var. Ben de biraz orada büyüdüm. O yaşta o işin içine girmek, çocuklarla birlikte olmak beni çok mutlu ediyordu. İki yıl önce mezun oldum okuldan, ama 10 yıllık bir deneyimim var küçük yaşta edindiğim. Onun büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum çocuk sevgimde. Eğer çocuklarla bir arada olma fırsatım olmasaydı böyle bir iş yapmak istediğimi keşfedemeyecektim.
İngiltere’de hangi okulu bitirdiniz?
Lise ve üniversiteyi orada okudum. Erken çocukluk dönemi ve film televizyon bölümlerinden mezun oldum. Yani çift anadal okudum.
Neden film ve televizyon değil de çocukları tercih ettiniz?
Bir nedeni yok aslında. Yurtdışında kaldığım sürece tiyatro ve dramayla ilgilendim. Türkiye’ye döndükten sonra birçok cazip teklif geldi ama oyunculukla ilgili bir çekingenliğim vardı. Anaokulu ve çocuklara çok merak sardım ve büyük bir keyifle yapmaya başladım. İşini severek yapan şanslı insanlardan biriyim.
Anneniz Gül Sunal’ın anaokulunda hâlâ öğretmenlik yapıyor musunuz?
Okurken stajımı da orada yaptım. Önceden Gül Sunal’ın kızı olarak oradaydım, sonra stajer olarak bulundum, şimdi öğretmen olarak oradayım.
Nasıl bir öğretmensiniz?
Olması gerektiği bir öğretmenim. Kötü öğretmen, iyi öğretmen gibi kavramların olmaması gerektiğini düşünen biriyim. Kendimi sürekli geliştiriyorum. Orff (Hareket, ritimle müzik eğitimi) alanında kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Çocuklara yeni şeyler öğretmek adına sürekli eğitim alıyorum.
Oyunculuğun devamı gelebilir
Babanız Kemal Sunal Türkiye’nin en sevilen oyuncularından biriydi. Oyuncu-ların çocukları oyuncu olmak zorunda mı?Sektöre bakarsak annesi - babası oyuncu olan ve kendisi de oyunculuk yapan çok az insan var. Bence oyuncu aileden gelen insanların bu işi yapmaları kadar doğal bir şey yok.
“Tutsak” dizisinde rol aldınız ve oyunculuk maceranız kısa sürdü. Gelen ilk dizi teklifi miydi?Üniversitede film ve TV okudum. Hem Fransızca hem İngilizce tiyatro yaptım. Oyunculuğa ilgim vardı. Türkiye’de bulunmadığım için dizi ve sinemada oynamadım. 17 yaşından beri teklifler geliyor. 23 yaşında “Tutsak”ta oynamaya karar verdim ve teklifi kabul ettim. Ben oyunculuğa ne karşıyım, ne de mutlaka yapmalıyım diye düşünüyorum. Benim bir işim var. Bunun yanında da emek verdiğim alan film ve televizyonculuk. Arada bu işle de ilgilenmek istiyorum.
Sonuç tatmin edici değil
Oyunculuk sizi tatmin etmiyor mu?Aslında mutlu ediyor ama belki de sonuç çok tatmin edici değil. Çocuklarla uğraşmayı çok seviyorum. Oyunculuğun devamı gelebilir de gelmeyebilir de.
Nasıl teklifler geliyor?Genelde dizi teklifleri geliyor. Drama ve komedi tarzında projeler. Ancak nedense drama daha ağırlıklı. Herhalde mutsuz bir yüzüm var (Gülüyor).
Bir komedide oynamak ister misiniz?Bir sit-com’da oynamak benim için müthiş bir deneyim olur. Komedi ciddi bir iş. Güldürmek güzel bir şey.
Gelen tekliflerle ilgili ağabeyiniz Ali Sunal’dan fikir alır mısınız?Mutlaka Ali’ye danışırım. Onun fikirleri çok önemli benim için. Ama o da beni çok etkilemeye çalışmaz. Kesinlikle yap ya da yapma demez. Fikrini söyler ve
son kararı bana bırakır.
Sadece çocuk için evlenilmez...Ünlü bir babanın kızı olmanın yanı sıra fizik olarak ekranda popüler bir isim olabilecek birisiniz. Popüler olmayı neden tercih etmediniz?İnanın hiç böyle popüler olayım diye aklımdan geçirmedim. Bilinçli olarak yaptığım bir şey tabii ki. Ben böyle mutluyum. Popüler olmak, orada burada görünmek bana göre değil. Kendimi iyi tanıyor olabilmenin avantajını yaşayan biriyim ben. Herkesin kaldırabileceği bir şey değil popülerlik. Bu sanat camiasi herkesin kaldıracağı bir alan değil. Nerede mutlu olacaksınız? Avantajları, dezavantajları ne? Hangi iş size yakın? Muhasebesini ben çok yaptım kendi kendime. Burada olmaya karar verdim.
Çocuklarla bu kadar iyi anlaşan biri evlilik düşünüyordur muhakkak.Tabii ki evlenip çocuk sahibi olmayı düşünüyorum. Şu anda birlikte olduğum biri yok maalesef (Gülüyor). Evlilik ve çocuk dünyanın en güzel şeyi diye düşünüyorum. Her şey zamanında, doğru kişi ve doğru yerde güzel. Çocuk çok büyük bir sorumluluk. Sadece çocuk istiyorum diye evlenip çocuk yapılmaz.