Instagram’da paylaştığımız yemek fotolarına bir dur mu desek? Bununla ilgili öyle mailler geliyor ki...
En son bir okur şöyle bir mail atmış: “Liseye gidiyorum, paylaştığınız yemek fotoğrafları çok güzel ama gerçekten çok canım çekiyor. Rica etsem böyle fotoğraflar koymayabilir misiniz?”
Yemek adına iyi olanları paylaşalım, yemek kültürümüz bir nebze olsun gelişir diye düşünürken; sucuk reklamındaki ikileme düşmüş oldum!
Sosyal medyayı etkin olarak kullanan yazar arkadaşlarım; Habertürk’ten Sermet Severöz, Tayfun Topal, Esin Övet, Sabah’tan Orkun Bulut, Hürriyet’ten Onur Baştürk ve Gökhan Kimsesizcan’a bir önerim var.
Ya gerçekten canı çekenleri belli zamanlarda bir araya getirip o insanlara yemeklerin tadına baktıracağız ya da hiç fotoğraf paylaşmayacağız.
Baksanıza insanların gerçekten canı çekiyor.
EN GÜZELİNDEN OLSUN
İçimizde var; kendimizi özel hissetmek. Hele ki bir yemeğe gitmeye görelim, neredeyse garsona yemeğin tarifini vereceğiz. Geçenlerde Bodrum’un en iyi balıkçılarından birindeydim. Siparişte kullanılan şu sözler dikkatimi çekti:
* Salatayı öyle ufacık getirmeyin, bol olsun.
* Kavun istiyorum ama ‘en güzelinden’...
* Balık istiyorum ama ‘en güzelinden’...
* Et istiyorum ama ‘en güzelinden’...
Gittiğiniz yere göre ‘en’ler değişir. İyi bir yerdeyseniz zaten ‘en’ adına ne varsa servis edilecektir. Sakin!
ELİNİ KORKAK ALIŞTIRMA
Bu da barmenlerin en sevdiği sözdür. Servis edilen içki her zaman az bulunur. Barmene her defasında sitem edilir; “Elini korkak alıştırma, bol koy” diye. İyi güzel de, her içki bardağa 5 cl olarak servis edilir. Fazlası ay sonunda barmenin maaşından kesilir. Size nasıl fazla servis etsin ki!
Müşteri bu konuda hiçbir zaman haklı olamaz.
BU KADAR HESABI ÖDEMEM
En klasik söz de budur.
Masada her şeyden söylenir, muhabbet iyiyse de içildikçe içilir.
İş hesap ödemeye gelince de mutlaka bir itiraz gelir:
“Bu hesap çok fazla hayatta ödemem.”
İyi de mönüde servis edilen her şeyin fiyatı var.
Bu itiraz niye? Cebinizdeki paraya göre yiyip için.
SERVİS ÇOK ZAYIF!
İyi iş yapan yerlere ilk kez gidenlerin bir aksilik bulamadıkları durumda söylediği tek laf; “Her şey güzel ama servisiniz çok zayıf” oluyor.
Ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız. Hele ki restoran sahibinin tanıdığı falan ise, en ufak bir aksilikte sahibi aranıp şikayet ediliyor.
Ne kadar yanlış olsa da böyle bir gerçek var.
Bu yüzden çalışanlar olarak, masaya yemeği ışık hızıyla servis edin. Müşteri mutlaka servisten size golünü atar.