Nişantaşı’nda son 10 gündür her gece bir yılbaşı gecesi yaşanıyordu. Yılbaşı günü ilginç bir deneyim yaşamak için Abdi İpekçi Caddesi’ndeki The House Hotel’e yerleştim.
Öğlen itibariyle artık olay mahalinin tam merkezindeyim. Herkesi tepeden kesebiliyorum. Cadde yeni moduna öğlen girmeye başladı. Hava kararana kadarki topluluk ise süperdi.
Akşama kadar Nişantaşı’nda turladık.
Salomanje’de akşamüzeri keyfi yaptık. O saatlerde Nişantaşı’nın keyfine diyecek yoktu, bunu ilerleyen saatlerde anladım. Meğer akşamüzeri Nişantaşı’nda bulunan kitle bambaşkaymış. Gece resmen yer değiştirmişler.
Ortalıkta hiç ünlü isim yoktu
İstanbul’un en ünlü semtinde hiçbir ünlüye denk gelmedim diyebilirim. Hatta bir ara magazin muhabiri arkadaşlarıma sordum, aynı cevabı aldım: “Bu yılbaşı ünlü yok!”
Böylesi eğlenceli bir mevzuya tepeden bakmak, tribünde locadan maç izlemek gibi duygu yarattı. Odaya yemek söyledik... Camı bir açtık mı tamam işte, hem eğlencenin göbeğindeyiz, hem de o kalabalığın dışındayız.
Bu arada otelin oda servisini tuttum. Şehir otelinde servis nasıl olması gerekiyorsa öyle. Düz ve yalın; abartıdan uzakta.
Her mekan kendi güvenliğini tutmuş
Nişantaşı’nın ünlü mekanlarının hepsinde o gece güvenlik vardı. Malum kalabalık nedeniyle mekanlar, ekstra güvenlik önlemi almak zorunda kalmış.
İlk durak Brasserie Nişantaşı
Brasserie yeni yıl gecesinde ilk durağım oldu. Brasserie eğlencenin ve tüm ektinliklerin yapıldığı merkezde. Bu yüzden de en çok ilgi odağı olan mekan.
Güvenlik o kadar sıkı ki; tanınmayan, rezervasyonu olmayan tek bir kişi o gece mekana alınmadı. Karşımızda sahne, ünlü DJ’ler tüm hünerlerini göstermekte. DJ Mert Levent’ten sonra DJ Suat Ateşdağlı setin başındaydı. Mert Levent’in sahnede olduğu sırada, yapay kar yağmaya başladı. Bir ara yapay kar tipiye döndü.
Cento yılın son kahve keyfi
Kimselere çarpmamak için kıvrıla kıvrıla yürüdükten, Cento’da yılın son kahve keyfini trimisuyla yaptıktan sonra Kav Butik’te yeni yıla girdik. Ama ne girmek, Kav işletmecisi Cenk Çöteli bizleri yeni yıla bir dakika geç soktu. Dışarıda millet yeni yılı kutlarken biz hâlâ geri sayıyorduk. Havai fişek gösterisi bir Cumhuriyet kutlamaları kadar olmasa da yine de Nişantaşı’nda aynı duyguyu yarattı, iyiydi.
‘Erkek Cumhuriyeti’ Nişantaşı
Ünlülerin yılbaşı gecesi neden Nişantaşı’nı tercih etmediklerini hava kararınca anladım. Akşamüzerine kadar süper olan Nişantaşı’nın gece birden çehresi değişiverdi.
Bu kadar erkek ancak maçlarda olur. Hele ki diğer sokaklarda toplanmış erkek gruplarının halleri bambaşkaydı. Bu kadar erkek hangi ara geldi, neden geldi, anlamak mümkün değil. Nişantaşı’ndan o gece huzursuz oldum. Duyduğuma göre bu kadar erkek egemen bir eğlence içinde neredeyse hiç olay çıkmamış.
Yeni yılda yeni Chocolate’tayım
Yeni yılın ilk saatlerinde o muhteşem kalabalığı yara yara Maçka’daki Chocolate’a geldik, burası da ana baba günü.
Meğer Chocolate’lar tepeden tırnağa değişmiş, yeni yılın sürprizi oldu bize. Hani tabelası olmasa, Chocolate gitmiş, başka bir mekan açılmış diyeceğim. Bir yer ancak bu kadar değişebilir. Chocolate olmuş lounge bistro.
Caddeler tıka basa, mekanlar sakin
Nişantaşı mahşer yeri gibi kalabalıktı. Fakat mekanlar aynı yoğunluğu yaşamadı. Asıl Nişantaşı’na takılanlar semti terk edince mekanlar müdavimleri kaybetti. Farklı bir müşteri grubuna hitap etmek zorunda kalan mekanlar bu yüzden istediği yoğunluğu bir türlü yakalayamıyor.