Ersin Süzer

Ersin Süzer

esuzer26@gmail.com

Tüm Yazıları

Gece kulübünde canlı müzik hadisesi, bambaşka bir dünyadır. Öyle çok konserlere benzemez. Bir kere sahnede kim varsa daha samimi, daha rahat ve daha enerjiktir.
Öyle kasan koreografiler hiç sergilenmez. Değişik ve farklı bir şey yapmak için zorlama hiçbir şey göremezsiniz. Bu yüzden sanatçıların konser ve gece kulübü halleri birbirine hiç benzemez.
Kenan Doğulu, konserlerinde çok eğlendirir ama gece kulübündeki hali bambaşkadır mesela. Gece bitsin istemezsiniz. Ama nedense günümüzün starları gece kulüplerinde çıkmayı çok ‘avam’ buluyor. Sanıyorlar ki, ‘star’lıklarına gölge düşecek.
Uzun yıllar gece kulüplerinde sahneye çıkıp, şan-şöhret sahibi olunca ilk yaptıkları kulüpte çıkmayı bırakmak oluyor. Bunu da gururla “Artık gece kulüplerinde çıkmıyorum” diye söylerler. Nasıl bir ruh haliyse, gece kulübünde çıkınca şan ve şöhretlerine leke düşecek hissine kapılıyorlar.
Halbuki gece kulübünde çalmayan hiçbir şarkı hit olamıyor. Şarkılar gecelerde hayat buluyor. Hal böyleyken günümüz starlarının neden hâlâ gece kulüplerinden uzak durduğunu anlamak mümkün değil.

Haberin Devamı

SELAMİ ŞAHİN EFSANESİ

Selami Şahin’den dinleyene dek, hangi şarkıların ona ait olduğundan bir haberdik. Meğer dilimize pelesenk olmuş birçok şarkıda onun imzası varmış.
Öyle bir şarkısı var ki, yurt dışında bu şarkı hit olsa şimdilerde Selami Şahin dünyanın en zengin sanatçısı olmuştu. Malum o yıllarda telif hakkı denen mevzu Türkiye’ye hiç uğramamıştı. “Ooo mastika mastika, sigarası marlboro...” Bu şarkı uzun yıllar her yerde çalındı, insanların diline pelesenk oldu.

Yeniden doğdu
Günümüz starları gece kulübünde çıkmaya burun kıvıra dursun, Selami Şahin Cahide’de sahneye çıkmaya başladığından beri resmen yeniden doğdu. Bambaşka bir hayran kitlesi oluşturdu kendine. Bir kere söylediği şarkılarla gençleri kazandı. Kazanmayı bir tarafa bırakın, kendine hayran bıraktı.
65 yaşında öyle bir sahne performansı ortaya koyuyor ki, değme gençlere taş çıkarıyor. Onu sahnede dinlemek büyük keyif veriyor. İzzet Çapa’nın yerinde olsam ne yapar eder kış boyu Selami Şahin’i mekanımda çıkarırdım.

Haberin Devamı

OLMAZSA OLMAZLAR

- Canlı müzik mekanlarının en olmazsa olmazı tuvaletçi kadınlardır. Limon kolonyası, peçete ve nane şekeri üçlemesinde oluşan minicik bir masanın başında bahşiş beklerler. Israrla kolonyayı dökmek isterler. Başka hiçbir gece kulübünde böylesine bir manzarayla karşılaşmazsınız.
- Sahneye en yakın masalar, diğerlerinden pahalıdır. Ön masada oturmak canlı müzikte en havalısı ve en tuzlusudur.
- Ön masaya rezervasyon yaptıranlar mutlaka sahneye çıkandan sonra gelir. Assolist misali... Bir kendini göstermek isterler...
- Masada oturanlar, konser dinlermiş edasındadır. Öyle çok şarkılara eşlik etmezler. Bir süre eğlenmekten uzak dururlar.
- En çok eğlenenler, ayakta dinlemeyi tercih edenlerdir. Sahnede kim varsa, daha ilk şarkıdan eller havaya yaparlar.
- Sahnede kim varsa ona içki gönderilir; bu da genellikle şampanya olur. Minik bir kağıda da istek şarkı yazılır. Sahnedeki ismini okuyunca da ‘utanmış’ gibi yaparlar. Ama aslında fena hoşuna gider.

Haberin Devamı

DAĞLAR KARSIZ KALINCA...

Beklenen kar yağmayınca, memlekette kış turizmi krize girdi. Bugünlerde Uludağ’da üniversite festivali düzenleniyor. Binlerce üniversite gençliği kar keyfi yapacağız diye yollara düştü. Fakat sadece eğlenmekle yetiniyorlar.
Hatta festivalin adını bile ‘Asfalt fest’ diye değiştirmişler sosyal medyada. En çok hoşuma giden ise ‘Zincir takmamak mecburidir’ oldu. Malum yarın okullar yarı yıl tatiline giriyor. Tüm çocukların hayalidir karda kaymak, karla oynamak. Eğer sömestr tatilinde de kar yağmazsa, bu kış birçok işletme iflas edecek. Ama hemen müjdeyi vereyim, pazar günü kar geliyor dağlara.