08.06.2013 - 19:45 | Son Güncellenme:
SANEM ÖZYÜREK ARMAN / sanem.ozyurek@milliyet.com.tr
Gezi Parkı direnişi moda takvimini de değiştirdi. 2007’den bu yana düzenlenen Galatamoda Festivali, bu kez yapılmayacak. Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehtap Elaidi, 12 Haziran’da başlaması planlanan festival için “Son günlerde içinden geçmekte olduğumuz önemli sürecin farkındalığında farklı bir karar almak söz konusu olamazdı. Toplumsal hassa-siyeti de göz önünde tutarak özellikle sağduyunun gerekliliğini vurgulamak adına iptal kararı aldık” diyor. Tasarımcılar, kayıtsız kalmadıkları Gezi Parkı eylemleriyle ilgili görüşlerini anlattı.
Mehtap Elaidi (MTD Yönetim Kurulu Başkanı)
GENÇLERDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDiM
Gezi Parkı’ndaki izlenimlerinizi paylaşır mısınız?
Gezi Parkı senelerdir yitirmiş olduğu lisanını kazandı bence. Bundan sonra Gezi Parkı bu süreçte yaratılmış duygu ve kimlikle anılacak ve yaşanacak diye düşünüyorum. Ben burada hem hayranlık hem gururla izlediğim bir gençlikle yeniden tanıştım. Apolitik ve daha ben merkezli bir anlayışa sahip olduğunu düşündüğüm gençlikten şu son günlerde çok şey öğrendim (özellikle yaratıcı mizah anlamında) ve hâlâ da onları hayranlıkla izliyorum.
Tasarımlarınızda bu gündemin izlerini görecek miyiz?
Tasarımcı her zaman kendinden beslenir elbette. Son günlerde yaşadığımız duygular, onların yarattığı düşünceler, koleksiyonlara yansıyacak. Herkesten farklı yansımalar alacağız ancak benim koleksiyonlarıma bunun daha pozitif ve optimist katmanlar ekleyeceğini düşünüyorum.
BU YAŞIMA KADAR EDiNDiĞiM EN ÖZEL TECRÜBE
Gezi Parkı direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gezi Parkı’ndaki direnişte ilk gününden beri yer alıyorum. Yaşamakta olduğumuz ülkeye sahip çıkmanın her bireyin misyonu olması gerektiğini düşünüyorum. Bir ağaçtan çıkan ufak bir direniş şu anda tüm dünyaya örnek olabilecek ve tarih yazdırabilecek güzellikte bir dönüşüm içerisinde. Türk halkının yediden yetmişe, din, ırk, meslek gözetmeden beraber olabildiğinin en masum kanıtı.
Oradaki izlenimlerinizi paylaşır mısınız?
Uzun bir uykudan uyanan bir topluluğun ne kadar medeni mizahi ve bir o kadar da yapıcı olabileceğini gördüm. Herkesin birbirine nasıl kenetlendiğine şahit oldum. Çoğu zaman duygulandım, çoğu zaman ben de onlarla coştum. Bu yaşıma kadar edindiğim en özel tecrübeydi diyebilirim.
Bu sürecin etkilerini tasarımlarınızda görecek miyiz?
Her meslekten her kişinin bu durumu kendi diliyle yansıtması gerektiğini düşünüyorum. Ben de kendi sanatımla bu olumlu dönemi muhakkak tasarlıyor ve kendimi ifade ediyor olacağım.
Özgür Masur:
DİRENİŞTEN DAHA ÇOK BİR UYANIŞ
Gezi Parkı direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Direnişi en çok destekleyenlerden birisiyim. Bir Türk genci olarak ben de içinde yer aldım. Bu direniş bana göre direnişten daha çok bir uyanıştı.
Festival, konser iptalleri konusundaki düşünceleriniz nedir?
Böyle bir durumda hem bütün Türkiye’nin direnişteki tutumuna destek olmak istedik hem de insanların şu anki psikolojisinin böyle bir festivali kaldırmayacağını düşündük. Türkiye’deki bu halk direnişinin şu anda yapılacak olan festivallerden ya da konserler-den çok daha önemli olduğunu düşünü-yorum. Bu halk direnişi sizce de bir festival gibi değil mi zaten. Gençliğin bu olaylardaki tutumu insanın gözlerini yaşartıyor ve bu birlik ve beraberlik havası, bütün konserlerin ve festivallerin çok daha ötesinde.
Gezi Parkı’ndaki izlenimlerinizi anlatır mısınız?
Gezi Parkı’nda ben de yer aldım ve insanların ne kadar kibar, ne kadar zarif ve
ne kadar yardımsever olduğunu gördüm.
SELİM BAKLACI:
İLETİŞİM GÜCÜMÜ ARTIRDI
Gezi Parkı’nda olan bitenler size ne ifade ediyor?
Yasal haklarımızı kullanıyoruz. Yanların-dayım. Aynı çimlerde oturuyoruz, sabahlıyoruz. Daha önce hissetmediğim birçok duyguyla tanıştım. Mutluyum. Kendi hesaplarımızdan kişisel olarak tepkimizi dile getiriyoruz. MTD konuyla ilgili bildiri yayınladı. Daha birçok şey yapılabilir. Gezi Parkı’nda kütüphane mevcut. Moda dergileri, ajanslar, yayın-evlerinin ilgisi var ve bağışta bulunuyorlar.
Gerginliğin sektöre ekonomik yansıması nasıl olur?
Kayıplar söz konusu olabilir fakat çok daha ciddi bir soru soruluyor şu anda! Kayıtsız kalamıyoruz.
Türkiye’deki olumsuz gündemin etkisini tasarımlarınızda görecek miyiz?
Etkili olacak ama negatif yönde değil.
Ben başka bir ben oldum. Kendimi olmadığım kadar iyi hissediyorum. Her an organize olabiliyorum. İletişim gücüm arttı.
Pozitif bakıyorum.
Tuvana Büyükçınar Demir:
HUZURUMUZ EKONOMiDEN ÇOK DAHA ÖNEMLi
Gezi Parkı olaylarından kişisel olarak nasıl etkilendiniz?
Bir anne olarak, vatandaş olarak çok dramatik bulduğum görüntülere şahit olduk maalesef. Öte yandan halk olarak beraberlik, dayanışma, ifade özgürlüğü, karşılıklı anlayış, empati kurma algılarıyla
ilgili unutulmayacak bu tecrübeyi yaşamış olmaktan dolayı umut doluyum.
Yaşanan gerginliğin sektöre ekonomik olarak yansıması nasıl olur?
Elbette ki genel ekonomi anlamında bu gerginliğin ülkemizde bir takım etkileri oldu. Biz de mağazamızı bu süreçte kapatmış bulunduk. Ancak huzurumuz şu anda ekonomiden çok daha önemli bir etken ve ekonomik yansımaları düşünmeden önce, bu gerginliğin mümkün olabilecek en kısa vadede sonlanması
hepimizin en önemli beklentisi.
Gündemi değiştiren eylemler tasarımlarınıza ne şekilde yansır?
Ben sloganlara, grafitilere bugüne kadarki tasarımlarımda çok yer verdim. Bu direniş esnasında şahit olduğumuz mizah duygusu ve yaratıcılığı bir tasarımcı olarak ben de takdir ediyorum
ve tasarımlarımda ancak olumlu surette yer vermek isterim.