ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMİNDE OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ

Türkiye’de her oyuncunun birgün bir Zeki Demirkubuz filminde oynamayı hayal ettiği konusu şehir efsanesi değil, gerçekmiş. Bu kez, şans Aslıhan Gürbüz ve Caner Cindoruk’a gülmüş, Zeki Demirkubuz’un son filmi ‘Kor’da başrolleri pay-
laşmışlar.
Başroldeki bir diğer isim olan Taner Birsel ise zaten Zeki Demirkubuz’un tecrübelisi.
‘Kor’, Zeki Demirkubuz’un uzun zamandır gündemde olan ve sonunda vizyona giren yeni filmi. Sıradan insanların sıradışı hikayesi ama tahmin edersiniz ki, seyirci gözüyle zor bir hikaye daha. Ruhları karartan böyle bir hikayenin baş karakterleri Aslıhan Gürbüz ve Caner Cindoruk için ise aslolan bunun bir Zeki Demirkubuz hikayesi olması. Yani, yönetmen ne dediyse o. Aslıhan Gürbüz de yönetmene tam teslimiyette bir sorun olmadığını söylüyor ama kendisine çok uzak bir karakter olan ‘Emine’yi oynamak için biraz zaman istediğini itiraf ediyor. Nitekim, kocası kaçak işçi olarak gittiği Romanya’da tutuklanan, hasta çocuğu ile tek başına kalan ve hatta gayrimeşru bir ilişkiye yelken açan genç bir kadının nasıl olup da o denli sakin ve ketum olabildiğini hazmetmek, oyuncu için kolay olmamış. Yine de ‘Zeki Hoca’nın bir bildiği vardır deyip, hiç sorgulamamış, elinden gelenin en iyisini yapmış.
Caner Cindoruk ise, hayat verdiği ‘Cemal’ karakterini, her oyuncuya kısmet olmayacak derinlikli bir rol olarak kabul
edip, oynamaktan büyük keyif almış. Üstelik filmi seyredenler tarafından büyük hayranı olduğu Yılmaz Güney’e benzetilmek gururunu okşamış. Zaten bu benzerliğin görünür olması için en büyük motivasyonu (Caner Cindoruk’un deyimiyle gazı) yine Zeki Demirkubuz’un kendisinden almış.
İşin gerçeği, oyuncu olarak onlar muradına ermiş, kariyerlerine bir Zeki Demirkubuz filmi eklenmiş. Yine de, bundan sonrası için planlarını sorduğumda, her ikisi de komedi ya da en azından bir romantik komedi oynamak istediklerini söylüyor. Hakları da var. Ne de olsa, bu ülkede her yıl bir Zeki Demirkubuz filmi çekilmiyor. Hâl böyle olunca, seyirci ne diyor? İyi film seyretmek emek istiyor.

İSTİYORSAN YAPARSIN
Bu cümleyi, kişisel gelişim kitaplarından alıntıyla yazmıyorum. Zaten benim sözüm değil, bir yaşam ustasının, Haldun Dormen’in söylediğini aktarıyorum. Yıllar önce, daha

küçücük bir çocukken, tiyatro eğitimi almak istediğini söylediğinde, babası isteksizce de olsa, onu destekliyor. Haldun Dormen, bugün hâlâ ‘Olacaksan en iyisi ol’ diyen babasına minnet duyuyor. Varlıklı bir aileden gelmese belki kendini bu denli tiyatroya adayamazdı. Zaten maddi olarak kaybettiklerinin kazandıklarından fazla olduğunu
saklamıyor.
İki kez açılıp kapanan Dormen Tiyatrosu’nun tamamen sona ermesi onu tahminlerin aksine rahatlatmış; “Şimdi başkaları tiyatro idare etmenin sıkıntılarıyla uğraşıyorlar, ben asıl işimi yapıyorum” diye anlatıyor. Hiç boş vakti yok, tiyatroda yönetmenlik, hocalık, oyunculuk her alanda var olmaya devam ediyor. Oyuncu olarak yer aldığı ‘Adım Adım’ adlı sinema filmi
6 Mayıs’ta vizyona giriyor. Böylesi temponun içinde, otobiyografik anlamda dördüncü kitabı olan ‘Nerde Kalmıştık?’ da raflarda yerini alıyor.
Kıssadan hisse: İstiyorsan yaparsın.