Gülay Afşar

Gülay Afşar

gulay.afsar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sanatın gündemi son yıllarda yaz aylarında da yoğun geçiyor.Müzelerin, sanat kurumlarının yaz geldiğinde kapılarını kapatıp, sonbaharda yeniden açtıkları dönem çoktan geride kaldı. Bunda İstanbul Modern, Sakıp Sabancı ve Pera Müzesi gibi özel müzelerin büyük payı olduğu muhakkak. Her ne kadar bu yaz her zamankinden daha zor günler yaşasak da ısrarla sanatın izini sürdük, ‘Sanat iyileştirir’ demeye devam ettik.
İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu ile buluştuğumuzda da olağanüstü zamanlarda sanatın iyileştirici gücünü daha çok hatırlamamız gerektiğini konuştuk. Bu misyonla İstanbul Modern, yaz aylarına denk gelen önemli sergilerin yanı sıra kurguladıkları etkinliklerle hepimizin ihtiyacı olan pozitif bir yaşam alanı olmaya devam etti. Biz de ‘Nasıl geçti bu yaz?’ minvalinde Çalıkoğlu
ile sohbet ettik.

Haberin Devamı

SANAT HERKESE  İYİ GELECEKTİR
İşte anlattıkları;

Müzenin kalıcı koleksiyonu, 110 sanatçı ve 180 eserinin yer aldığı ‘Sanatçı ve Zamanı’ çok ilgi gören bir sergi olmaya devam ediyor. Büyük düşünür Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Ne içindesindir zamanın ne de büsbütün dışında” sözlerinin çıkış noktasını oluşturduğu, bu özel sergi daha uzunca bir zaman görülebilecek.
Süreli sergilerden haziran ayında kapılarını açan İnci Eviner retrospektifi, farklı kurgusuyla izleyiciye ulaşıyor. Eviner, İstanbul Modern’in yaşayan bir kadın sanatçıya yer verdikleri ilk retrospektif olması itibarıyla önem taşıyor. Sanatçı kadın kimliği meselesine bakışı ve disiplinler arası anlatımını izlemek açısından da bir referans oluşturuyor. Ekim sonuna kadar planlanan serginin biraz daha uzaması söz konusu.
Müzenin koleksiyonundan oluşturulan fotoğraf seçkisi ‘İnsan İnsanı Çekermiş’ ise, merkezinde insan olan 80 yıllık tarihimizi görmek anlamına geliyor. Görmeyenler için aralık ayına kadar serginin devam edeceğini de hatırlatayım.
Ve sinema; İstanbul Modern doğumunun 100’üncü yılında ‘Ustasız Usta’ olarak adlandırdığımız Lütfi Ö. Akad’ı özel bir sergiyle anıyor. Üstelik, ‘Türkiye Sineması’nda Ustalar’ bir seri olarak devam edecek. Bundan sonrası için de Türk sinemasının ustalarına adanacak yeni sergilerin hazırlığı yapılıyor.
Bu program dolu dolu devam ederken bir yandan da, o bölgedeki Galataport Projesi dolayısıyla müzenin bir taşınma senaryosu olduğu biliniyor. Hâlâ bu takvim netleşmemiş olsa da, Levent Çalıkoğlu mevcut binaya yeni bir bina kazandırmak isteğiyle yaz boyu çalışmaya devam ettiklerini anlatıyor. İstanbul Modern’in varlığını devam ettirmesi konusunda hiçbir soru işareti olmadığını belirtiyor.

Haberin Devamı

2017 FAHRELNİSSA ZEİD YILI OLACAK

Levent Çalıkoğlu’ndan son derece önemli bir gelişmeyi de haber aldım. Çağdaş sanat alanında dünyanın en önemli müzelerinden Londra’daki Tate Modern, yeni binasının ikinci sergisinde Fahrelnissa Zeid’i ağırlayacak. 2017 yılında Zeid adını taçlandıracak bu etkinlik için İstanbul Modern koleksiyonundan 10 yapıt gidecek. Bilenler bilir, Zeid’in ‘Cehennemim’ adlı yapıtı 12 yıldır İstanbul Modern’in fuayesinde sergileniyor. Sanatçının oğlu Prens Bin Raad ve kızı Şirin Devrim’in müzeye bağışladığı bu eserin 12 yıldır hiç yeri değişmezken, ‘Cehennemim’ önümüzdeki günlerde özel bir yolculuğa çıkıyor. Önce ekim ayında Münih’te açılacak büyük global bir sergide yer alacak. Ardından geçen sene İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen Bakargiev’in de sorumlu olduğu Torino’daki müzede beş Zeid yapıtı sergilenecek. En son da Tate Modern’da sanatseverlere ulaşacak. Dolayısıyla ne güzel ki; 2016 sonu ve 2017 Fahrelnissa Zeid yılı olacak. Türk sanatı adına böylesi gurur verici gelişmeleri izlemek hepimize iyi gelecek.