Erken tatile çıkmanın dayanılmaz hafifliğiyle, izninizle bu haftaları seyahat notlarıma ayırıyorum. Sadece gördüklerimi değil, yediklerimi, içtiklerimi de yazıyorum. Tatil yapacaklara umut olmak istiyorum. Sözlerime de “Orada adalar var yakında” diyerek başlıyorum...
Tatile Yunan Adaları’ndan başladık... Komşunun bu yıl Türkiye’den beklediği bir milyon kişiden belki de ilki olduk... Bodrum’dan Kos’a küçük bir motorla geçerken denizin kokusunu derin derin içimize çektik. Açık havada 45 dakikalık bir yolculuk sonrası Kos’a indik.
Kos, kendi halinde bir kasaba havasında. Türklerin çok iyi bildiği bu adada yepyeni bir restoran keşfetmek hoş bir sürpriz oldu. Kos limanına yakın, sahildeki Yorgos’da çok özel lezzetler tattım. Restoranın sahibi ve dünyaca ünlü şefi Yorgos ile sohbet ettim.
Lezzetli yemekler
Yorgos Papadapulos, İstanbul’un Bebek semtinden. 1970’lerde mecburen Yunanistan’a gidenlerden. Dünyanın en ünlü şefleri tarafından imzalı diplomalarıyla Avrupa’da birçok önemli restoranın şefliğini üstlenmiş, ama kriz, o restoranları da vurunca Yorgos, Kos’a gelip kendi restoranını açmış. Mekan çok yeni ama yemekleri olağanüstü lezzetli.
Humusdan acılı peynire, sardalyadan barbun balığına, müthiş etli dolmaya, ev baklavasına kadar yediklerimize bayıldık. Yorgos’dan kalkıp Simi feribotuna yürümek beş dakikamızı aldı. Sonrasında ver elini cennet ada, Simi.
Simi’de günbatımı
Simi’de, adaya film platosu havası veren o küçük, renkli evlerden birinde kaldık. Her akşamüzeri evin balkonunda eşsiz günbatımını seyrettik. Elbette, Simi’nin vazgeçilmezi Manos’a uğradık. Yemeği kadar, hatta daha fazla eğlencesiyle meşhur Manos’un bu kez Venezuella’dan misafirleri vardı. Venezuella’nın en zengin ailelerinden biri Bodrum yapımı tekne Regina ile Simi’ye geldi. Manos’daki sirtaki gecesi hepimizin hafızasında unutulmaz anlardan biri oldu. Sıklıkla Türkleri ağırlayan Manos, ismiyle Türkiye’de ‘balık restorancılığı’ yapmak istiyor. Et konusundaki başarısıyla Nusr - et’i örnek gösteriyor. Anlaşılan Türkiye’den sadece bir yeşil ışık bekliyor.
Galerisi olan restoran
Bu arada oğlu Yannis’le açtığı yeni restoran Los’dan söz ediyor. Los ( lobster, oyster, shrimp) istakoz, istiridye ve karides konusunda iddialı bir mekan. Üst katındaki sanat galerisiyse sürprizi. Eserler, görülmeye değer.
Simi’de bir diğer özel restoransa La - vaporetta. Limanın ucundaki bu hoş İtalyan restoranı, sakin ve romantik bir akşam yemeği için ideal.
Bu haftayı Simi’yle tamamlıyor ve Türkiye sularına dönüyorum. Gelecek hafta da Bodrum ve Alaçatı’dan buluşmayı diliyorum. Darısı tatile hazırlananların başına...