TÜRKiYE'NiN EĞLENCELi KOYU; HAREMTAN

Geçen hafta cumartesi öğlen Haremtan Koyu’na doğru yolu çıktım. Öğlen vardığım koyda sabaha kadar ayaktaydım. Eğlenceye doyduğum koy Haremtan'da, bir gecede altı mekan nasıl gezilir cevabını arıyorum

Eğlence maratonu başlıyor


Virgin’in içindeki Bianca, otelin bünyesinde olmasına rağmen bağımsız çalışıyor. Otelde her şey dahil, Bianca’daysa girişte kolunuza saate benzer bir kredi kartı takılıyor. Bu karta girişte para yükleyip içeride harcama yapıyorsunuz. Öğlenden sonra Bianca’dayım, denizle kısa süren hasret giderme operasyonunundan sonra daha kurumadan, müziğin ritmi yükselmeye başlıyor. Bianca’nın orta barı güneşin doğuşuna kadar sürecek eğlencenin başlangıç noktası. Akşama konser var. Canlı müziğin usta ismi Nedim Binler elinde listeyle sağa sola koşuşturup duruyor. Son dakika rezervasyonları için loca yaratmaya çalışıyor. Akşam Serdar Ortaç bu yaz ilk defa Bodrum’da sevenleriye buluşacak.



Akşam meyhane’diyim

Bianca’daki akşamüzeri partisini birkaç midiye dolmayla sonlandırıp, bu yıl yeniden İstanbul’dan Bodrum’a dönen Levendiz’e geçiyorum. Karşımda Bodrum manzarası, sahnede Rita ve grubu sirtakiyle başlıyor gece, masa mezelerle donatılıyor. Levendiz’de fiks mönü var. Limitsiz içkti dahil 110 TL. Levendiz’i erken terk etmek zorundayım. Konsere yetişeceğiz.


Bodrum Arena’da Serdar Ortaç

Bodrum Arena dedikleri konser alanı üç bin kişilik. Konser alanın dışındaki trafik maaşallah bizim boğaz trafiği aratmayacak türden. Denizden gelmek en doğrusu. Sahnenin hemen önünde sıra sıra dizilmiş localarda, ünlü simalar her zamanki gibi yerini almış. Hemen arkasında stantlar var. Arka tarafta ayakta dikelerek konser izlemek isteyenlere ayrılmış durumda. Localarda en havalısından içkiler limitsiz tabii fiyatı da ona göre tuzlu. Stand daha bir makul, en cazibi ayakta olanı. Kap biletini gel. Ortaç, son günlerde söylediği şarkı yüzünden ne kadar da topa tutulsa eğlendirmeyi beceriyor. Söylediği her şarkıyı “Bunu da biliyorum” diyerek dinledim. Hemen söyleyeyim Arena’da yarın gece Sezen Aksu var. Hayıflanmıyor da değilim, acaba bu hafta sonu mu gitseydim? diye!



Yaralı Cenk Eren Sahne’de

Serdar’a ara verip, Cenk Eren’in My Pavyon’una geçiyorum. My Payvon’da yemek servisini kaldırmışlar. Zaten gecenin o saatinde yemeği nasıl yerler anlamıyorum. Eren, sahnede ayağı yaralı da olsa her zaman ki gibi enerji dolu. Eren, bu yaz da kaldığı yerden devam ediyor.

Piyasa yine karşımda

Piyasa müdavimliğine ara verdim diye sevinirken, yazlığının kapısında buldum kendimi. Bianca’daki Piyasa İstanbul’dakinin biraz hallicesi. Müzikler yine Türkçe, kıpır kıpır. Eğlenceli mi eğlenceli. Ama aynı yerde beşinci mekanım el insaf zorum ne demeye kalmadan, Bianca’nın ortaklarından Yiğit Doğusoy koluma giriyor, "Hayırdır nereye gidiyoruz?"

Cemaric By Blackk’teyiz


Meğer Bianca’nın en yeni mekanıymış. Kabinde Ozan Doğulu var. İstanbul’daki tüm Blackk ekibi karşımda duruyor. İşletmecisi Önder Bekensir de dahil olmak üzere. İtiraf ediyorum, İstanbul’dakine fark atar burası. Şaşırtacak derecede şık olmuş. Ses düzeni, ışık ve havalandırmaya benden geçer not aldı. Bir gecede altı mekanı dolaşmaktan dermanım kalmadı. Blackk imzalı Cemaric’ten dışarıya çıktığımda güneş doğmuştu. Siz siz olun Bianca’ya yolunuz düşerse benim gibi görmemişlik yapıp tüm eğlenceyi aynı geceye sıkıştırmayın. Tadını çıkarın.
Haftaya İstanbul’un Kelebekler Vadisi'ne gidiyoruz. Burnumuzun dibindeki keşfedilmemiş doğayla başbaşa olacağız. Hadi bakalım iyi yazlar.