Türkbükü, 2000’li yılların başında öyle bir çıkış yaptı ki, kimseler Bodrum’u konuşmaz oldu. Öyle bir hale geldi ki, Bodrum’a tatile gelenler turla Türkbükü’ne geliyordu; Bodrum’dan Türkbükü’ne günübirlik geziler yapılıyordu. Yıllar geçtikçe Türkbükü de şehirleşti. Burayı çok seven önemli işadamları, doğallığını kaybedince gelmez oldu.
Türkbükü medyada her zaman gündemini korusa da geçen yıllar içinde büyük değişim gösterdi. Bir kere, neredeyse İstanbul işletmecilerinin hepsi geldi. Mekan açtılar, fakat hiçbiri kalıcı olamadı nedense.
Türkbükü’nü Türkbükü yapan, buranın markalarıydı. Yerel işletmeler buraya hayat verdi. İstanbul’dan gelen ise sadece kısa süreliğine renk kattı koya.
Bodrum mega tatil şehri olmuş durumda. İstanbul’un önemli restoranları, kafeleri Bodrum Yarımadası’na yayıldı. Özellikle Yalıkavak’ta bir aradalar.
Yenisiyle eskisiyle Türkiye’nin en çok konuştuğu tatil beldesi Türkbükü yaza hazır. İşte bu havalı yerde olup bitenler:
HAYAT VEREN YEREL İŞLETMELER
Türkbükü’nde koyun başında Garo’s var. Tertemiz ak pak bir balıkçı meyhanesi. Yemekler şahane, balıklar taptaze. Buraya akşamüzeri gidilmeli ki, tadı çıksın
Hemen yanında Miam yer alıyor. Yaz-kış açık olan ender yerlerden biri. Bahçesi keyifli. Zaman zaman canlı performans da oluyor
Biraz ileride Atılay Balık bulunuyor. Türkbükü’nün eskiden kalma tek balık restoranı. Salaş balıkçı tarifine tam uyan bir yer. Kışın şömine keyfinin yerini yazın iskelesi alıyor. Kendine has bir menüsü var. Gidin masaya oturun, gerisini Atılay’a bırakın; pişman olmazsınız.
Hocanın Yeri, kahvaltısı ve börekleriyle meşhur. İstanbul’da birçok noktada şubeleri bile oldu. Aslında çok sıradan bir yer ama yemekleri çok lezzetli.
TÜRKBÜKÜ’NÜN SİMGESİ: SHIP A HOY
Türkbükü’nün klasiği Ship A Hoy. Buraların gündeme gelmesinde önemli bir role sahip. Ship a Hoy demek, aslında Türkbükü demek. Türkbükü’nün tüm karakterini üzerinde taşıyor. Koyda ne varsa hepsini Ship A Hoy’da bulabilirsiniz.
Yağlı kağıttan yapılmış mumluklar, varillerden yapılmış masalar, yelkenlileri, denizin üzerindeki iskelesi filan hepsi Türkbükü’nün simgeleri.
Bu kadar simgesel olan Ship A Hoy, geçen yazı çok parlak geçirmedi. Hizmet verdiği yıldan bu yana ilk kez istediğini bulamayan Ship A Hoy, bu yaza süper başladı. İskelesini yenileyen ve kendi mutfağını yeniden servis etmeye başlayan mekan, gece çok daha eğlenceli oluyor.
Bu yaz DJ’ini değiştiren kulüpte müzikler daha çok eğlenceye dönük olmuş.
Buraya hayat veren Zafer Tarlan ve Cemal Yarar, sürekli işlerinin başında. Tanımadıkları insan yok, Türkbükü’ne kim gelirse gelsin mutlaka bu iki ismi arar.
BAŞKA BİR KLASİK: MAVİ OTEL
Ship a Hoy’un hemen yanında yine başka bir klasik; Mavi Otel yer alıyor. Otelin başında ise Cemal Yarar’ın çalışkan eşi Şenay Yarar var. Mavi Otel’e kadın elinin değdiğini hissettiyor hemen. Otel tertemiz. Odalar mis gibi kokuyor.
Bir otelde önce temizliğe bakarım. Gerçekten temiz bir otelin her şeyi iyidir. Mavi de öyle bir otel.
TÜRKİYE’NİN EN KÜÇÜK OTELİ: 5 ODA
Türkiye’nin en küçük oteli, 5 Oda da burada. Topu topu beş odalı. Otelin başında ise ünlü işletmeci Ali Sayar var.
Yaz boyunca herkes Sayar’a “Dolu musun?” diye takılmadan duramaz. Sayar, geceleri de DJ setinin başına geçip ahaliyi eğlendiriyor.
İKİ YENİ MEKAN: FLAMİNGO VE POP
Bu yaz Türkbükü iki yeni mekana ev sahipliği yapıyor. İstanbullu iki marka; yemekte ve eğlence de koya renk katacak.
Flamingo, şahane yemeklerini tatilcilere servis edecek. Şefi Emre Şen yaza özel süper bir menü hazırlamış.
Flamingo gibi Pop da Maki Otel’in sahilinde hizmet veriyor. Pop tam bar olmuş. Hem ufak hem de denizin tam üzerinde. Başında Ergun Yıldız ve Tolga Sezgin var. İzzet Çapa’nın okulunun ilk mezunlarından. Eğlendirmek onların işi. Pop, Türkbükü’nün en alternatif yeri olmaya aday.