Yeni yılın en favori semti Nişantaşı en hareketli günlerini geçiriyor. Her yer süsleniyor. Madem Nişantaşı bu kadar gündemde, biraz dedikodusunu yapalım
Nişantaşı’nın en ünlü barı Biber, kış sezonuna büyük bir değişimle girdi. Kurucusu Emre Ergani, Biber’i işadamı Onur Büyükalp’e devretti. Bir marka kişilerle özleştiğinde, o isimle markanın ayrılmasından sonra çok başarılı olduğuna inanmam. Biber için de aynı şeyi düşünüyordum. Ergani ayrıldıktan sonra, Biber’in eski günlerini arayacağına herkes kesin gözüyle bakıyordu. Fakat hiç de öyle olmadı. Biber’in müşteri kitlesi biraz değişse de yine mahallenin barı olmaya devam ediyor. Cengiz Karavan’ın da Biber’in koordinatörü olmasıyla tanıdık simalar da görünmeye başladı. Mekan kendi adıyla anılsa da meğer Ergani, Biber’le çok da kişiye dayalı bir marka yapmamış. Biber, müdavim barı gibi gözükse de belli bir sistemin içinde işletiliyormuş meğer. Bu arada Biber’de erken saatlerde Türkçe müzik çalınıyor. Ahali çok sevse de ben sokakta o saatlerde Türkçe müziği doğru bulmuyorum.
ÇAĞLA GÜRSOY ERKEN PES ETTi
Nişantaşı’ndaki Cento Per Cento’nun alt katında Lounge hizmet vermeye başlamıştı. Lounge’ın işletmeciliğine de Çağla Gürsoy getirilmişti. Geçen yıl düzenlediği partilerle gündeme gelen Gürsoy’un ilk işletmecilik deneyimi kısa sürdü. Gürsoy’un yolları Cento’yla gecen hafta ayrılmış bile. Gürsoy’un yerine Mert Davran getirilmiş. Davran, İstanbul’da hafta da iki gün Limoncello ve Sortie’de sahne alıyor. İşletmecilik zor zaanat. Mert Davran’ın da bu ilk deneyimi çok dikkatli olması gerekiyor. Ciddi emek istiyor. Benden söylemesi.
AYDIN SAMANLI’NIN ATiYE’Si
Nişantaşı’nın en renkli karakterlerinden biri. En neşelisi, bu kısa ortağı olduğu Eilo’yu devralıp yepyeni bir işletmeyle karşımıza çıktı. Atiye Sokak’ta Blush Atiye adını verdiği bir restoran bar açtı. Bendeniz “Atiye” demeyi tercih ediyorum. Bir yerin tutmasındaki en önemli neden ekibin ruhu ve enerjisidir. Aydın Samanlı’nın olduğu bir yerde ise enerji hiç bitmez. Bu yüzden Blush Atiye açıldığından bu yana ne zaman sokağa çıksam Aydın Samanlı’ya uğramadan edemiyorum. Bu arada Atiye’de yemekler şahane haberiniz olsun.
KADINLARIN YAPMAMASI GEREKEN BEŞ HAREKET
Gece kulüplerinde kavgalar genellikle kadınlar yüzünden çıkıyor. Yanındaki kadınları koruma iç güdüsüyle bambaşka bir kimliğe bürünen erkekler; “Ne bakıyorsun?” diyerek bir anda birbirlerine girebiliyor. Erkekler kadar kadınların da yapmaması gerekenler var. Gece gönlünüzce eğlenmek istiyorsanız kadınlar dikkat diyorum.
1- Gece kulübe kimlerle giderseniz onlarla eğlenmeye devam edin. Karşılaştığınız arkadaşlarınızı masanıza davet edin ve diğer arkadaşlarınızla tanıştırın. Böylelikle olası bir hır-gürün önüne geçmiş olursunuz.
2- Çok fazla samimi olmadığınız arkadaş grubuyla bir yerlere gitmeyin. Malum alkollü ortam boşuna sinirlerinizi yıpratmayın.
3- Kendinizi eğlenceye çok fazla kaptırmayın. Hele ki kız kıza eğleniyorsanız. Benden söylemesi bir anda bütün kulübü karıştırabilirsiniz.
4- Kalabalık bir gruptaki erkeklere çok dikkatli bakmayın. Erkeklerin yanındaki kadınların hışmına uğrayabilirsiniz. Ayrıca baktığınız erkek bütün gece yanındaki arkadaşınızı ikna etmek zorunda kalacaktır: “Gerçekten tanımıyorum. Kim bakıyor, nerede? Canım alakası yok” gibi diyaloglar epey sıklıkla yaşanıyor.
5- Gece boyunca telefonunuzla çok fazla haşır neşir olmayın. Eğlenmenize bakın ki aynı arkadaş grubuyla ya da kişiyle yeniden eğlenebilin. Gece kulübünde telefon elinizden düşmezse ya yanınızdakilerden sıkıldınız anlamına gelir ya da başka arkadaşlarıyla plan yapıyorsunuz. Eğlendiğiniz grubu basamak olarak kullanıyor algısı yaratırsınız.