1 Ocak’ta vizyona girecek ‘Kocan Kadar Konuş: Diriliş’ filminin oyuncuları, CADDE için samimi açıklamalarda bulundu
Yaz döneminde gelecek sezonun filmleri çekildi, çoğu şimdiden vizyona hazır. “Yılda 130 - 140 film çok” diyorum ama yerli yapımların sinema salonları için yarattığı hareketi göz ardı edemiyorum.
Önümüzdeki sezon için de yerli yapımların sayıca üstünlüğünün olacağını görebiliyorum. Hatta, yerli filmler içinde yapımcıların tercihini fazlasıyla komediden yana kullandığını hissediyorum. Onlarca komedi filminin içinden kaliteli olanı bulmak ise bizim için zor bir seçim olacak gibi...
Neyse ki, geçen sezonda sevdiğimiz ‘Kocan Kadar Konuş’, devam filmiyle yeni sezona da hazır . Yani elde var bir. ‘Kocan Kadar Konuş: Diriliş’, 1 Ocak’ta vizyona girecek. BKM yapımı film, Şebnem Burcuoğlu’nun aynı adlı kitabından sinemaya uyarlandı. Ezgi Mola’yla Murat Yıldırım’ ı bir araya getiren film en az kitabı kadar ilgi gördü.
O sıralarda Şebnem Burcuoğlu ikinci kitabı ‘Kocan Kadar Konuş: Diriliş’i yayınladı. Zaten ikinci kitabın da filme çekileceği, yani devam filminin yapılacağı o günlerden belliydi.
Kıvanç Baruönü’nün yönetmenliğini üstlendiği film ekibi hemen kolları sıvadı. Ezgi Mola, Murat Yıldırım, Nevra Serezli, Gülenay Kalkan, Eda Ece, Begüm Öner, Gül Arıcı, İsmail İncekara,
Enis Arıkan’dan oluşan kadroya, usta isimler, Hümeyra, Nilgün Kasapbaşoğlu ve
Hakan Salınmış katıldı. Yazın o en sıcak günlerinde kamera önüne geçtiler.
Yedi hafta süreyle çalıştılar. Birkaç gün önce, son sahneleri çektiler. Ben de sıcağı sıcağına filmin ekibiyle bir araya geldim.
Geçen sezon ‘Kocan Kadar Konuş’u seven seyircilerle ikinci filmi merak edenler için işte, Ezgi Mola, Murat Yıldırım, Nevra Serezli ve bu filmin sürprizi Hümeyra’nın bana anlattıkları...
MURAT YILDIRIM:
‘Sinan’, iki aile arasında kalıyor
‘Efsun’un büyük aşkı ‘Sinan’. Sinan’ın gıyabında konuşalım. Başına geleceklerin farkına vardı mı ilk filmden sonra? Niyetimizi anladı mı ?
İkincisinde de başına geleceklerin çok farkında olmadan, yine biraz dışarıdan yaşıyor. Evlilik hazırlıkları daha çok kadın tarafının işi, ‘Sinan’ da biraz dışarıda kalıyor. Dışarıda kaldığında da ‘Efsun’un kaynanası yani, aslında babaannem devreye giriyor. Babaannemi canlandıran yılların duayeni Hümeyra, rolün hakkını çok güzel verdi.
Bu filmde ‘Sinan’ın ailesini daha çok göreceğiz, erkek tarafı ne diyor?
Evet, işin içerisine erkek tarafı giriyor. Onların diğer aileyle tanışması. Evlilik hazırlıklarında birbirleriyle atışmaları. O çekişmeler ve arada kalan ‘Sinan’ ve ‘Efsun’. Sonrasında yine arada kalan ‘Sinan’.
Meryem Uzerli’yle olan dizi ne durumda? Ekimde başlıyor mu?
Ekim sonunda veya kasım başında olabilir.
Uzerli’yle nasıl bir ikili oldunuz?
İnsan olarak kendisini çok sevdim. Beraber çalışacağımız için de mutluyum. Oyunculuğunu çok beğeniyorum Meryem’in. Anne olarak da çok güzel görünüyor. İçime sinen bir iş oldu.
EZGİ MOLA:
Seyircimiz samimiyeti hissetti
Yüzde yüz Türk kızı ‘Efsun’ seninle ete kemiğe büründü. Şimdi ikinci film olunca ne olur? ‘Efsun’, Ezgi’yi geçer mi?
Teşekkür ederim. Geçsin nasıl olsa birlikte yol aldık. Film, ne kadar samimi ve bizden olursa
o kadar karşılık görüyor. Öyle de oldu ilk filmde her şey bizdendi. Galiba buna çok insan katılmış ki, bize ikinci filmi onlar hediye etti
Bu kez hikaye nasıl akacak?
Tam kaldığı yerden akacak. İlk filmimizi izleyen ve “Bunun devamı gelmeli, öyle bir yerde bıraktınız ki...” diyen çok fazla seyircimiz oldu. Ama izlemeyip ikiden de başlayan olabilir. Dolayısıyla ilk defa izleyen de hemen adapte olabilecek.
Bizden bir hikaye, yüzde yüz Türk kızı ‘Efsun’. Ve o evlenme takıntılı hallerimiz. Türk kadınlarına özeleştiri fırsatı verdi mi acaba?
Tabii ki, olmaz mı? Şöyle bir sorgulamaya da sebep oluyor.”Bunu yapıyorum ama, ne kadar istiyorum? Yani, amacım tabii ki o kadınla ya da o adamla ömür boyu birliktelik ve bunu sevdiklerimizle birlikte kutlayalım. Ama o sürece giden yolda, o yaşadıklarımızın ne kadarı bize lazım, ne kadarı değil?”
NEVRA SEREZLİ:
Hümeyra’yla dünür olduk
‘Kocan Kadar Konuş’ta ‘Peyker Hanım’ı çok sevdik. İkinci film için yine aynı heyecan oluyor mu?
Daha fazlası bile oluyor. Çünkü hani ikincide “Aman, birinci daha iyiydi, kötüydü” filan konuşmaları olur ya, çünkü kıyaslama yapabilirsin. Ama burada Hümeyra faktörü var. Öyle bir şansımız var ve karşılıklı didişme şansımız oldu.
Dünür mü oldunuz?
Evet. O da benim kadar kuvvetli bir karakter. Peyker’le ikisinin çatışması, dramatik oluyor. Hümeyra gibi bir oyuncuyla keşke daha çok sahnemiz olsaydı. Bizde bir deyim vardır, “Köpürtseydik sahneyi” deriz. Az geldi bana, onunla karşılıklı olmak.
Romantik komedi aslında biraz Amerikanvari diye düşünülen bir tür olabilir. Ama giderek Türk sineması bu konuda yol alıyor. Ne dersiniz?
Romantizm, aşk, sevgi, kıskançlık, bunlar zaten evrensel. Biz de başarı sağlamaya başladık çünkü çok güzel genç oyuncular çıktı, iyi rejisörler var. Para akıtılmaya başlandı. Mekan seçimleri dikkate alındı. Hem güzel hem de kabiliyetli oyuncular. Senaryo yazımı ve hikaye kurgulaması da gelişti diye düşünüyorum. Televizyonda da çok iyi diziler yazılmaya başlandı.
Amerikan sinemasına tak diye bir omuz attık, “Gümbür gümbür Türk sineması geliyor” diye..
Geçen sezon yaptık bunu. Umarım daha da nicelikle beraber nitelik de artacaktır.
HÜMEYRA:
‘Cavide’ karakteriyle ortak özelliklerim var
Filmin bir sürprizi var. Bu kez kadroya siz katıldınız. Nasıl oldu ekiple buluşmanız ve işbirliğiniz?
Ben de ilk filmi seyrettiğimde çok beğendim. Çok güldüm ve zeki buldum. Oyunculukları da çok beğendim. Sonra yönetmenimiz beni aradığında içim kelebeklendi, açıkçası bu yaşta biraz zor ama kabul ettim.
Rolü okudum, sevdim, var içimde öyle bir kadın benim. ‘Cavide’nin olduğu gibi otoriter, dediği dedik... Ve şimdiye kadar pek öyle ortaya çıkarmadığım bir karakter.
Çekimlerde çok da zor koşullara denk geldiniz.
Evet. Çok, en sıcak günlerde çalıştık galiba. Ama işte hayat gibi bir film daha bitti.
Nevra Serezli’yle konuştum. Sizinle karşılıklı oynama fırsatı bulduğu için çok mutlu...
Evet, evet. Dünür oluyoruz ve bayağı bir çekişmemiz var.
Hemen hemen aynı güçte iki karşılıklı karakter.
Aynı güçteyiz; biri anneanne, biri babaanne. Düğün atmosferi bana hiç yabancı değil. Ben erkek çocuğu annesiyim ve düğün yaptım. Onun için erkek tarafına gelen bütün isteklerin listesi bende önceden vardı. Kendi hayatımdan bildiğim şeyler. Nevra benim çok eski dostum.
Onunla bir kez televizyon dizisinde oynadık. O günden beri karşılıklı gelemedik. Nevra Serezli dedikleri zaman çok sevindim. Bir de Ezgi ve Murat gibi gencecik, pırıl pırıl, profesyonel, işlerine çok sahip, işi ciddiye alan, bu meslekte ilerlemeyi düşünen iki genç aktörle de oynamak keyifliydi açıkçası.