İstanbul bu kışı nasıl geçirdi? Hangi mekanlar popüler oldu? W Lounge ve Minyon aldı başını gidiyor. Nişantaşı’nın yenisi Elio geçer not aldı. Hakan Altun’la ön masa deneyimi
İstanbul eğlencesinin en kısır kışını geride bıraktık. Bu kışın en büyük yeniliği Abdi İpekçi Caddesi oldu. Büyük bir beklenti vardı ama kışın aralık ayı dışında istediği enerjiyi bulamadı. Patlamaya hazır bomba gibi. Bahar için hâlâ ümidim var. Milyonlarca dolar harcanarak açılan Chilai kışa sezonuna geç başlasa da hemen adını duyurdu. Meyhaneler bu kış resmen patladı. Fiks mönülü canlı müzikli eğlence trend oldu. Türkçe müzik yeniden keşfedildi. Ufacık iki kulüp Eelence ve Piyasa en gözde gece kulüpleri olup çıkıverdi. Kışın sürprizini ise Limonata yaptı. Tüm kış pazar dahil doldu taştı. Hatfa içi konsept partileri bu kışla beraber tarihe gömüldü. Bird kışın başında çok popüler oldu ama bugünlerde çok adını duymuyorum. Reina yine yabancılarla doldu taştı. Kışın en son atağını W Lounge yaptı ve kışı burun farkıyla önde bitirdi. Nişantaşı’ndaki Brasserie açıldığından bu yana ilk kez hafta sonları DJ performans yapmaya başladı. Ama gerekli ses düzeni olmadığı için hiç dikkat çekmedi.
HAKAN ALTUN'LU BİR GECE
Bu kış Ortaköy’deki Mix sayesinde bugüne kadar hiç dinlemediğim şarkıcıların sahne performansına şahit oldum. Kutsi’den sonra Hakan Altun’u dinlemeye gittik. Aslında biraz da arkadaş zoruyla gittim desem yalan olmaz. Hemen sahnenin yanındaki masaya yerleştik. Böyle yerlerde ön masaya oturmak tuhaftır. Mekandakilerin gözleri üzerinizde olur. Hem bugüne kadar dinlemediğim şarkıcı sahnede hem de ön masadayım. Gerilim had safhada. Herkes şarkılara eşlik ediyor. Hem de ne etmek, haykıra haykıra söylüyorlar. Altun’un sahne performansı etkileyici bir de eline cebine sokarak şarkı söylemese. Gece böyle mi geçecek derken imdada bilindik şarkılar yetişti de ortama uyum sağladım. Şu apachi müziği nasıl bir salgındır. Altun da apachi müziği kullanarak şarkı söyledi. Ağzım açık baka kaldım. Siz siz olun canlı müzikle eğlenmek istiyorsanız, bildiğiniz sanatçıları tercih edin. Ön masaya hiç uğramayın. Zaten ön masaya uygulanan hesabı görünce uğrayacağınızı hiç zannetmiyorum. Misafir olduğum gece indirimli hesap geldi kişi başı 550 TL ödendi.
PARTi GÜNLERi DIŞINDA DAHA KEYiFLi
Nişantaşı’ndaki Sofa Otel’in içindeki Supermarket'e salı partileri dışında hiç uğrama fırsatı bulamamıştım. Supermarket'te sıkılmak mümkün değil, her yerde takılıp bakacağınız birçok detay var. Hele kış bahçesi Nişantaşı’nın en keyifli yerlerinden biri. Hafta sonları canlı performans da var. Öyle bangır bangır değil. Dinlenesi yani...
NiŞANTAŞI ELIO GEÇER NOT ALDI
Nişantaşı Atiye Sokak’ta Zazie Restora’nın yerine açılan Elio’ya uğradım. Eski başkabakanlarımızdan Mesut Yılmaz’ın oğulları Yavuz ve Hasan Yılmaz’ın sahibi olduğu Elio, İtalyan mutfağı servis ediyor. Enginar salatası, risottosu geçer not aldı. Dana carpoccio biraz daha özenle hazırlanabilirdi. Klasik Penne Arabatia ise daha diri servis edilirse, Elio tamamdır. Bu arada çok güzel bir bahçe yapmışlar. Güneydeki ufak barları anımsatıyor. İlkbahar için favori olabilir.
AKARATELER'iN LUCCA’SI VE ULUS 29'U
Son bir aydır W’nun çok iyi gittiği söyleniyordu. Yerinde görmek için uğradım. Son kuşak Emre Çapa’nın ilk restoranı Minyon’un önündeki kalabalık görülmeye değerdi. Gelelim W Lounge'a, Emre Ergani burayı yıllardır birlikte çalıştığı Fahri Çağlayan’a emanet etmişti. Açıldıktan kısa bir süre sonra gece kulübü olarak da hizmet vermeye başladı. İçeride adım atacak yer yok. Mekanda uzun zamandır görmediğim kadar düzgün bir kalabalık var. House müzik ve türevleri çalınıyor. Ama kulağı zorlamıyor. Öyle ellerindeki telefonlara yapışık tipler de yok. W Lounge’ın ambiansı Ulus 29’la yarışır düzeye gelmiş. Bir tek manzarası eksik.