İzzet Çapa, mekanlarında sigara yasağının delinmesinin önünü geçemeyince, yeni bir yönteme başvurdu. Beyoğlu gazinosuna kavuştu. Son kuşak Çapa’dan kızlar partisi
Memleketçe yasaklara karşı bir zaafımız var. Yasakları delmeyi marifet mi sayıyoruz nedir? Daha çocukken yapma denileni yapmak için fırsat kolladığımızı düşünürsek... Geçen yıldan bu yana sigaranın kapalı alanlarda içilmesi yasak. Fakat sigara içenler bu yasağı delmek için çırpınıyor. Yasağın en çok delindiği yerlerse eğlence mekanları.
Lokanta ve kafelerde yasağın uygulanması kolay. Ama bar ve kulüplerde yasak deliniyor. Müşterilerle mekan sahipleri karşı karşıya kalıyor. Rahatsız olanlar ve sigara içenler arasında gerilim yaşanıyor. Kulüpte ve barda sigara içilmesi gerektiği savunanlar, uyarılara rağmen sigaralarını yakıveriyor. Mekan sahipleri de başa çıkamıyor. Hal böyle olunca, İzzet Çapa ve ekibi denetimlerde ciddi miktarda ceza ödememek için, farklı bir yönteme başvurmuş. Geçtiğimiz hafta Maçka’daki Nahide Palas’taydım. Yetkililer de içerideydi. Yasağa uymayan müşterileri ikna edemeyen Nahide ekibi sonunda çareyi yetkilileri aramakta bulmuş. “Buyurun gelin, siz denetleyin” demişler. Yetkilileri görenlerin büyük çoğunluğu yasağa uyarken, bazılarının “Tamam cezayı kabul ediyorum” demelerine şahit oldum. Sanırım bu yasağın tam uygulanması için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Yahu her yasağı da delmeye çalışmayalım. Sağlığımızı düşünelim.
Emre Çapa’dan kızlar partisi
Çapa ailesinin son kuşağı Emre Çapa’nın, yurt dışında eğitim ve stajla harmanladığı aşçılık deneyiminin ilk meyvesi Akaretler’deki Minyon olmuştu. Yemeklere diyecek söz yok. Ama Çapa soyadı söz konusu olunca, eğlence de bekleniyor bu aileden. Eğlence olmazsa olmaz. Son kuşak Çapa bir süredir ‘Independent Ladies’ partileri düzenliyor. Bu partilerin üçüncüsü 9 Şubat Çarşamba akşamı genç tasarımcı ikizler Raisa ve Vanessa Sason’un ev sahipliğinde olacakmış. Çarşamba orada olacağım. Bakalım son kuşak Çapa’nın yenilikçi eğlencesi nasıl olacak?
‘Gazino Beyoğlu’ geri döndü
Beyoğlu, Erol Dernek Sokak’taki Hanif Han’da Gazino Beyoğlu açıldı. Eski dönem gazinolarından esinlenerek tasarlanan Gazino Beyoğlu’nda cuma ve cumartesi geceleri ‘Semiha Yankı ile Nostaji’, ‘İstanbul Arabesk Project’, ‘Sultana’ gibi programların yanı sıra çarşamba ve perşembeleri de kabareler düzenleniyor. Fiks mönünün servis edildiği Gazino Beyoğlu, eski gazinoların ambiansını bir nebze yaşatıyor.
Dağda neler oluyor
Öyle çok ‘dağı’ seven biri değilim. Kış sporları bendenize göre değildir. Ama uçsuz bucaksız bir beyazlık denizden daha çok huzur verir. Beyaz saflığın ve temizliğin simgesidir. Sırf bu nedenden bile bir hafta sonu dağa çıkmak iyi gelir. “Kayaktan, snowboard’tan uzağım. Ne işim var dağda bayırda?” demeyin. Yakın bir yerlere gidin. İstanbul’da görmeye hasret kaldığımız karı Kartalkaya’da görün. Dorukkaya’da kayın, telesiyejlerin dibindeki Chocolate’ta sıcak sahlebin, sucuk ekmeğin tadını çıkarın. İyi gelir...
Soner Sarıkabadayı’dan ‘Pas’
Son zamanlarda İstanbul’daki tüm kulüplerde en çok ‘Pas’ çalınıyor. Sarıkadayı bu kış ününe ün katıyor. Bazıları ilk kez duyuyor. “Kim bu?” diyor. Şarkı çok yeni olmasa da gecelerde yeni keşfediliyor. Bugünlerde ‘Pas’ aşağı ‘Pas’ yukarı durumu var kulüplerde.
Konsept partiler artık rağbet görmüyor
Son üç yıldır İstanbul gecelerini hakimiyeti altına alan konsept partiler bu kış nedense ilgi görmüyor. Hangi partiye gitsem zorlama bir kalabalıkla karşılaşıyorum. Hani partiye neden geldi, kim var, ne oluyor kimsenin haberi yokmuş gibi. Sanırım işletmecilerin hafta içini hareketlendirmek için düzenledikleri konsept partiler sıradanlaştı. Gece gezginleri ünlü DJ’ler ya da ünlü ev sahiplerinin yaptığı partilerden fazlasını bekliyor. Bakalım sıradanlaşan partileri hangi işletme farklılık getirecek?
‘Yemekteyiz’le ortaya çıkan gerçek
‘Yemekteyiz’ yarışma programı uzun süredir yayınlanıyor. TV’den çok uzak bir hayat sürsem de çokta dışında kalamıyor insan. Hele ki mevzu yemek olunca, dikkatimi çekiyor, izliyorum. Bir süredir de ‘Yemekteyiz’ yarışmasına denk geliyorum. Sabrımın sınırları zorlanana kadar izliyorum. Türkiye’nin dört bir yanından, ünlü-ünsüz bir sürü yarışmacı, mutfaktaki hünerlerini sergiliyor.
Fakat yemek programında ortaya çıkan bir gerçek var. Hep Türk mutfağının çeşitliliğinden söz ederiz ya. Maalasef evlerde öyle bir çeşitlilik yok.
Sınırlı sayıda yemek yapılıyor. Mercimek, börek, patlıcan ve köfteden öteye gidemiyor yarışmacılar. Eee nerede yöresel mutfağımız? Hani nerede yüzlerce çeşit yemeğimiz? Yurdumun yemek kültürü sadece belirli lokantaların restoranların mönülerinden mi ibaret?