Gülay Afşar

Gülay Afşar

gulay.afsar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’un en önemli güncel sanat etkinliği 15. İstanbul Bienali, 12 Kasım’da sona erdi. Her bienal sonrasında olduğu gibi, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve ekibinin ev sahipliği yaptığı kahvaltıda bir araya geldik. Gazeteci ve yayıncıların dile getirdiği samimi eleştirilerle hem eğlenceli hem de zihin açıcı bu sabah sohbetinde, geride kalan bienali değerlendirme fırsatı bulduk. Peki bir izleyici olarak, kendi adıma aklımda kalanlar neydi?

- İKSV’nin 45’inci yılını bienalin 30’uncu yılını idrak ediyor olmak, bu ülkedeki sanat ortamı adına en büyük kazanımlarımızdan biri.

Haberin Devamı

- Bienalin bu yılki başlığı olan ‘İyi Bir Komşu’, sergilerden ve eserlerden daha fazla öne çıkarken; kimi bunu politik mesajını incelikle veren bir başlık olarak gördü, kimiyse yeterince politik olmadığı yorumunu yaptı.

- 16 Eylül-12 Kasım tarihleri arasında 440 bin izleyiciyle, geçtiğimiz bienale göre yüzde 21 oranındaki izleyici artışı önemliydi. Elbette, 2013 yılından itibaren ücretsiz olması, bu artışı sağlayan en büyük motivasyondu. Burada da en fazla teşekkürü hak eden destekçi Koç topluluğu oldu.

- İzleyici profilinin yüzde 43’ünü gençlerin oluşturması, yine ücretsiz olmasından kaynaklıyor olabilir ama bir yandan da bu erişim memnuniyet verici.

- Bienali izlemek için çoğunlukla rehberli turların tercih edildiği düşünelecek olursa, etkinliğin bu yılki yıldızları rehberler denebilir. Rehberlerin kurulum sırasında, üç hafta süreyle sanatçılarla birlikte hazırlık yapmış olmaları, büyük katkı sağlıyor. Çünkü bu sayede izleyenlerin çağdaş sanata olan mesafesinin giderek azalması mümkün olabilir.

- Bienal mekanlarının tarihi yapılar olması, izleyici için kıymetli. Sayıları giderek azalan tarihi binaların sanat etkinlikleriyle yeniden yaşamın içinde olması, o binaların korunması adına farkındalık yaratabilir.

O İYİ İNSANLAR

SANAT ADINA KAZANIMLAR

Türkiye’de sinemanın yakın tarihine tanıklık eden isimdir Atilla Dorsay. 1960’lardan bugüne sinemanın en bereketli olduğu yılları da, en kısır kaldığı dönemleri de hiç vazgeçmeden izledi ve yazdığı sinema yazılarıyla hep kayda geçti. Sinema eleştirmenliği onun şahsında kurumsal nitelik kazandı. Ömrü boyunca sinemaya değer katan, emek veren, bir döneme damga vurmuş isimlerle yol arkadaşlığı yaptı.

Haberin Devamı

Son yıllarda yaprak dökümü gibi birer birer sinema dostlarını kaybederken, onun hatıraları daha da kıymetlendi. İşte bu yüzden Dorsay, tüm birikimini kitaplara dönüştürerek, genç nesile bırakmak için gönülden bir gayret içinde.

Ne güzel ki, 80’inci yaşını karşılamaya iki kala, 52’nci kitabını da yayımladı. En özel anları, anıları paylaştığı yönetmenler, oyuncular, gazeteciler, yazarlar ve bestecilerin yanı sıra Vitali Hakko, Ela Güntekin gibi hayatında özel yeri olan dostlarından oluşan 40 portreyi bir araya getirdiği kitabının adı ise ‘O Güzel Atlara Binip Gidenler’ oldu.