15.05.2009 - 19:45 | Son Güncellenme:
Utku BOLULU/İZMİR (DHA)
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nin (APİKAM) düzenlediği ‘İzmir'in İşgali ve Kuva-yi Milliye’ paneli yapıldı. Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş'ın yönettiği panele gazeteci- yazar Yaşar Aksoy, Ege Üniversitesi Edebiyet Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Zeki Arıkan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitisü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Mehmet Efendioğlu konuşma yaptı.
Panel izleyicileri, Büyükşehir Belediyesi tarafından daha önceden duyurulan ve ilk kez Hasan Tahsin'in sesi ve görüntüsünün yeralacağı görüntüleri merakla bekledi. Ancak, Efendioğlu, detaylı araştırmayla elde ettiği fotoğrafları göstermesine karşın Hasan Tahsin'in görüntülerini teknik aksaklık gerekçesiyle panelde gösteremedi. Öte yandan görüntülerle ilgili olarak telif endişesinin olduğu, bu nedenle de gösterimden vazgeçildiği öne sürüldü.
Buna karşın, Efendioğlu, Hasan Tahsin'le ilgili çarpıcı fotoğraflar göstererek, bilgiler verdi. Asıl adı Osman Nevres olan Hasan Tahsin'in Osmanlı döneminin gizli örgütü olan, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurduğu Teşkilat-ı Mahsusa'nın istihbarat elemanı olduğunu belirten Mehmetoğlu, 1888 doğumlu Hasan Tahsin'in 1910 yılına kadar İstanbul'da olduğunu daha sonra bir grup arkadaşıyla birlikte Fransa'ya Sorbon Üniversitesi'ne eğitime gittiğini söyledi. Üniversiteyi bitirip bitermediğiyle ilgili belgeye ulaşamadığını dile getiren Efendioğlu, bu dönemden itibaren pek çok ittihatçı arkadaşı gibi Osmanlı istihbaratında çalışmaya başladığını söyledi. Yine bu dönemde Avrupa'nın hemen her ülkesinden 350'ye yakın kartpostalı ailesine gönderdiğini dile getiren Efendioğlu, “Büyük olasılıkla İttihatçıların muhalifleri izliyordu. Bu dönemlerde kendisi gibi Teşkilat-ı Mahsusa'ya çalışan Hasan Tahsin adlı bir başka kişinin kimlik bilgilerini kullanmaya başladı” dedi.
Hasan Tahsin'in Balkan Komitesi adıyla kurdukları örgütte Osmanlı aleyhine çalışan İngiliz Buxton kardeşlere 15 Ekim 1914 yılında, Romanya Kralı Carol'un cenaze töreninde suikast girişiminde bulunduğunu açıklayan Efendioğlu, ancak Buxton kardeşlerin yaralı kurtulduğunu, Hasan Tahsin'in de tutuklandığını söyledi. Romenlerin Hasan Tahsin'in açık kimliğine bir türlü ulaşamadığını açıklayan Efendioğlu,“Buxton kardeşlerin arşivinden Hasan Tahsin'in sorgulama sırasında çekilmiş fotoğraf ve görüntülerinin 3 dakikalık kaydına ulaştım. Zarar görmüş görüntülerin sadece 35 saniyesini kurtarabildik” dedi. Hasan Tahsin'in 1916 yılında Almanya'nın Balkanlar'a girmesiyle Bükreş cezaevinden salıverildiğini, önce İsviçre'ye giden Hasan Tahsin'in 1918 yılında da yeni bir görevle İzmir'e geldiğini söyledi. Efendioğlu, gösterimini yapamadıkları görüntüleri sağlıklı bir hale getirtikten sonra APİKAM'da göstereceklerini açıkladı.
Panelde, ayrıca Büyük İzmir Yangın'ın daha önce gösterilmeyen denizden çekilmiş yangın sırasında ve sonrasına ait görüntüler gösterildi.