Gecelerde durum öyle bir hal aldı ki sigara içilmeyen mekânları tebrik eder hale geldik. Frankie’de terasından başka bir yerde sigara içilmesine izin verilmiyor
Kapalı alanlarda sigara yasak. Restoran ve kafelerde yasağa harfiyen uyuluyor. Peki iş gece yarısına döndü mü neler oluyor? Sigara yasağını müşteriler deliyor. İşletmeler çaresiz kalıyor. Kime ne diyeceklerini şaşırıyorlar. Peki yok mu hiç söz geçiren? Geçen hafta denk geldim. Hafta sonu Suat Ateşdağlı’yı dinlemek için Frankie’deydim. Frankie’de teras dışında içeride sigara içilmesine izin verilmiyor. Çoğu müşteri homurdansa da içeride asla sigara içmek mümkün değil. Peki ne mi oluyor, ambiyans yakalanamıyor. Herkes terasa kaçıyor. Ama büyük bir ısrarla yine de sigara içilmesine izin verilmiyor. Doğru tavra ne nedir? Darısı diğer kulüplerin başına.
NİŞANTAŞI’NIN YENİSİ THE BITE
İvana Sert’in Nişantaşı’ndaki mağazasının yerinde açılan The Bite, Atiye Sokak’ın en geniş sokak cephesine sahip. İki bölümlü bahçesinde iç tarafındaki masalar o kadar ufak ki iki tabak yemek zar zor sığıyor. The Bite’ın kapalı bölümü minik fakat çok başarılı tasarlanmış. Fakat mekânın ruhu yok. Kafe mi? Restoran mı? Bar mı? Çözemedim. Müzik varla yok arasında, böyle olunca uzun saatler oturabiliyorsunuz. Fiyatlara gelince, biz standart bir şişe şarap, bir peynir tabağı, bir tatlı ve dört kahveye 228 TL ödedik. Kararı siz verin.
NUSR-ET’İN BAŞARISININ SIRRI
Hani balıkçıları anlıyorum, sabahın köründe en taze balığı almak için halin yolunu tutarlar. Balığın en iyisini, en makul fiyata alırlar. Peki Nusret Gökçe’ye ne demeli? Sabahın köründe kalkıyor. İstanbul’un en büyük et toptancılarının yolunu tutuyor. Amaç kasaplara gitmeden önce en iyi eti seçip almak, büyük toptancılar biraz şikayet etse de Nusret’e istedikleri fiyata sattıkları için memnunlar. Nusret sabahın ilk ışıklarında en iyi etleri topluyor. Hem de iki katı fiyatına. Nusret’in yerinde bu yüzden her zaman iyi et servis ediliyor. Tabii gelen hesap da ona göre oluyor. Peki iyi et bulmak bu kadar zorken Nusr-et şubeleri aynı başarıyı nasıl yakalayacak bekleyip göreceğiz.
HOUSE CAFE’YE YAKIŞMADI
Atiye Sokak’ta kendi halinde bir antikacı dükkanı vardı. House Cafe’ciler burayı da almış. Dükkanı tamamen boşaltmışlar. Beyaza boyamışlar ama garip, tuhaf, anlamsız bir alan yaratmışlar. Biraz daha özen.
KAPALIÇARŞI’DAKİ ŞEHMUZ’A UĞRAYIN
İstanbul’un dört bir yanı kebapçı, steakhouse oldu. Gün geçmiyor ki mahalle-nin köşesinde bir kebapçı, dürümcü açılma-sın. Ama Kapalıçarşı’da bir kebapçı var ki değme sosyetik kebapçılara taş çıkıyor. Şehmuz, Kapalıçarşı esnafının vazgeçeme-diği bir lezzet dükkanı. Yolunuz Kapalıçar-şı’ya düşerse mutlaka uğrayın. Gerçek kebabın nasıl bir şey olduğunun farkına varın.
HAMURİŞİ SEVENLERE TARİHİ LEZZET
Çiğbörek sevenlerden misiniz? Şehremini’nin dar bir sokağında 50 yıla aşkın bir süredir hizmet veren bir yer var. Tarihi Odabaşı Çiğbörekçisi, geleneksel bir lezzeti 50 yıldır yapıyor. Mönüde sadece çiğbörek var. Sahibi Zeki Aksu, çocukluğundan bu yana çiğbörek yapıp satıyormuş. Farklı bir yemeğin tadına bakmak istiyorsunuz. Odabaşı Çiğbörekçisi’ne bir uğrayın derim.