Ferzan Özpetek, “Kendi öykünü anlattığında, anlatma yürekliliğini bulduğunda her şey değişir” diye yazmıştı. 2014 yılında kendi hayatından, çocukluğundan izler taşıyan ilk romanı ‘İstanbul Kırmızısı’nı yayınladığında bu hikayeyi filme çekmeyi de planlamıştı. Oyuncu seçimi epeyce zaman almış olsa da sonuçta film için Türkiye’den yıldızlar geçidi denebilecek bir kadroda karar kılınmış.
‘İstanbul Kırmızısı’nda Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Nejat İşler, Zerrin Tekindor, Mehmet Günsür, Serra Yılmaz, İpek Bilgin, Ayten Gökçer ve Çiğdem Onat rol alıyor. Romanla aynı adı alsa da farklı bir hikaye izleyeceğiz.
Film Ferzan Özpetek’in sinema eğitimi için İtalya’ya gidişine kadarki İstanbul yaşantından izler taşıyor, dolayısıyla çekimlerin tümü İstanbul’da gerçekleşiyor. Biz de bunu fırsat bilip Büyükada’daki sete konuk oluyoruz. Filmle ilgili çok az bilgi yer aldığı için merak içinde ekiple buluşuyoruz. Büyükada’nın atmosferinden midir yoksa Özpetek’le olmanın cazibesinden midir, bu ziyaret bana iyi geliyor. Notları sizinle paylaşmayı borç biliyorum:
- Ferzan Özpetek’in deyimiyle ‘İstanbul Kırmızısı’, onun ilk Türk filmi. Mekan İstanbul, oyuncular Türk, dili Türkçe. Dolayısıyla kendi adına ilk zamanlar zorlandığını söylemekten kaçınmıyor.
- Filmin sürprizlerinden biri, Özpetek’in kendisinden yola çıkarak yarattığı Deniz karakterini Nejat İşler oynuyor. İşler’e “Sence nasıl oldu?” diye sorduğumda, “Ferzan memnun” diye gülüyor.
- İşler iki fillmde birden oynuyor. “Nasıl gidiyor?” diye sorduğumda, “Söz verdik sonuna kadar gideceğiz” diyor. Ve tekrar ediyor: “Eninde sonunda her şeyin başladığı yere, Teşvikiye’ye döneceğiz.”
- Tuba Büyüküstün, Ferzan Özpetek’in hayatındaki önemli kadınlardan birini, Neval’i oynuyor. Büyüküstün, “Romandaki Neval’den farklı bir karakter” diyor, yine de gerçek hayattan bir karakteri oynamaktan heyecan duyduğunu anlatıyor. Üstelik Neval Hanım’la tanışma fırsatı da bulmuş .
- Mehmet Günsür ile Ferzan Özpetek, 20 yıl sonra ilk kez yeniden İstanbul’da birlikte film çektikleri için heyecanlılar... Günsür’e göre aradaki fark, büyümüş olmaları.
- Halit Ergenç ise romanda yer almayan yeni bir karakteri oynuyor. Muhteşem Süleyman’ın ağır yükünden sonra çağdaş bir karakterin iyi gelip gelmediğini sorduğumda, “Her rolün ağırlığı ayrı” diye konuşuyor.
Bu sohbetin ardından ekip hemen dinlenmeye çekiliyor. Ne de olsa sette artık son sahneler çekiliyor. Ertesi sabah gün ağarırken çekime hazır olmaları gerekiyor.