Yıllardır geceleri gezerim, ilk kez küçük dilimi yutacak gibi oldum. Nişantaşı’nın göbeğinde bir çiftin inanılmaz fantezisine tanık olacağım hiç aklıma gelmezdi. Aman yanlış anlaşılmasın mekanın bir günahı yok. Ayıp yapanlar da...
Hafızalarınızı zorlayın, geçtiğimiz yıllarda bir grup gazeteci Londra Hakkasan’da yemekteler. Gruptaki bir gazeteci, restorandaki tuhaflığı fark eder. Hemen masaya koşar ve paylaşır. Başka bir masada oral sekse şahit olur. Masadaki herkes şaşkınlığını gizleyemez. Hakkasan’daki bu fantezinin üzerine çok yazılıp çizildi. Hiç aklıma gelmezdi, şehrin orta yerinde benzer bir fanteziye şahit olacağım. Geçen hafta perşembe akşamı, Nişantaşı Brasserie’de toplanılmış, ısrarla çağrılıyorum. Bir türlü toparlanıp gidemiyorum. Neyse miskinliği bir tarafa bırakıp, güç bela Brasserie’deyim. Sakin bir perşembe akşamı, her şey olağan, tam kapının kenarındayız. Bahçe tarafının yarısı dolu. Kahve istiyorum. Bahçe de kim var kim yok diye bakarken, az kalsın küçük dilimi yutuyordum. Öyle kala kaldım. Şaşırmamak elde değil. Yahu ne oluyor derken masadaki arkadaşlarıma söyledim. Kimse bakamıyor.
Yahu nasıl bakılsın ki?
"Vallahi ayıp! Billahi ayıp!"
Karşımızdaki çift ilk bakışta normal sohbet halinde gibi görünüyor. Biraz dikkatli bakınca, aman o da ne, beyefendi kız arkadaşının bir göğsünü dışarı çıkarmış. Ulu orta yerde, Abdi İpekçi Caddesi’nin en göz önündeki mekanında. Başlıyor oynamaya. Hanımefendi de karşılık veriyor ve erkek arkadaşının fermuarını açıyor gerisini siz düşünün.
“Vallahi pes!” deyince masadaki kimse bir anlam veremedi.
Hayretle “Orta masadaki çifte baksanıza neler yapıyorlar” deyince; Kimse ihtimal vermedi. Ta ki görene kadar. Masada ne yapacağımızı bilemeden gülüşmeye başladık. Çift sanki kimse yokmuş gibi hayret verici bir fanteziyi Nişantaşı’nın en gözde yerinde gerçekleştiriyor.
Çifti bu çılgın cesaretleri için tebrik mi etmeli ya da bu kadar ulu orta yerde pervazsızca yaptıklarından dolayı ne demeli? Cevap; vallahi ayıp! Billahi ayıp! Yazarken bile inanamıyorum. Daha ne diyeyim bilemedim.
Yeni Barlar Sokağında yemek kokuları yükseliyor
Meslektaşım Çağdaş Ertuna, Atiye Sokak’a taşındıktan sonra ki ben deşifre etmiyorum, kendisi haftalardır yazıyor. Önce sesten şikayetçi oldu. Yahu yıllardır gece hayatının her kademesinde görev aldım. Asla bile bile lades demedim. Eğlence bölgesindeysen zaten eğleniyorsun demektir. Sese gürültüye maruz kalacağınız çok belli. Büyük konuşmayayım asla eğlencenin tam kalbinde oturmam. Malum işim gereği her gün gürültüye maruz kalıyorum. İnsan sessizlik istiyor. Ev haliyle sokağa çıkmak istiyor. Hele ki özel hayatımda geceyle ilgili bir detaya şahit olmak istemem. Çağdaş bile bile lades diyenlerden. Sesten şikayet ederken, bir anda kendini minyatür Asmalımescit’in göbeğinde buldu. Atiye Sokak trafiğe kapanınca, panayır yerine döndü. Bırakın müziği yüzlerce insanın aynı anda konuştuğunu düşünürsek bile, hatırı sayılır bir desibele ulaşır. Ama biliyorum ki böylesine canlılığı seçen de var. Sokak tüm canlılığı yaşarken, peki burada mekanlar ne durumda. Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarım Atiye Sokak’taki Hardal’ın sokak tarafında oturuyorlar. Hava sıcak değil ama alttan alta sıcak hava geliyor. 'Yahu piştik' derken, Hardal’ın mutfak havalandırmasının sokağa verildiğini anlıyorlar. Yemek kokusu da cabası. Genç işletmeci Uğur Karabayır hemen konuyla ilgilenir diye tahmin ediyorum. Neyse sıcak ve yemek kokusunu sineye çektikten sonra mojito istiyorlar. Garson; "Çok yoğun mojito’yu iyi yapamazlar. Başka bir şey içer misiniz?” diye soruyor. Ne diyeyim ki, iyi ki çok kalabalık kalkın gidin dememişler.
Hülya Avşar Ada'ya Düşerse
İzzet Çapa’nın Nahide Rüya Adası’nda 9 Haziran Perşembe akşamı Hülya Avşar şov var. Çok merak ediyorum, Hülya Avşar’ın adaya düşmüş halini. İstanbul’da olursam bu geceyi kaçırmam.