Bu hafta iyi filmler haftası... Hikayesi etkileyen, oyunculuklarıyla göz kamaştıran ve ana akımda da yer bulabilecek yerli filmler bana umut veriyor. Bu vesileyle size vizyona giren iki yeni filmi hararetle tavsiye ediyorum.
‘HADİ BE OĞLUM’
Kıvanç Tatlıtuğ, uzun bir aradan sonra ‘Hadi Be Oğlum’la yeniden sinema seyircisiyle buluşuyor. ‘Kelebeğin Rüyası’ndan sonra yer alacağı filme karar vermek için içindeki sesi dinleyip, ince eleyip sık dokuduğunu, sonunda ‘Hadi Be Oğlum’a ikna olduğunu anlatıyor. Filmi seyredince, anlıyorum ki, Tatlıtuğ sahip olduğu şöhretin gölgesine sığınıp, çeşme akarken doldurmak derdinde değil, aksine, sinemada oyuncu olarak iz bırakmak isteyen, zoru seven ve her seferinde üzerine ekleyen bir aktör.
Filmin hikayesi, özel bir çocukla hayatta tek başına kalan fedakâr bir babanın verdiği mücadele üzerine kurulu. Gerçek hayatta karşılığı olan, duygu dolu ve içimize işleyen bir hikaye elbette. Özel olansa, yönetmeni Bora Egemen ve senaristi Fırat Parlak’ın ‘çok ağlatan’ bir film çekmek kolaycılığına kapılmamış olması.
Tatlıtuğ ile küçük oyuncu Alihan Türkdemir’in uyumu göz kamaştırıyor. Türkdemir performansıysa, oyunculuğun doğuştan bir yetenek olduğunu kanıtlıyor.
Empati için ilham versin
Yücel Erten ve Yıldız Kültür gibi ustaların filme katkısı muhakkak. Tatlıluğ’un her şarkısını ezbere bildiği Feridun Düzağaç’ın filmde kendisini oynuyor olması da hoş bir sürpriz olarak aklımızda kalıyor. Bir de filmin sosyal mesajı olsun: Özel çocukları olan anne-babalara biraz daha empatiyle yaklaşmamız için ilham versin.
‘SOFRA SIRLARI’
Bir Ümit Ünal filmi. Bu sezonun en iyilerinden biri. Her ne kadar Türkiye’deki festivallerde kendisine ve eserine ödül vermekten imtina edilse de, o iyi proje yapmaya devam ediyor. Kendi deyimiyle, “Ümit Ünal’ın filmleri zamana kalıyor.” ‘Sofra Sırları’ da kült olmaya aday, Ünal yapımlarından biri
olarak kayda geçiyor.
Film akıp gidiyor
Kült ve festival dedim diye bir çekince doğmasın. Son derece seyirlik, tatlı tatlı geren ve en sert anında güldüren bir film. Ev hanımından seri katil yaratırken bile gerçeklik hissini kaybetmeyen bir hikaye.
Her seferinde biraz daha gözdemiz olan Demet Evgar’ın oyunculuğu parlarken, Fatih Al, Alican Yücesoy, Ferit Aktuğ ve Emrah Kolukısa’nın performanslarıyla film akıp gidiyor.
Festival filmi kategorisinde kabul ettiğimiz sessiz karanlıkların aksine, renkli yemek programları hayaliyle film süsleniyor. İsterseniz iyi bir aşçı olabilmek için reçeteler dahi sunuyor.
Dahası da var; bu toplumda, kendini var eden ve özgürleştiren kadınların gücü adına, ‘Sofra Sırları’nı kaçırmamak gerekiyor.