Ordayım, buradayım, şurdayım, yıkılıyo, şunu içtim, şimdi şu şarkı çalıyo, ay o da burada, I’am at bilmem neresi... Uzayıp giden muhabbetlerin adresi gece kulüpleri, restoranlar, barlar ve kafeler... Artık eğlenilmiyor, bol bol durum tespiti yapılıyor
Gece hayatının yeni çılgınlığı zirve noktasına ulaştı. Geçtiğimiz yıldan bu yana başlayan akım, artık tahammül sınırlarını zorluyor. Yakında gece kulüplerine girerken silahlar gibi cep telefonları da alınacak. Kimse eğlenmiyor. Kafalar cep telefonuna gömülü, harıl harıl sanal aleme koordinatlar veriliyor. Geçenlerde denk geldim, DJ’den sevdiği şarkıyı ısrarla çalmasını rica eden biri, epey yalvardıktan sonra, amacına ulaştı. Ben de merak ediyorum. Ne yapacak diye... Şarkı bitene kadar durmadan yazıştı. Eee hani en sevdiğin şarkıydı, ne oldu? Yazıştıkların şarkıyı duymuyor ki? Dinle, eğlen yok. Duygular artık Twitter’da paylaşılıyor. Eğlenmek eylemi, cep telefonunda atılacak 3-5 tweet’le sınırlı. Bırakın eğlenmeyi iki çift laf etmeye kalkıyorsunuz; cevap “Bir dakika hele şu tweet’i bir göndereyim.” Ama ardı arkası kesilmiyor. Aynı masadaki dört genç, birbiriyle yazışarak eğleniyor. Meğer ne kadar çok seviyormuşuz yazışmayı? Asıl sevdiğimiz sosyal çevreye ne kadar sosyal olduğunu göstermek, asosyal biçimde. Benim de ilk ve son tweet’im: “No tweet, no facebook, yes entertainmet@gecenintemposu.”
Totah ve Binler’in tatlı rekabeti
İkisi de 30 yılı aşkın dostlar, aralarından su sızmaz. Hatta geçtiğimiz yaz Bodrum’da beraber çalıştılar. Totah Harbiye’deki ‘Piyasa’nın ortağı, Nedim Binler’de Nişantaşı’nda yeni açılan ‘Sess’in ortağı. Bu iki dost arasında şimdiler tatlı bir Türkçe müzik rekabeti yaşanıyor. Mekanlar birbirine yakın. ‘Sess’ten çıkan ‘Piyasa’ya, ‘Piyasa’dan çıkan ‘Sess’e gidiyor. Her giden çıktığı yerden haber veriyor. ‘Piyasa’ ilk trendlerden biri, ‘Sess’ ise oyuna yeni girdi. İkisi de haftanın her günü tepeleme dolu.
Hacıbey’in kebapçısı şaşırttı
Evde olduğum zaman dışarıdan yemek siparişi vermek kadar keyifli bir şey olamaz. Hele ki sevdiğiniz bir yemeği evde yemek iyidir. Geçenlerde Hacıbey’den kebap söyledim. Hacıbey bir Nişantaşı klasiğidir. Kebap denilince ilk akla gelenler arasındadır. Pazar günü öyle yaptım. Kebap değil yerine yanmış pide ve yağlarla soslanmış bir yemek geldi. Hacıbey dikkat, mutfaktan çıkan yemeği önce kontrol edin sonra servise sunun.
Trend votka Türkİye’de
Adını 300 yıl önce damıtıldığı ilk bakır imbikten alan Ketel One, son zamanlarda Amerika’da çok popüler. Ve artık Türkiye pazarında. Şimdilik sadece sınırlı sayıdaki sosyetik mekanlarda satılıyor.
Merak konusu fular; Arabesk’ten
Geçen hafta Mesut Özil’li fotografımdaki fular merak konusu oldu. Yüzlerce mail geldi, fuları nereden alabiliriz diye. Yazarken bile gülüyorum. Yahu nelere dikkat ediyorsunuz. Merakınızı gidereyim. O fuları Arabesk’ten aldım. İzzet Çapa’nın Harbiye Açık Hava Tiyatrosunun yanındaki sazlı sözlü mekanından bir hatıra.
Pazar gecesi 2 bin kişi
Kış başından beri diyorlardı da inanmıyordum. Hani hafta sonunu geçtim ama pazar günü bir kulüp hınca hınç dolar mı? Gözümle görmesem inanmayacaktım. Popçusu, futbolcusu, basketçisi, mankeni kimi ararsanız içeride. Peki neresi burası? Masquerade yani eski Discorium. Pazar günleri R&B günüymüş. Gecenin bir vakti, ertesi gün iş var. Bir önceki gün zaten eğlenilmiş... Ama Masquerade (Türkçe meali Maske) için gün fark etmiyor sanırım. Eğer pazar gecesi canınız sıkılırsa, Maske’ye uğrayın. Tabii kapıdan çevrilmezseniz. Tebrik etmek lazım, pazar günü binlerce kişiyi sokağa çıkartanları.
Tolga Çinkitaş’tan; Aperativo
Yıl başından hemen önce Asmalı’da yeni bir mekan açıldı. Tolga Çinkitaş’ın yönetimindeki ‘Aperativo’, hem kulüp, hem restoran hem de bar. Sürahiyle kokteyl servisi yapılıyor. Tapas da var, dünya mutfağı da. Salı geceleri DJ Doğuş Çabakçor, perşembeleri DJ David Şaboy setin başına geçiyor. Yeni mekan meraklılarına duyurulur.