Bu hafta yaşadıklarımız içimizi acıtırken, her ne olursa olsun umut hep var olacak diye düşünmek istedim. En fazla dokunansa Melike Demirağ’ın sosyal medyada yer alan o cümlesi oldu: “Gençler ölüyor, gençler öldürüyor.”
Yine de karanlığın en koyu anında bile ışığı yakalacağımıza inanmak istiyorum. Çünkü bu ülkede iyinin ve güzelin peşinde olan gençler de var. Onları bir araya getiren, heyecanlandıran ortak paydaysa sanatın iyileştirici gücü.
Bu düşüncelerle Armaggan Art & Design Gallery’i ziyaret ettim ve genç sanatçılarla sohbet ettim. İçimizdeki o burukluğa rağmen başka hayatların olduğunu bilmek, başka hikayeler dinlemek iyi geldi.
Armaggan Art & Design Gallery, tasarım ve sanatı bir araya getirmek, genç sanatçılara bir platform yaratmak, temeldeyse Türk sanatını ve sanatçılarını tanıtmak için Ocak 2012’de yola çıktı. Galeri o zamandan beri hem kendi sanatçılarını temsil ediyor hem de her yıl 45 yeni sanatçıya mecra oluşturuyor.
Zanaat ilham verdi
Armaggan Art & Design Gallery, şimdilerde ‘Maddenin Halleri III’ adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Üçüncüsü gerçekleşen bu sergi, daha önce Türkiye’nin önemli sanat kurumlarında çalışmış, galerinin koordinatörü Şanel Şan Sevinç’in yarattığı bir proje.
Sevinç, sanatla tasarım neden birbirinden ayrı olsun diye düşünmüş ve tasarımcıyla sanatçıyı en özgür ortamda ama sadece bu özel sergi için yaratacakları eserler için buluşturmuş. İlham kaynağıysa Armaggan binasının konumlandığı Tarihi Yarımada’da, Nuruosmaniye’deki tarih ve zanaat kokan atmosfer olmuş.
Nuruosmaniye’de zanaat ve sanatın iç içe olduğu birikim, çağdaş sanat için kıvılcıma dönüşmüş.
Her katında farklı estetik bir yaklaşımın sizi karşıladığı Armaggan binasının üçüncü katındaki galeride buluştuğumuzda, sergideki sanatçılardan Neşe Çoğal, Betül Cankara ve Tan Taşpolatoğlu bize eşlik etti. Eserleri, onları yaratan sanatçıların anlatması daha ayrıcalıklı kılıyor.
Onlar da merak eden sanat izleyicisiyle birlikte olmak istiyor. Sanatçısı oldukları galerinin bu fırsatı sunmasından keyif alıyorlar.
Aydınlığa açılan yol
Daha yakından bakınca görülüyor ki, Armaggan markasını yaratan Yalçın ve Serpil Ayaslı, hem yetenek avcılığı yapıyor hem de bir nevi sanat hamiliği misyonu üstleniyor.
Contemporary İstanbul’un sponsorlarından oldukları gibi, farklı etkinlik ve sergileriyle yurt dışında varlık gösteriyorlar. ABD’de yaptıkları sergilere sanatçılarıyla katılıyorlar. Sahip oldukları sanat eserleriyle de Türkiye’nin önemli sanat koleksiyonerleri arasında yer alıyorlar.
Bana göre aydınlığa doğru açılan yola ve sanata yatırım yapmaya devam ediyorlar.
Bu arada takip etmek isteyenler için hatırlatayım; Armaggan Art & Design Gallery’deki sergi, 5 Eylül’e kadar devam ediyor.
Sanatla tasarımın bir araya gelmesi, günlük hayatımızda bize eşlik edecek, işlevsel eserler anlamına geliyor. Üstelik bazı eserleri satın almak için fiyatlar da erişebilir görünüyor.
Son söz: Zor zamanlarda kendimize iyilik yapalım, sanatı takip edelim. Çünkü sanat hayatın taklididir.