Gülay Afşar

Gülay Afşar

gulay.afsar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Haziran gelir, öyle ya da böyle mevsim yaza döner. Kültür sanat etkinliklerinin çoğu için sezon mayıs sonunda kapanır. Yaz etkinlikleri ise açık havayı bekler. İşte tam böylesi bir geçiş döneminde bir sergi, bir de festival sanat izleyicisi için iyi birer seçenek olabilir.

Türk sanat tarihinin önemli ama belki de o denli bilinmeyen isimlerinin sergilerine ev sahipliği yapan Sakıp Sabancı Müzesi’nde bu hafta ‘Selim Turan: Tez-Antitez-Sentez’ başlıklı sergi ziyarete açıldı. Geçtiğimiz aylarda bu köşede anlattığım Feyhaman Duran ile paralel sergilenen Selim Turan sergisi, Türk modern sanat tarihinde bir döneme ışık tutuyor. Bir başka deyişle, sanat izleyicisi için Feyhaman Duran ile başlayan yolculuk, ressam ve heykeltraş Selim Turan ile devam ediyor.

Haberin Devamı

SSM Müdürü Nazan Ölçer, her iki sanatçının da eserlerinin eşleri tarafından İstanbul Üniversitesi’ne bağışlanması ve üniversitenin de SSM’ye güvenerek bu eserleri sanatseverlerle buluşturmak üzere kendilerine teslim etmesinden gurur duyduklarını söylüyor. Yine Ölçer’in anlatımıyla; Selim Turan’ın en önemli özelliklerinden biri, sanatçı olarak anlaşılıp anlaşılmama kaygısı gütmeden üretmiş ve son sözü izleyiciye bırakmış olması.

Uzun yıllar sonra gerçekleşen ilk kişisel sergisiyle Selim Turan’ı tanımak, hem

MEVSİM YAZA DÖNER
sanatseverlere ilk kez sunulan eserlerini görmek hem de 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde Türk modern sanatı hakkında farklı bir bakış açısı edinmek için bir fırsat. Bu sergi, özellikle Türk resim tarihine ilgi duyanlar ve araştırmacılar için bir kaynak teşkil edecek.

Selim Turan’ın eserleri ‘Tez-Antitez-Sentez’ şeklindeki kurguyla sergileniyor. Bu şekilde, Türkiye’den başlayıp 1947’den itibaren Paris-İstanbul arasında gelişen ve 1994’te Paris’te sona eren yaşamı ve sanatından evrelere dair en kapsamlı sunumu gerçekleştiriliyor. ‘Selim Turan: Tez-Antitez-Sentez’ sergisi 13 Ağustos’a kadar SSM’de görülebilir.

45. YILDA MÜZİK FESTİVALİ

MEVSİM YAZA DÖNER

İlk adıyla ‘İstanbul Festivali’, başlangıcı İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın kuruluşuyla eş zamanlı. IKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın tarifiyle ‘IKSV etkinliklerinin amiral gemisi’ olan klasik müzik festivali, 45 yaşında. Türkiye’de klasik müziğin tanınması, geniş kitlelere erişimi için dünyadan seçkin toplulukların genç kuşak ile buluştuğu dolu dolu bir organizasyon.

Haberin Devamı

1973’te Cumhuriyet’in 50. yılına özel bir proje olarak önce klasik müzik ile başlayan ardından tiyatro, film, caz festivalleri ile İstanbul Bienali ve Tasarım Bienali’nin eklenmesiyle her daim sanata değer katan, bu misyonla devam eden 45 yıllık bir yolculuk...

Nitekim, gelişen teknolojiyle değişen bugünün dünyasında, müzik festivalinin de önceki yıllara göre fark yaratması gerekiyor. O yüzden bu yılın programı ‘sıra dışı’ teması etrafında şekillendi. Festival Direktörü Yeşim Gürer Oymak ‘sıra dışı’ bir program olmasının gerekliliğine dikkat çekiyor; ‘Dijitalleşen dünyada klasik müziğin yeri nedir?’ sorusu klasik müzik dünyasının tartıştığı bir konu iken, klasik müzik dinleyicisi istediği esere dijital platformlardan erişebiliyorsa, o zaman konsere gitmenin farkı ne olabilir? sorusuna bir cevap vermek üzere, klasik müziğin diline, konser deneyimlerine bir format atmak üzere çalıştıklarını anlatıyor.

Haberin Devamı

Böyle yola çıkılan programda, bu yıl disiplinler arası konserler dikkat çekiyor. Örneğin, bu hafta gerçekleşen Mikhail Rudy yönetmenliğinde Kandinsky ve Chagall’ın resimlerinin eşlik ettiği piyano resitali farklı bir konser deneyimi olurken, 20 Haziran’da Zorlu PSM’deki ‘Opus: Sirk ve müzikten oluşmuş bir düş dünyası’, Avustralyalı sirk topluluğu ile Fransız oda müziği grubunu bir araya getiren sirkle klasik müziğin iç içe geçtiği bir başka örnek olacak.

Elbette Londra Oda Orkestrası ve Alina Pogostkına, Viyana Oda Orkestrası ve Fazıl Say, St. Petersburg Rus Oda Filarmonisi ve Hüseyin Sermet ve Vassılıs Varvaresos ‘Sol Elim’ gibi klasikler yine vazgeçilmezler arasında olacak. Edebiyat, resim ve hatta sirk ile klasik müziği birleştiren programıyla İstanbul Müzik Festivali, 21 Haziran tarihine kadar devam edecek. 15 farklı mekandaki 29 konserle katılımcılarına sıra dışı müzik günleri yaşatacak.