Saban, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise Demirdelen ile ilgili şu ifadelere yer verdi:
"Son doğum günü pastamızı beraber kesmiştik. İkimiz de Oğlak burcuyduk. 1992'de tanışmış ve ilk tanışmada birbirimizi hiç sevmemiştik! 30 yıla varan kadim dostluğumuzda kavga etmediğimiz zaman, 'Ne tuhaf değil mi, seni hiç sevmemiştim başta' diye gülerdik. Kavgalarımız da 'Seni çok seviyorum' diye biterdi. Birbirimize en çok 'Picasso ile Einstein' oyununda çalıştıktan sonra bağlanmıştık. Ona en çok 'dinlemediği için' kızardım ama beni niye dinlesin? Yaşamı o kadar seviyordu ki. Hayatın sesini dinliyordu. Bazen yaşama bu kadar bağlı olmasına da kızar, 'Keyfin yerinde' diye takılırdım. Kötü bir şey duymak istemez, hep yaşama tutunmayı seçerdi. Bunu keşfettiğimde ona hep yaşamın ucundan bir haber vermeyi seçtim. Onunla en çok sağa sola boş boş bakıp, seçtiğimiz detayları renklendirme yarışında eğlendik. Yaşama bağlılığını hatırlatmak için üç gün önce hastane odasındaki telefon konuşmamızda da 'Korkma' dedim, meğer onu da dinlemeyecekmiş. Onu ne kadar çok özleyeceğim, yokluğu nasıl ağır gelecek, anlatamam. Huzur içinde uyu güzel arkadaşım. Kalabalıkları severdin ama cenazene bile gelemiyoruz. Şu günler geçsin bütün dostların çok sevdiğin Karaköy'de toplaşıp, güneşi batıracağız."